Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3638 Esas 2022/7125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3638
Karar No: 2022/7125
Karar Tarihi: 23.11.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3638 Esas 2022/7125 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. İhdasen Hazine adına tescil edilen parselin imar uygulamalarına alındığı ancak imar işlemlerinin idari yargıda iptal edildiği ileri sürülmüş, imar öncesi durumun ihyası istenmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. İlk karar davanın kabulüne yönelikken Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamı sonucu davada reddine karar verilmiştir. Mahkemece, ret sebebi ortak olan davalılar için tek vekalet ücreti takdirinin yapılması gerektiği belirtilmiş ancak bunun yazılı şekilde karara bağlanması doğru görülmemiştir. Kararda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2. maddesi gereğince birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Mahkeme kararı temyiz edildiğinde ise hüküm sonucunun 1.320,00'şer TL\" ibaresinin yerine \"1.320,00 TL\" ibaresinin yazılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, İmar Yasası'nın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kazanılmış hak olgusundan bahsedilemeyeceği ve birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde vekalet ücreti takdirinin yapılması gereken durumlar Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3/2. maddesi ile düzenlenmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2022/3638 E.  ,  2022/7125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/12/2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10/09/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ihdasen Hazine adına tescil edilen 905 (66) sayılı parselin imar uygulamalarına alındığını, ancak imar işlemlerinin idari yargıda iptal edildiğini ileri sürerek, imar öncesi durumun ihyasını, aksi takdirde zararının tazminini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 08.12.2011 tarih, 2011/9874 Esas, 2011/12524 Karar sayılı ilamıyla "...Somut olaya gelince; Seyhan Belediyesince yapılan 38 no’lu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporları, encümen kararları, idare mahkemesinin Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının imar düzenlemesinin iptaline ilişkin kesinleşmiş ilamları ve aynı nitelikteki emsal dosyalardan anlaşılmaktadır. O halde anılan 38 no'lu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemez...” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Davacı vekili ile dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarih, 2012/6974 E.-15980 K. sayılı ilamıyla "... 3194 sayılı İmar Yasası düzenlemeleri kamu düzenine ilişkin bulunduğundan kazanılmış hak olgusundan bahsedilemeyeceğine göre," kabule göre harcın belirlenen dava değeri üzerinden alınması, davacı yararına da belirlenen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği '' hususlarına değinen kısım dışında Dairenin anılan bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan; taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile avukatlık ücretinin maktu olması gerekeceği de açıktır..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Somut olayda mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de ret sebebi ortak olan davalılar için tek vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hüküm sonucunun 3. paragrafında yer alan 1.320,00'şer TL" ibaresinin hüküm sonucundan çıkarılarak yerine "1.320,00 TL" ibaresinin yazılmasına, HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün gerekçesinin ve hüküm fıkrasının DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2022 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara