Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3646 Esas 2022/7202 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3646
Karar No: 2022/7202
Karar Tarihi: 24.11.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3646 Esas 2022/7202 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/3646 E.  ,  2022/7202 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.03.2012 tarihinde verilen dilekçeyle tenkis talep edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.02.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    I. DAVA
    Davacı vekili, müvekkilinin davalının oğlu olduğunu, müvekkilinin ve davalının murisi olan ...’in 13.02.2012 tarihinde vefat ettiğini, muris ile davalının evli oldukları dönemde sık sık boşanma aşamasına geldiklerini, son olarak davalının 2006 yılının sonuna doğru açtığı boşanma davasında murisin tüm malvarlıklarına tedbir koydurduğunu, murisin davalının boşanma davasında almış bulunduğu tedbir kararının uygulamaya konulmasını önlemek amacı ile davaya konu kooperatif hissesini arkadaşı olan ... isimli şahsa bila bedel devir ettiğini, daha sonra şartlı barışmaya istinaden satış yapmış gibi göstererek davalıya 28.05.2007 tarihinde hissenin devir edildiğini, gerçekte bu devrin bir satış olmadığını müvekkilinden mal kaçırılmasının amaçlandığını, muris muvazaası olduğunu, murisin arzusu üzerine bila bedel devri yapılmış gibi gösterildiğini, ortada gerçekten bir ortaklık devir sözleşmesi olmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki hissenin muris muvazaası nedeniyle iptali ile hissesi oranında müvekkili adına tescilini bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisini talep ve dava etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 24/10/2013 tarih ve 2012/120 Esas, 2013/538 sayılı Kararıyla; mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu konutun tapusuz olup taşınır hükmünde bulunduğundan muvazaa iddiasının dinlenmeyeceği, etapulu olsa bile muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiştir.

    IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    2. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 11.02.2015 tarih ve 2014/9168 Esas, 2015/774 Karar sayılı ilamında; çekişme konusu daireye isabet eden kooperatif hissesi yönünden kooperatif üyeliğinin davalıya devri işleminin bağışlama niteliğinde olduğu, kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan kooperatif hissesinin devri işleminde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanması olanaklı olmadığı gerekçesiyle davacının terditli istemi olan tenkis koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında murisin eşi olan davalının açmış olduğu boşanma davası sırasında murisin kooperatif hissesini dava dışı ...'a devrettiği, aile mahkemesindeki davadan davalının 29.06.2007 tarihinde feragat ettiğine dair dilekçesini sunduğu, 28.05.2007 tarihinde ise dava dışı ... tarafından hissenin davalı ...’e devredildiği, davalının kooperatif hissesinin kendisi tarafından satın alındığına dair herhangi bir delil ibraz edemediği hususları ve tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu kooperatif hissesinin muris tarafından davalı eşe bağış olarak bırakıldığı, kişisel hakkın bağışlanması niteliğinde olduğu, bu nedenle tenkise tabi olduğu gerekçesiyle davacıların tenkis talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    1. Tenkise ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususunun incelenmediğini,
    2. Mahkemenin dava konusu kooperatif hissesinin davalı eşe temlik edildiği, bu nedenle de tenkise tabi olduğu yönündeki gerekçesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    2. İlgili Hukuk
    1. 4721 sayılı Türk Medeni (TMK)Kanunu’nun, ilgili maddesi şöyledir:
    "3. Sağlararası kazandırmalar
    a. Tenkise tâbi kazandırmalar
    Madde 565 - Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:
    1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
    2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
    3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,
    4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.
    D. Değerlendirme
    1. Davacı davalının 2006 yılının sonuna doğru açtığı boşanma davasında murisin tüm malvarlıklarına tedbir koydurduğunu, murisin davalının boşanma davasında almış bulunduğu tedbir kararının uygulamaya konulmasını önlemek amacı ile davaya konu kooperatif hissesini arkadaşı olan ... isimli şahsa bila bedel devir ettiğini, 28.05.2007 tarihinde hissenin dava dışı ... tarafından davalı ...’e devir edildiğini, davalının aile mahkemesindeki davadan 29.06.2007 tarihinde feragat ettiğine dair dilekçesini sunduğunu ileri sürmüştür. Davacı tanıkları davaya konu kooperatif hissesinin davalının tarafların murisi aleyhine açtığı boşanma davasından feragat etmesi karşılığı davalıya devredildiğini beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları davalının kendisine ait Gebze’deki evini satarak parasını murise verdiğini, kooperatif hissesinin bedelinin bu parayla ödendiğini beyan etmişlerdir.
    2. TMK'nın 565'inci maddesinde miras bırakanın hangi sağlar arası kazandırmaları hakkında tenkis istenebileceği düzenlenmiştir. Murisin ölümünden önceki bir yıl içinde yapılan bağışlamalar TMK'nın 565/3'üncü maddesi gereğince koşulsuz tenkise tabi olurken, ölümünden önceki bir yıldan sonra yapılan bağışlamalarda ise saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar TMK'nın 565/4 hükmü ile tenkise tabi tutulmuştur. Bu hüküm gereği saklı payı ihlal kastı mahkemece etraflı şekilde araştırılmalıdır.
    3. Somut olayda, 28.05.2007 tarihinde dava konusu hisse davalıya devredilmiş, tarafların murisi 13.02.2012 tarihinde vefat etmiştir. Hissenin devri TMK'nın 565/3'üncü maddesi gereğince miras bırakanın ölüm tarihinden evvelki bir yıldan daha önce gerçekleştirildiğine göre, öncelikle anılan tasarrufun saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığının davacı tarafça ispatlanması zorunludur. Toplanan delillerden, özellikle davacının iddiaları ve davacı tanıklarının beyanlarından tarafların murisinin evlilik birliğinin devamını sağlamak amacıyla kooperatif hissesini davalı eşinin üzerine devrini temin ettiği, saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla söz konusu kazandırmanın yapıldığının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden tenkise karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hüküm bozulmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1, 2, 3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Hemen Ara