Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/157 Esas 2016/2541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/157
Karar No: 2016/2541
Karar Tarihi: 27.04.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/157 Esas 2016/2541 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/157 E.  ,  2016/2541 K.
"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
... plakalı aracın müsaderesine ilişkin hükmün kayıt malikine tebliğ edilmediği anlaşıldığından, bu aracın müsaderesine ilişkin hüküm inceleme dışında tutulmuştur.
Suç konusu net 24089,22 gram eroinin miktarına bağlı olarak önem ve değerine göre, temel cezaların alt sınırı aşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK"nın 3/1. maddesindeki “orantılılık” ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere aykırı olarak, temel cezaların üst sınır veya üst sınıra yakın olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
07.04.2015 tarihli “Olay yeri tespit, arama, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı” içeriğine ve duruşmada dinlenen tutanak tanıklarının beyanlarına göre, sanığın kullandığı aracın baypas tabir edilen yoldan geldiğinin görülmesi üzerine şüphelenilerek yapılan aramada aracın arka koltuğunun altında sarı renkli paketlerin görülmesi nedeniyle aracın götürüldüğü.... Karakol Komutanlığı"nda yapılan aramada suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, sanık aracında uyuşturucu madde bulunduğunu söylememiş olsa dahi, bu yönde oluşan şüphe nedeniyle yapılacak olan aramada uyuşturucu maddelerin bulunabileceği belirlenmesine göre, Mahkemenin sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerini uygulamama gerekçesinin yerinde olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- TCK"nın 58. maddesinin uygulanması sırasında, uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2- Hükmün 4. fıkrasında yer alan "sanığın cezasının" ibaresinden sonra gelmek üzere " TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca" ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, re"sen de temyize tabi olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverme isteğinin reddine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara