Esas No: 2015/1759
Karar No: 2016/2306
Karar Tarihi: 20.04.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1759 Esas 2016/2306 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi ile Görevli)
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderlerinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın durumlarının yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmayan sanık ... hakkında TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca, anılan Kanun"un 53/1. maddesindeki hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Sanıklar hakkında YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin (TL)"ye dönüştürülmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay tutanağı içeriklerine, tutanak tanıkların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın alıcı konumundaki kolluk görevlilerini diğer sanık ... ile tanışmasını sağlaması dışında, olayın başlangıcından beri suçla ilgili davranışlarda bulunduğu, suç konusu esrarın pazarlığında aktif rol oynadığı, kolluk görevlilerini buluşma yerine götürmek için para aldığı ve görevlileri buluşma yerine bizzat götürdüğü, sanıklar Hayrani ve Halil"in suç konusu esrarları getirmesinden sonra yapılan operasyon sonucunda diğer sanıklar ile birlikte olay yerinde yakalandığı, böylece sanığın suçun kanuni tanımında yer alan fiili diğer sanıklar ile birlikte gerçekleştirdiği anlaşıldığından, TCK"nın 37. maddesi kapsamında “fail” olduğu gözetilmeden, TCK"nın 39. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılması,
2- Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA;
20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.