Esas No: 2015/1631
Karar No: 2016/1992
Karar Tarihi: 11.04.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1631 Esas 2016/1992 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkumiyet: Tüm sanıklar hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının ve TCK"nın 53/1-c maddesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Adli para cezası ve yargılama giderlerinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
YTL olarak hükmolunan sonuç adli para cezası ve yargılama giderlerinin TL"ye dönüştürülmesi, suretiyle,
A)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının ve TCK"nın 53/1-c maddesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanıkların ticari amaçla uyuşturucu madde satın almaya gittikleri ancak satın almadan kolluk görevlilerince yakalandıkları ve eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, haklarında fazla cezaya hükmolunması,
b-Adli para cezası ve yargılama giderlerinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
c-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması ve TCK"nın 53/1. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoy dışındakiler bakımından ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile sanıklar ... ve ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümünün incelenmesinde;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya bu sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen olaydan önceki tarihlerde yaptığı telefon görüşmeleri dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre,
a-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması ve TCK"nın 53/1. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoy dışındakiler bakımından ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
b-Hükmolunan adli para cezalarının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA
E) Sanıklar Mahmut ve Civan hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Haklarında iletişim tespit kararı bulunmayan sanıkların diğer sanıklarla yapmış oldukları görüşmelere ilişkin kayıtların sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamayacağı da gözetilerek kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya bu sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil ...bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre,
a-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması ve TCK"nın 53/1. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoy dışındakiler bakımından ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
b- Hükmolunan adli para cezalarının, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.