Esas No: 2021/3727
Karar No: 2021/3120
Karar Tarihi: 30.06.2021
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/3727 Esas 2021/3120 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili kooperatif ile arsa sahibi olan davalı ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davalı ..."nin arsa sahibi olmasına rağmen kooperatif yönetiminde görev aldığını, inşaatların yapım işini kendisinin de ortağı bulunduğu ... Turizm İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine verdiğini, hem arsa sahibi olan hem de kooperatif yönetiminde yer alan davalının zemin ve bodrum katlar ile kendisine ait olan işyeri ile ilgili yaptığı tadilatlar nedeniyle ortaya çıkan büyümeler ile ilgili müvekkili kooperatifçe Sivas Belediyesi"ne 58.656,00 TL otopark harcı, 10.476,18 TL inşaat işgaliye harcı, 16.965,00 TL inşaat harcı, 35,00 TL keşif ücreti, 1.131,00 TL kaldırım ücreti, 32,00 TL proje tasdik ücreti olmak üzere toplam 87.295,18 TL harç ödendiğini, ancak bu meblağın 21.050,00 TL"sinin davalı ... tarafından kooperatife geri ödendiğini, bunun dışında kalan 66.245,18 TL"nin kooperatife ödenmemesi nedeniyle bu dönemin yönetim kurulu üyeleri olan davalılar aleyhine takip yapıldığını, borçluların haksız olarak borca itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların haksız olan itirazlarının iptaline 66.245,18 TL asıl alacak ve 26.799,86 TL işlemiş faiz üzerinden başlatılan takibe itirazın iptali takibin devamı ile %40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın 66,245,00 TL asıl alacak 10.963,58 TL işlemiş faiz bakımından davanın kabulü ile takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair verilen kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ( Kapatılan ) 23. H.D "nin 20.11.2012 tarih ve 2012/4179 E. ve 2012/6818 K. sayılı ilamıyla yapılan değişikliklerin sözleşme gereği olup olmadığının ve tadilat nedeni ile kooperatifin kazanımı olup olmadığının araştırılması gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada dükkanların büyümesine neden olan değişikliklerin sözleşmenin 3. maddesi gereği olup, sözleşmeye uygun olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Karar; Yargıtay Kapatılan 23. H.D.’nin 2015/5709 Esas 2018/60 Karar sayılı ilamı ile Kooperatifler Kanunu"nun 59/6. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyesinin ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamayacağı yasağı dikkate alındığında, aynı zamanda kooperatif yönetim kurulu üyesi olan arsa sahibine ait iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümlerin inşaat alanında artış olduğu, bu durumun kooperatifi zarara uğrattığı anlaşıldığından meydana gelen kooperatif zararının miktarı hesap edilip, mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik verilen ilk kararın da davacı yanca temyiz edilmediği gözetilerek oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece verilen son kararda davanın kabulü ile takibin devamına hükmedilmiş, verilen kararın davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 2020/1268E. 2021/109K. 20/01/2021 tarihli ilamı ile onanmıştır. Onama ilamına karşı ... ve ... tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
1- Mahkeme kararını temyiz etmeyen davalı ..., Yargıtay onama ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunamayacağından hukuki yarar yokluğu nedeniyle ...’nın karar düzeltme isteğinin REDDİNE,
2- 1086 sayılı HUMK "nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu bilgiler ışığında mahkemece verilen işlemiş faiz talebinin kısmen reddine ve asıl alacak talebinin kabulüne dair ilk kararın davacı vekilince temyiz edilmemesi sebebi ile davalı aleyhine 10,968,58 TL’nin üzerinde işlemiş faize hükmedilemeyeceği doğrultusunda usuli kazanılmış hak oluştuğu gözden kaçırılarak takipte talep edilen tüm işlemiş faizi de kapsar şekilde hüküm tesis edilmesi nedeni ile davalı ...’ın karar düzeltme isteminin bu yönden kabulü gerekmiştir. Düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollaması ile uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ‘nın karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca davalı ...’ın karar düzeltme isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün “1-” nolu bendinde yer alan "takibin" kelimesinden sonra “devamına” kelimesinden önce gelecek şekilde “66,245,18 TL asıl alacak ve 10,968,58 TL işlemiş faiz üzerinden” ifadesinin yazılmasına, yerel mahkeme kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Dairemizin 20.01.2021 gün 2020/1268 Esas 2021/109K: sayılı onama ilamında yer alan “Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ifadesinin çıkarılarak yerine “3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ...’a verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve Yargıtay ilamındaki maddi hatanın bu şekilde düzeltilmesine, peşin alınan karar düzeltme harçlarının istek halinde davalılar ... ve ..."a iadesine, 30/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.