Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8283 Esas 2016/1541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8283
Karar No: 2016/1541
Karar Tarihi: 22.02.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8283 Esas 2016/1541 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/8283 E.  ,  2016/1541 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

17/01/2008 tarihli iddianame ile sanığın suç tarihinde ....... Tarım Kredi Kooperatifinden kredi alabilmek için kooperatife üye olan babası ... adına sahte borç senedi düzenlemeye ve bu borç senedi ile kooperatiften kredi almaya karar verdiği, babasının isminin altına borçlu sıfatıyla, kendi isminin altına kefil sıfatıyla imza attığı, temyize gelmeyen sanıklardan Şemsettin’in kefil sıfatıyla, diğerleri .... ve .....in de imzalar huzurlarında atılmış gibi tanık sıfatıyla, borç senedindeki isimlerin altına imza attıkları, sanığın sahte olarak tanzim edilmiş bu borç senedi ile kooperatife başvurarak mağdur babası adına ........TL hayvancılık kredisi aldığı ve kullandığının iddia edildiği somut olayda; Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdikleri kredi nedeniyle düzenlenen borç senetlerinin 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu"nun 12. maddesi delaletiyle İcra ve İflas Kanunu"nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmünde olduğu, İcra ve İflas Kanunu"nun 38. maddesinde düzenlenen belgelerin ise ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK"nın 204/3. maddesine göre, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerde sahtecilik suçunun işlenmesi halinde ceza artırımı yapılması öngörülmüştür. Adı geçen maddenin gerekçesinde de bu husustaki tartışmalara son vermek amacıyla bir belgenin böyle bir güce sahip olup olmadığının saptanması için kanunlarda bu hususu belirten açık bir hüküm bulunması gerektiği belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunu"nun 38. maddesinde düzenlenen ve özel kanunların bu maddeye yollama yaparak bu hüküm kapsamında saydığı belgelerin, ilamlı icraya başvurmak dışında ilam vasfında olmadığı, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bir belge olduklarına dair açık kanuni bir düzenleme bulunmadığı ve TCK"nun 2/3. maddesindeki suçta ve cezada kanunilik ilkesi de gözetildiğinde, sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nun 342/1. (5237 sayılı TCK" 204/1) maddesi kapsamında kaldığının kabulüyle yapılan incelemede gereği görüşüldü;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen ve değişen suç vasfına göre resmi belgede sahtecilik suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, lehe olan 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, ...... suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Yasa"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 22.02.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


MUHALEFET ŞERHİ

Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı; Tarım Kredi Kooperatiflerinin verdikleri kredi nedeniyle düzenlenen borç senetlerinin 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 12. maddesi delaletiyle İcra İflas Kanunu’nun 38. maddesi uyarınca ""İlam vasfında resmi senet" olup TCK.nun 204. maddenin 3. fıkrası anlamında “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge” niteliğinde olup olmadığına ilişkindir.
1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 12. maddesi;
“Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri,... İcra ve İflas Kanunu"nun 38 inci maddesinde yazılı belgeler hükmündedir.
Senetler vadelerinde protestoya tabi tutulmaz. ”
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 38. maddesi ise;
“Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re"sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir. ”
TCK.nun 204. maddesinin 3. fıkrası ise;
“Resmî belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır. ”
Resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen TCK.nun 204. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında düzenlenen belgeler aksi sabit oluncaya kadar geçerli olanlar olup 3. fıkrada düzenlenen belgeler ise sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olup ayrıcalıklı kanıtlama gücüne sahip olan resmi belgelerdir. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere bu hüküm, belgelerde sahtecilik suçları ile delil teorisi arasındaki ilişki göz önüne alınarak, daha üstün ispat gücüne sahip belgeyi daha fazla korumak ihtiyacını karşılamaktadır. Yasa koyucu bazı belgeleri ispat gücü yönünden daha önemli olduğu düşüncesi ile daha korumaya değer görmüştür.
Bu belgeler;¹
a) HMK.nun 204. maddesi gereğince (davacı ve davalısı bulunan hasımlı) mahkeme ilamları,
b) CMK.nun 222. maddesi uyarınca duruşma tutanakları,
c) İcra İflas Kanunu’nun 38. maddesinde açıklanan ilam niteliğini taşıyan belgeler,
d) Noterlik Kanunu’nun 82. maddesi uyarınca noterlerce re’sen düzenlenen belgeler,
e) 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 178. maddesi gereğince seçim kurullarınca düzenlenen tutanaklar, (“Madde 178 - Bu kanunda yazılı suçlardan ağır cezayı gerektirenlerin gayrısında kurullarca tanzim edilen tutanaklar sahtelikleri sabit oluncaya kadar muteberdir. ” şeklindeki madde; 08.02.2008 tarih ve 26781 S.R.G. de yayımlanan, 23.01.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 578. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
f) Umuru Belediyeye ait Ahkamı Cezaiye Hakkında 486 sayılı Kanun"un bazı maddelerini değiştiren 1608 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince düzenlenmiş tutanaklar,
Yasa koyucu bir belgenin TCK.nun 204. maddenin 3. fıkrasındaki sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmasını “kanun hükmü gereği” bu vasfı taşımasına bağlamıştır. Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş ayrılığı bu noktada toplanmaktadır. Kanaatimizce bir belgenin TCK.nun 204. maddenin 3. Fıkrasında bahsi geçen belgelerden olması için mutlaka “sahteliği sabit oluncaya kadar” şeklinde açık bir düzenleme olması şart değildir. Düzenlemenin içeriğinden ya da içerikteki atıftan bunun anlaşılması belgenin bu vasfa haiz olduğunu anlamak gerekli ve yeterlidir.
Sayılan belgelerden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İlamların ve Resmî Senetlerin İspat Gücü” başlıklı 204. maddesinin 1. fıkrasında; “İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar " şeklindeki düzenleme ile açıkça “ilam ve düzenleme şeklindeki noter senetlerinin” sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu belirtilmiştir.
İlamlar ve resmi senetlerin ancak sahteliği ileri sürülebilir. Zira resmi senede dayalı olarak iddiasını ispatlamak isteyen taraf, senedin doğruluğunu ispat etmek zorunda değildir. Aleyhine delil olarak kullanılmak istenen kişi, bu senedin kendisi tarafından imzalanmadığını ileri sürse ve senedi inkar etse bile, bu resmi senedin mahkemece delil olarak kullanılmasını engellemez.²
5271 sayılı CMK.nun “Duruşma Tutanağının İspat Gücü” başlıklı 222. maddesinde ise; “Duruşmanın nasıl yapıldığı, kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ancak tutanakla ispat olunabilir. Tutanağa karşı yalnız sahtecilik iddiası yöneltilebilir.” Denmek suretiyle dolaylı yoldan duruşma tutanaklarının TCK.nun 204/3. madde de sayılan belgelerden olduğu kabul edilmiştir.
Yine 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesinin 19. fıkrasında ise “Uzlaşma sonucunda ... Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” Denmek suretiyle aynı inceleme konusu 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 12. maddesi’ndeki düzenleme gibi uzlaşma raporu veya belgesinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz olduğunu belirtmek suretiyle belgenin sahteliği ispat oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu açıkça belirtilen HMK.nun 204. maddesinin 1. fıkrasındaki ilamlarla ilgili düzenlemeye bakarak dolaylı olarak anlaşılmaktadır.
08.02.2008 tarih ve 26781 S.R.G. de yayımlanan, 23.01.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun"un 578. maddesi ile yürürlükten kaldırılan “Umuru Belediyeye ait Ahkamı Cezaiye Hakkında 486 sayılı Kanun"un bazı maddelerini değiştiren 1608 sayılı Kanun"un” 6. maddesindeki düzenleme ile “İtiraz üzerine tetkikat evrak üstünde yapılır. İtiraz, cezanın salahiyeti olmayanlar tarafından tayin olunduğu ve tutulan zabıt varakasının sahteliği ve ceza tayinine müessir olacak maddi ve fahiş hataya müstenit bulunduğu hususlarına münhasır olmak üzere dermeyan edilebilir.” Denmek suretiyle de bu tür belgelerin ancak sahteliği iddia olunabileceği Yasa koyucu tarafından belirtilmesi dikkate alınarak TCK.nun 204/3. maddede sayılan belgelerden olduğu kabul olunmuştur.
1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 82. maddesinde “Bu kanun hükümlerine göre belgelendirilen işlemler resmi sayılır. Noterler tarafından bu kısmın ikinci bölümünün hükümlerine göre düzenlenmiş olan hukuki işlemler, sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir.” Denerek Noterlerin ikinci bölüm hükümlerine düzenledikleri hukuki işlemlerin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olacağı belirtilmiş ise de; bu açıklamanın belgeleri de kapsadığı kabul edilmektedir.
Kısacası belgelerin ispat gücü ile ilgili yapılan yasal düzenlemelere bakıldığında Yasa koyucu konuyla ilgili aynı yazım dilini tercih etmemiş olup, bazen açıkça belgenin ispat
gücünü belirtmiş iken (Örneğin; 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 82. maddesinde "...sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir.”gibi), bazen ise dolaylı olarak (Örneğin; CMK.nun 222. maddesinde olduğu gibi “Tutanağa karşı yalnız sahtecilik iddiası yöneltilebilir”, ya da İİK.nun 38. maddesindeki “ilam mahiyetine haiz” gibi) açıklamalarla belgelerin ispat gücünü belirlemiştir. Ama sonuç olarak doğrudan ya da dolaylı olarak tüm bu belgelerin TCK.nun 204. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen belgeler vasfında olması “kanun hükmü” gereğince olup mutlaka bu vasfın ilgili mevzuatta açık açık sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgedir şeklinde bir düzenlemeye gerek yoktur.
İnceleme konumuz olan 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 12. maddesinde düzenlenen kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, ilam niteliğinde olup, bu senetler normal kambiyo senetlerinden farklı bir statüye sahiptir.
Nitekim Yargıtay .... Hukuk Dairesinin ....gün ve .... sayılı kararında; 3
“...1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi borç senedi ilam mahiyetinde olup, belgedeki imza inkar edilemez, edilmesi halinde ise, İcra Mahkemesi tarafından imza incelemesi yapılamaz. ”
Yine Yargıtay ...... Hukuk Dairesinin .... gün ve ...... sayılı kararında;4
“...1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi borç senedi, ilam niteliğindedir. Takibe konu edilen ilam niteliğindeki belgenin içeriği icra mahkemesince tartışılıp yorum yoluyla değiştirilemez. ”
Demek suretiyle bu senetlerin sıradan bir kambiyo senedi olmadığını, senetteki imzanın inkar edilemeyeceğini, edilse bile İcra Mahkemesinin bu belge üzerinde imza incelemesi yaptırılamayacağını, aynı bir ilam gibi bu belgelerin içeriklerinin hiçbir şekilde değiştirilemeyeceği vurgulamakta olup bu belgeler aleyhine ancak Ceza Mahkemelerinde sahtelik iddiasında bulunulabileceğini dolaylı olarak belirtmektedir.
Ayrıca yine bu tür belgelerin “ilam” gücünde bir ispat belgesi olduğunun diğer bir kanıtı ise İİK.nun “İlama ve Noter Senetlerine İlişkin Takiplerde Zamanaşımı” başlıklı 39. maddesindeki “İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.” Şeklindeki düzenlemedir. Bu düzenleme ile ilam veya İİK.nun 38. maddesinde “ilam mahiyetinde” sayılan belgelerle ilgili takipler takip dosyasında yapılan son işlemden itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı kabul edilmek suretiyle (Bknz, .... H.D., ..... gün ve .....sayılı kararı) zamanaşımı yönünden de bu belgelere ilamlarla aynı statü tanınmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında; 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 12. maddesi kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri için “İcra ve İflas Kanunu"nun 38 inci maddesinde yazılı belgeler hükmündedir. ” düzenlemesi sadece sayın çoğunluğun belirttiği gibi belgeye “takip hukuku” açısından ilam vasfı vermiyor, aynı zamanda belgenin ispat gücü açısından da “ilam” mahiyetinde olduğunu belirtiyor. Yüksek ..... Ceza Dairesinin artık oturmuş bir çok içtihadına uygun olarak yapmış olduğu önceki bozma ve mahkemece bu bozma doğrultusunda verilen karar usul ve yasaya uygun olup hükmün tebliğnamedeki görüş gibi onanması yerine sayın çoğunluğun İİK.nun 38. maddesini yanlış yorumlamak suretiyle suç vasfını yanlış değerlendirerek verdiği zamanaşımı nedeniyle düşme kararına katılmamaktayım.

Hemen Ara