Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3485 Esas 2021/5113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3485
Karar No: 2021/5113
Karar Tarihi: 22.06.2021

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3485 Esas 2021/5113 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sevk ve idaresindeki kamyonet ile sebep olduğu maddi hasarlı trafik kazası sonrasında alkollü olduğu tespit edilmiştir. Ancak mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarına rağmen mahkeme, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğunu gözetmeksizin sanığın beraatine karar vermiştir. Bu durum, mevcut kanun maddelerine aykırıdır ve mahkeme kararı bozulmuştur. Sanığın savunması alınmadan verilen beraat kararı hatalıdır. Değişikliklere rağmen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/7. maddesi, \"Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır\" şeklindeki düzenlemesi dikkate alınmalıdır. Mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnası, dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması halinde verilen beraat kararı ile sınırlıdır. Kanuna aykırı olan bu durum 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak bozulmuştur. Kanun maddeleri: CMK'nın 223/2-a, 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi, CMK'nın 251. maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/7. maddesi, TCK'nın 179. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2020/3485 E.  ,  2021/5113 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 223/2-a maddesi gereği beraat

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre mahalli Cumhuriyet savcısının sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-)Olay günü saat 21.00 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile, sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazası sonrası, saat 21.51"de yapılan ölçümde 0.88 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan, ""Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır"" şeklindeki düzenleme karşısında; atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    2-)Bozma ilamına uyulduğu takdirde sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
    Kabule göre de;
    3-)5271 sayılı CMK"nın 193/2. maddesine göre; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnasının, dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması halinde verilen beraat kararı ile sınırlı olduğu dikkate alındığında; sanık ..."nin savunması alınmadan, mevcut delilleri tartışmak ve delil takdirine girmek suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, savunması alınmayan sanık hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara