Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1351 Esas 2015/3279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1351
Karar No: 2015/3279
Karar Tarihi: 07.09.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1351 Esas 2015/3279 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Ceza Dairesi         2015/1351 E.  ,  2015/3279 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1.Uyuşturucu madde ticareti yapma
2.Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm-Karar : 1.Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden mahkûmiyet: Sanıklar hakkında
2.Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yönünden denetimli serbestlik tedbiri: Sanıklar hakkında


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın incelenmesinde:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785 esas, 2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanun"la eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suç yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezası ve yargılama giderlerinin; 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01/01/2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04/04/2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddeleri gereğince hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden duruşma yapmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1- Hükümlerde yer alan YTL ibarelerinin TL olarak değiştirilmesi ,
2-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanık İsamettin hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 07/05/2015 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
07/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Hemen Ara