Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1927 Esas 2020/5609 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1927
Karar No: 2020/5609
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1927 Esas 2020/5609 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1927 E.  ,  2020/5609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 12.04.2018 tarih ve 2016/664 E- 2018/440 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 14.02.2019 tarih ve 2018/961 E- 2019/224 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.12.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, sigortalı Milli Savunma Bakanlığı Hava Lojistik Komutanlığına ait hava aracı yedek parça ekipmanı emtiasının müvekkili şirket tarafından Emtia Nakliye (Abonman) Sigorta Poliçesi kapsamında 02/03/2015-26/08/2015 tarihleri arasında nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, ... no.lu hava konişmentosunda miktarı ve değeri kayıtlı bulunan sigortalı 5 kap emtiadan, davalıya ait TK 0012 sefer sayılı uçakla 20/07/2015 tarihli New York-ABD/İstanbul-Türkiye taşınması sonrasında 1 kap eksik olarak teslim edildiğini, eksik teslimat kaydı 03/08/2015 tarihinde konşimento üzerine dercedildiği gibi ayrıca sigortalısı tarafından davalı taşıyana hasar ihbarı da yapıldığını, davalı tarafından 04/08/2015 tarihinden itibaren muhtelif tarihli elektronik posta mesajları, 22/08/2015 tarih ve 02/11/2015 tarihli yazıları ile hasar/kayıp olayının bilgileri dahilinde olduğunun kabul edildiğini, hasar tespitine göre, sigortalıya kayıp/eksik emtianın bedeli olarak fatura tutarının 325.941,30 USD karşılığı 952.824,20 TL hasar tazminatının 04/01/2016 tarihinde ödendiğini, ayrıca sigortalının hasar nedeniyle sahip olduğu tüm talep ve dava haklarının devir ve temlik alındığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 952.824,20 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, somut olaya Montreal Konvansyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkiline süresi içinde usulüne uygun olarak ihbarda bulunulmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun eksik teslim olunan kargonun kilogramı ile 19 SDR’nin çarpımı sonucu bulunacak üst limitle sınırlı olmak kaydıyla ispat edilecek gerçek zararla sınırlı olduğunu, faiz talebinin başlangıcının karar tarihi olması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, uyuşmazlık konusu taşımanın Montreal Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu, Air Waybill/Hava Yük Senedi düzenlenmesinde gönderici tarafından emtia-kargo ile ilgili Daclared Value for Carriage(Kargonun Beyan Edilen Değeri) bölümünde herhangi bir değer beyanında bulunulmadığı,
    Amount of Insurance (Sigorta Bedeli) tahsil edilmediği, gönderen tarafından özel bir fayda beyanında bulunulmadığı, ilave bir ödeme (sigorta primi) yapılmadığı, New York JFK havalimanında İstanbul’a gönderilmek üzere THY A.O.’na teslim edilen 5 kap, 349,27 kg tutarındaki emtia-kargodan uçağın İstanbul AHL’ye inişini takiben 1 kabın uçaktan boşaltılma esnasında çıkmadığı, kayıp olduğu, davalı taşıyıcıya kayıp/hasar ihbarında bulunulduğu, yük/kargo taşımasında eşya/paket taşıyıcıya verilirken gönderici varış yerinde teslimindeki menfaatine ilişkin özel bir bildirimde bulunmadıkça ve gerekiyorsa ek bir meblağ ödemedikçe eşyanın sorumluluğu 19 Özel Çekme Hakkı (SDR) ile sınırlandırıldığı, buna göre, sorumluluğun 1330 Özel Çekme Hakkı (SDR) olarak hesaplandığı, dava dışı sigortalının gerçek zararının ise, 817.363,00 TL olarak belirlendiği, 1330 SDR"nin karar tarihi itibariyle karşılığı 8.036,12 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1330 SDR karşılığı 8.036,12 TL"nin, ödeme tarihi olan 04/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince;HMK"nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, hava taşıma senedine dayalı olarak Newyork"tan İstanbul"a taşınan emtianın taşıma sırasında kaybı nedeniyle davalı taşıyıcıdan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Montreal Konvansiyonu 22/3. maddesinde "kargo taşımacılığında, kontrol edilmiş kargonun, taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda, gönderen kargonun ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe, taşıyıcın kargonun tahrip olması, kaybolması yada kargoya hasar gelmesi her kilogram için sorumluluğu 17 Özel Çekme Hakkı ile sınırlıdır." denilerek, taşıyıcının sorumluluğu ve sorumluluk sınırları düzenlenmiştir. Taşıyıcının Konvansiyon kapsamındaki sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluktur. Ancak, gönderenin, taşımaya konu emtia için özel bir fayda beyanında bulunduğu ve gerektiğinde ek ücret ödediği hallerde, taşıyanın gerçek zarardan sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
    Dosya kapsamında bulunan hava taşıma senedi incelendiğinde, "Declared Value Carrıage: NVD", "Declared Value for Customs: $512.114,82" ifadelerinin yer aldığı, buna göre, hava taşıma senedinde kargonun beyan edilen değerinde herhangi bir değer bulunmasa da gümrük değeri olarak 512.114,82 USD gösterilmiş olduğu, ayrıca emtia bilgilerini gösteren 5. numaralı bölümde "These commodities are Authorized by the U.S. Goverment for the Export to Turkey for use by the Turkısh Military" ifadelerinin yeraldığı, tercümesi dikkate alındığında, malların Türk Ordusu"nun kullanımına sunulmak amacıyla ABD hükümetinin onayı ile Türkiye"ye ihraç olunan mallar olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu hava taşıma senedinin davalı taşıyıcı Türk Hava Yolları tarafından düzenlenmiş olduğu, yukarıda ifade edilen yazılı İngilizce ibarelerin de davadışı gönderen tarafından yapılmış özel fayda beyanı niteliğinde olduğu, değer veya fayda bildiriminin belli bir şekle bağlı olmadığı değerlendirildiğinde, davalının kaybolan emtia için gerçek zarardan sorumlu olması gerekirken yazılı gerekçelerle sınırlı sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesi doğru görülmemiş, kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara