1. Hukuk Dairesi 2021/766 E. , 2021/5006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 28.12.2020 tarihli ve 2668-1697 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, temlikin gerçek bir satış işlemi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince, esastan reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK."nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK."nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal-tescil talepli davalarda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan, dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, mahkemece dava konusu taşınmazın tamamının keşfen saptanan değeri 82.871,45 TL olarak değerlendirilmiş olup (inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda arsa değeri olarak tespit edilen 61.467,45 TL ile ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın tamamı üzerindeki dikili ağaçların ve taşınmaz üzerindeki sebze ekilmek suretiyle bahçe olarak kullanılan alanın(750,00m2) değeri olarak tespit edilen 21.395,00 TL"nin toplamı), buna göre pay oranında iptal-tescil isteyen davacının miras payına (3/16) isabet eden değer 15.538,39 TL olmakla; dava konusu taşınmazın tamamının keşfen saptanan değerinin 280.682,00 TL olarak kabul edilmesi durumunda ise (inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda arsa değeri ile dava konusu taşınmaz üzerindeki binalar, depo, samanlık, kamelya ile birlikte tespit edilen değeri 259.287,00 TL ile ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın tamamı üzerindeki dikili ağaçların ve taşınmaz üzerindeki sebze ekilmek suretiyle bahçe olarak kullanılan alanın(750,00m2) değeri olarak tespit edilen 21.395,00 TL"nin toplamı), pay oranında iptal-tescil isteyen davacının miras payına (3/16) isabet eden değer 52.627,87 TL olmakla; anılan her iki değerin de 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.