"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.11.1999 gün ve 1999/455 E- 745 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 13.4.2000 gün ve 2000/1211-3410 sayılı ilamı ile;
(...Davacı davalıların hukuka aykırı eylemleri sonucu kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece haberin eleştiri niteliğinde olduğu ve eleştiride sınırın aşılmadığı belirtilerek dava reddedilmiştir.
Basın kamu adına ve onun yararlarını gözetmek suretiyle özgür biçimde yayın yapan bir güçtür.Basının bu özelliği nedeniyle özgür olduğu gerek Anayasa da ve gerekse Basın Yasasında ifade edilmiştir. Ancak basın kamu adına bu hakkı kullanırken, yayın yaptığı konuların gerçek, güncel olması,yayında kamu yararı bulunması ve özellikle konunun anlatımında özle biçim arasındaki dengeyi koruması gerekmektedir. Basının bu ölçüler içerisinde kalmak suretiyle yayın yapması Anayasa"da güvence altına alınmıştır.
Öte yandan yine Anayasa"da kişinin temel hak ve özgürlükleri de koruma atına alınmıştır.Böylece basının özgürlüğü ile kişinin temel hak ve özgürlükleri Anayasa"da güvence altına alınmış, basının yayın hakkı kullanılırken kişinin kişilik değerlerine saldırılmaması da gerekmektedir.
Somut olayda davaya konu edilen yazıda "Meral yine sattı" başlığı altında bütçe plan komisyonunda görüşülen Sosyal Güvenlik Yasasından söz edilmiş ve yasanın işçiler yararına çıkarılmasında davacının beklenen özeni göstermediği hatta emekçileri bir kez daha sattığı ifade edildikten başka, davacının sendikalı işçilerin haklarını koruyamadığı ve Çalışma Bakanı ile anlaştığı ifade edilmiştir. Davacı Türk-İş Genel Başkanıdır.Türk-İş büyük bir işçi kesimini temsil eden bir sendikadır.Verilen haberle davacının bu kesimde yer alan işcilerin haklarını koruyamadığı, bunun karşılığında kendi kişisel çıkarını öne çıkarıp yararlar sağladığı anlamına gelecek bir yayın yapılmıştır.Bu tür yayınlar normal bir okuyucu üzerinde davacının özel çıkarı karşılığında işçilerin haklarını feda ettiği anlaşılabilir.Bu da davacının mesleki,kişisel değerlerine saldırı teşkil eder.Mahkemece bu yön gözetilerek takdir edilecek tazminata hükmetmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 14.2.2001 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.