Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2001/4-114 Esas 2001/114 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2001/4-114
Karar No: 2001/114

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2001/4-114 Esas 2001/114 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Manisa Asliye 2. Hukuk Mahkemesi, bir trafik kazasında yaralanan bir polis memurunun tazminatını ve tedavi masraflarını, olayda kusuru bulunan davalıdan rücu etmek isteyen davacının kısmi olarak talebini kabul etti. Ancak yargıtay, mahkemenin verdiği kararı incelerken raporların çelişkili olması nedeniyle kararı bozdu ve daha detaylı ve çelişkileri giderecek bir rapor talep edilmesini istedi. Yerel mahkeme ise bu karara karşı direnerek önceki kararını tekrarladı. Hukuk Genel Kurulu, temyiz eden davacının itirazlarını kabul ederek, Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiğini belirtti ve önceki kararın direnme kararı olarak verilmesini usul ve yasaya aykırı buldu. Kararda, davacının taleplerini destekleyen kanun maddeleri olarak 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Kanunu ve ilgili yönetmelikler belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu 2001/4-114 E., 2001/114 K.

Hukuk Genel Kurulu 2001/4-114 E., 2001/114 K.

  • KUSUR
  • RAPORLARIN ÇELİŞKİLİ OLMASI
  • TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.1999 gün ve 1998/522 E- 1999/772 K.sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 25.5.2000 gün ve 2000/3000-5064 sayılı ilamı ile;

    (...

    Dava, davalının yol açtığı trafik kazasında yaralanan polis memuruna 2330 Sayılı Yasa gereğince ödenen tazminat ile ödenen tedavi giderinin davalıdan rücu"an alınması istemine ilişkindir. Davacı, asayiş ekibinde görevli olan polis memurunun olay yerinde inceleme yaptığı sırada davacının aracı ile çarpması nedeniyle yaralandığını, polis memuruna 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince ödenen 663.480.000 lira ile polis memurunun tedavisi için harcanan 40.825.000 liranın haksız eylemde bulunan davalıdan alınması isteminde bulunmuştur. Davalı, kusuru bulunmadığını, olay yerinde yeterli güvenlik önlemi alınmadığını, 2330 Sayılı Yasa"ya göre ödenen paranın rücu edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan rapora göre olayda 3/8 kusurlu bulunan, davalının bu oranda tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Dosyada bulunan belgelerden, davalının ceza yargılamasında 8/8 oranında kusurlu bulunarak cezalandırmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği; hukuk mahkemesince yapılan keşif sonunda alınan bilirkişi raporunda davalının yine 8/8 oranında kusurlu bulunduğu, bu kusur oranına davalı itiraz ettiğinden bu defa Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor istendiği ve bu raporda davalının 3/8 oranında kusurlu bulunduğu, kalan 5/8 oranındaki kusurun da yeterli güvenlik önlemi almayan emniyet güçlerinde, dolayısıyla davacıda olduğu belirtilmiştir. Ceza dosyasındaki olgular itibariyle hükme dayanak alınan rapor kusur oranları bakımından yeterli bulunmamaktadır. Bu bağlamda olay sırasında asayiş ekiplerince gerekli güvenlik önlemlerin yeterine alınmadığı anlaşılmakla zararlandırıcı eylemden dolayı tüm kusurun davalıda olmadığı düşünülebilir. Ne var ki, son alınan ve hükme dayanak yapılan rapor da yetersizdir. Mahkemece alınan iki rapor arasında çelişki oluşmuştur. Bütün bu yönleri gözeten ve çelişkiyi gideren üçüncü bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.

    Yerel mahkemece, anılan yön gözetilmeksizin yetersiz incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davacı Hazine vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.2.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara