Esas No: 2001/21-10
Karar No: 2001/110
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2001/21-10 Esas 2001/110 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2001/21-10 E., 2001/110 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.11.1999 gün ve 1998/1003 E- 1999/1288 K.sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 30.12.1999 gün ve 1999/8927-9653 sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davalıya ait işyerinde gemi adamlığı görevinde geçen her tam yıl için sigortalılık süresine 90 gün eklenmesi gerektiğinin saptanması istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı Sosyal Sigortalar Kanunun Ek 5.maddesinin III.bendidir. Anılan maddeye göre, itibari hizmetten istifade edebilmek için birinci şart; sigortalının gemi adamı, ateşçi, kömürcü ve dalgıç olması, ikinci şart ise; hizmetinin denizde geçmesi gerekmektedir.
Somut olayda, Yasanın aradığı birinci şartın gerçekleştiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, geminin seferde olmadığı giderek, limanda beklediği sırada geçen davacı çalışmalarının itibari hizmet hesabında nazara alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan Sosyal Sigortalar Kanununun Ek 5.maddesinin III.fıkrasına göre; bir kimsenin itibari hizmetten yararlanması için çalışmaların denizde seyreden gemide geçmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, geminin limanda bulunduğu ve seyir esnasında olmadığı zamanda geçen sürelerin itibari hizmetten sayılmasına olanak yoktur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalılar vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa"nın ek.5.maddesinde sözü edilen gemi adamlarının, itibari hizmet süresinden yararlanabilmeleri yönünden öngörülen ikinci koşul "denizde" sözcüğünün hukuki kapsamının tesbitince toplanmaktadır. Mahkeme gemi adamlarının itibari hizmetten yararlanabilmeleri için; geminin limanda bulunduğu sırada; görevli bulunmanın ve emre hazır vaziyette beklemenin yeterli olacağını ve Yasa"nın belirlediği "denizde" geçirilmesi gereken süre koşulunun böylece gerçekleşebileceğini öngörürken, Özel Daire; gemi adamlarının, ancak; geminin denizde seferde bulunduğu sırada geçirecekleri sürelerin itibari hizmetten yararlandırabileceğini ve "denizde" geçirilen sürenin bu şekilde gerçekleşebileceğini kabul etmektedir.
Davanın yasal dayanağın oluşturan EK.5.maddesinin 3395 sayılı Yasayla değişik biçiminde bir gemi adamı, gemi ateşçisi, kömürcü ve dalgıcın itibari hizmetten yararlanılabilmesi için çalışmalarının "denizde" geçirilmesinin koşul olduğu hükme bağlanmıştır.
Yasada öngörülen denizde geçirilmesi gereken hizmetten amaç ise, geminin denizde seyir veya seferde olduğu süreler ile bunun uzantısı geminin limanda bulunduğu sırada, fiilen gemide görevli olarak geçirilen ve denizle bağlantının kopmadığı çalışmalardır. Aksi halde, Yasa Koyucu böyle bir zorunluluğa gerek görmez ve gemide çalışanların koşulsuz itibari hizmetten yararlanabileceğini hükme bağlardı.
Dava konusu olayda; davacı sigortalının; geminin seferde veya limanda bulunduğu sırada; ne kadar süre gemide görev yaptığı veya fiili olarak çalıştığı, ne kadar sürenin ise gemi dışında, sosyal tesis veya başka bir yerde geçirildiği açıkça ortaya konmamış, global bir şekilde tüm sürelerin itibari hizmetten sayılmasına karar verilmiştir. Bu tür bir kabul ise; Yasanın amaç ve içeriğine uygun bulunmamaktadır. O halde Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 7.2.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.