Esas No: 2000/4-1802
Karar No: 2001/2
Karar Tarihi: 31.1.2001
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2000/4-1802 Esas 2001/2 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2000/4-1802 E., 2001/2 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İstanbul Asliye 7.Hukuk Mahkemesi"nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.11.1999 gün ve1999/421-467 sayılı kararın incelenmesi davacı asıl ve davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi"nin 10.4.2000 gün ve 2000/1029-3260 sayılı ilamiyle; (...Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ve karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı avukat olup A... Ö..."ın yargılandığı davaya müdahil vekili olarak katılmıştır. 9 Haziran 1999 tarihli R..l Gazetesindeki yayın ile müdahil vekillerin bu davadaki görevini yerine getirme şekli üzerine yapılan değerlendirmede kullanılan sözlerle kişilik haklarına zarar verildiği gerekçesi ile manevi tazminat istenmiştir.Mahkemece yayında kullanılan sözlerin eleştiri sınırını aştığı ve davacının kişilik haklarına hukuka aykırı biçimde zarar verildiği kabul edilerek 250.000.000 lira manevi tazminata hükmedilmiştir.
Basının yansız ve özgür biçimde haber verme, bir düşünce ve görüşü tartışma, eleştirme,kamu oyunu aydınlatma gibi görev ve fonksiyonları vardır. Basının bu fonksiyonunu yerine getirebilmesi için ona bazı ayrıcalıklar tanınması gerekir.Kuşkusuz bu ayrıcalık ve özgürlük o meslek mensuplarına bir imtiyaz sağlamak için değil, toplum ve kamu yararı içindir. O halde bu özgürlüğün alan kamu yararı ve insan haklarının oluşturduğu alanla doğru orantılı olarak artmalı, gereksiz sınırlama ve baskılardan kaçınılmalıdır.Ancak tüm özgürlüklerde olduğu gibi basın özgürlüğü de kişi ve toplum yararı açısından sınırlıdır.Basın,haber verme fonksiyonunu yerine getirirken kullanacağı hakkın özel hukuk alanındaki sınırı,gerçeklik,kamu yararı ve toplumsal ilgi, güncellik, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık kuralları ile belirlenmiştir.Haber verme hakkı bu sınırlar içinde kaldığı sürece, davacının kişilik hakları zarar görse bile, hukuka uygundur.
Yukarıda sözü edilen sınırlayıcı ilkeler içerisinde dava konusu yayın değerlendirildiğinde; dava konusu edilen yazıda,A... Ö..."ın yargılandığı davanın gerek yurt içinde gerek yurt dışında yakın ve geniş bir ilgi ile izlendiği, bu davada yer alan tüm unsurların olayın önem ve hassasiyetine uygun biçimde davranmaları gerektiği görüşüne yer verildikten sonra, davada görev yapan müdahil vekili Avukatların duruşma içi ve dışında sergiledikleri tutum ve davranışları ile kullandıkları sözlerin yanlış yorum ve anlamalara neden olacak nitelikte olduğu anlatılmıştır.
Yayında kullanılan ifade şeklide konunun özelliğine uygun olup, davacının kişilik haklarına zarar veren aşağılayıcı , küçük düşürücü değildir.Yazının tümü birlikte değerlendirildiğinde müdahil vekillerinin dava sırasındaki bazı somut söz ve davranışlarının eleştiri ve yorumunun yapılarak, bu davranış biçiminin yanlış olduğu görüşü açıklanmıştır. Güncel olan bir konu hakkında yapılmış bir yorum ve eleştiri söz konusudur.Bu yapılırken seçilen sözlerde de eleştiri sınırını aşan bir ifade de yoktur. Diğer bir deyişle özle-biçim arasındaki denge bozulmamıştır.
Bu durumda dava konusu yayında davacının kişilik haklarına hukuka aykırı biçimde zarar verildiği kabul edilemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı asil ve davalılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacı asil ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ( 2.250.000 ) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacının yatırmış olduğu 8.010.000 lira harcın istek halinde iadesine, 31.1.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.