Esas No: 2003/18-300
Karar No: 2003/324
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2003/18-300 Esas 2003/324 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2003/18-300 E., 2003/324 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.6.2000 gün ve 1999/667 E-2000/482 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onsekizinci Hukuk Dairesinin 2.7.2001 gün ve 2001/5562-6722 sayılı ilamı ile; (...Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına Aydın Bölge Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde, davalı vakfın 1991-1998 yılları arasında Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesine göre ödemesi gereken teftiş ve denetim giderlerine katılma payını eksik ödediğini ileri sürerek, söz konusu tüzük maddesi uyarınca dava tarihine kadar kesinleşen yasal faizi ile birlikte 2.249.099.939.-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 3294 sayılı Yasanın, 3. maddesi hükmü uyarınca Kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Kurulunun aldığı 24.11.1992 gün ve 41 sayılı kararında yer alan "Vakıflar Genel Müdürlüğü ile şifahi mutabakat sağlanarak sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları için yıllık teftiş ve denetleme payının 1.000.000.-TL olarak uygulamasına" ilişkin
29. maddesi hükmüne dayanılarak, davalı vakfın teftiş ve denetim giderlerine katılma payı olarak her yıl için 1.000.000.-TL"sı ödediği ve buna göre borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3294 sayılı Yasada, fona bağlı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödeyecekleri teftiş ve denetleme giderlerine katılım payının belirlenmesi konusunda fon kuruluna bir yetki verilmiş değildir. Bu bakımdan, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurutan vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesinde, bütün vakıfların safi gelirlerinin %5"ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak ödeyeceklerini öngören hükmüne aykırı olarak verilen ve yukarıda sözü edilen fon kurulu kararına itibar edilemez. Vakıflar Genel Müdürünün fon kuruluna üye olması bu durumu değiştirmez.
Mahkemece, yukarıda sözü edilen tüzüğün 22. maddesi uyarınca davalı vakfın teftiş ve denetleme giderlerine katılma borcunun bulunup bulunmadığının ve varsa miktarının bilirkişi marifetiyle tesbit ettirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru değildir.
Ne var ki, mahkemenin bu kararı Dairece onanmış bulunduğundan davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile 12.3.2001 tarihli onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına..... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, teftiş ve denetleme giderlerine katılma payının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili, davalı vakfın, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesine göre safi gelirin %5"ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak ödemesi gerekirken, 1997-1998 yıllarına ait teftiş ve denetim paylarının eksik ödendiğini, 1991-1996 yıllarına ait teftiş ve denetim paylarının ödenmediğini ileri sürerek, toplam 2.249.099.939.-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kuşadası Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı cevabi yazısında; Başbakanlık Makamının 7.4.1993 gün ve 3084 sayılı yazıları gereği, dava konusu yıllar için 1.000.000.-TL teftiş ve denetim payının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin, "Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulu"nca alınan 24.11.1992 gün ve 41 sayılı kararda teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak yıllık 1.000.000.-TL belirlendiğinden davalı Vakfın borcu bulunmadığı, mevcut Fon Kurulu Kararı yürürlükte bulunduğu sürece tüzük hükümlerinin uygulanamayacağı" gerekçesiyle davanın reddine dair verdiği karar, Özel dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 22. maddesine aykırı olarak verilen Fon Kurulu kararlarına itibar edilip edilemeyeceği; dolayısıyla davalı vakfın teftiş ve denetleme giderlerine katılım payının Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesine göre mi yoksa Fon Kurulu kararına göre mi belirlenmesi gerektiği, noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle, uyuşmazlığın üzerinde toplandığı konuya ilişkin yasal durum açıklanmalıdır.
743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 903 sayılı Kanunla değiştirilen 78. maddesinde Vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğünün teftişine tabi olduğu belirtildikten sonra, maddenin üçüncü fıkrasında "Teftişin tarzı ve nasıl yapılacağı, neticeleri ve bu kanuna göre kurulmuş olsun veya olmasın bilcümle vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödeyecekleri teftiş ve denetleme masraflarına katılım payı, safi gelirin yüzde beşini geçmemek üzere tüzük ile belli edilir" denilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, Türk Kanunu Medenisini yürürlükten kaldıran 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 111. maddesinde 78. madde hükmü aynen muhafaza edilmiş ve denetim giderlerine katılma payının, vakfın safi gelirinin yüzde beşini geçmemek üzere tüzükle belirleneceği öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere vakıfların teftiş ve denetim giderlerine katılma payı yasayla düzenlenmiş ve 903 sayılı Kanunun uygulanmasına dair esasların yer aldığı Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesinde de "Vakıflar Genel Müdürlüğü, 903 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş olsun veya olmasın, bütün vakıflardan safi gelirlerinin %5"ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak alır" düzenlemesi yer almıştır.
Diğer taraftan, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu"nda Türk Kanunu Medenisi"nin 78. (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 111. maddesini yürürlükten kaldıran yada değiştiren bir hüküm bulunmadığı gibi; 3294 sayılı Kanunla Fon Kurulu"na Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödeyecekleri teftiş ve denetleme giderlerine katılma payını belirleme yetkisi verilmemiştir.
Açıklanan yasal düzenleme karşısında, Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulu kararlarına itibar edilemez. Eş söyleyişle, Türk Kanunu Medenisi"nin 78. (4721 sayılı MK.nun 111.) maddesi ve anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin esasları düzenleyen Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesine aykırı olarak verilen Fon Kurulu kararlarının uygulanma olanağı yoktur.
Bu itibarla mahkemece, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesi esas alınarak davalı vakfın teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı borcunun bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken direnme kararı verilmesi usul veya yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 30.4.2003 gününde, oybirliği ile karar verildi.