Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/4-721 Esas 2005/775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/4-721
Karar No: 2005/775
Karar Tarihi: 28.12.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/4-721 Esas 2005/775 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/4-721 E.  ,  2005/775 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi

    Günü : 3.5.2005

    Sayısı : 82-152 

    Taraflar arasındaki “tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulünce dair verilen 9.12.2003 gün ve 2003/699 E, 1093 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 27.12.2004 gün ve 2004/6300 E, 14828 K. sayılı ilamiyle;

    (...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

    2-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4.maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

    Davaya konu olan işte tarafların iddia ve savunmaları, dosya ve yayın içeriği ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan 10.000.000.000 TL. manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir olunmak üzere yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

    3-Dava dilekçesinde, hükmolunacak tazminata yasal faiz yürütülmesi istenmişken, cevaba cevap dilekçesiyle bu kez işletme kredisi faizi istendiği ve mahkemece ikinci istem doğrultusunda faize hükmolunduğu görülmektedir. Yayın yoluyla kişilik hakkına saldırı davası, hukuki nitelik olarak haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davacı tacir olmadığı gibi, açıklanan haksız eylemin ticari faaliyetle veya işletmecilikle de ilgisi yoktur. Bu yönler gözetilerek yasal faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece işletme kredisi faizine hükmolunması da ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

    4-Yargılama ve hüküm, ancak davanın tarafları hakkında verilebilir.Yargılama giderleri de hükmün sonuçlarına göre yanların sorumlulukları ile ilgili bulunduğundan, hüküm ile birlikte karara bağlanması gerekir. (29.5.1957 tarih ve 4/16 sayılı İBK.). Bu bağlamda yargılama giderleri, aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir ve vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir. (HUMK.m.417/1, m.423/b.6).

    Diğer yandan, 4667 sayılı Yasanın 77.maddesi ile değiştirilen 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 164/son maddesindeki düzenlemede; dava sonunda, karar ile tarifeye dayalı olarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olacağı belirtildiği gibi; bu hükme koşut bir düzenleme de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde “yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek vekalet ücreti” biçiminde yer almıştır.

    Yukarıda açıklandığı üzere gerek Avukatlık Yasası ve gerekse de yasaya dayalı olarak hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan düzenlemeler; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun

    davanın taraflarına ve hükmün kimlere yönelik olarak kurulacağına ilişkin hükümlerini kaldırıcı veya değiştirici nitelikte değildir. Aksine, hükmün ve ayrıntısı niteliğindeki yargılama giderlerinin ve bu bağlamda vekalet ücretinin davanın tarafları hakkında kurulması gerekir. Avukatlık Yasasındaki, “vekalet ücreti avukata aittir” biçimindeki düzenleme hükmü kuran mahkemeye değil, vekil ile vekil edene yönelik bir kuraldır. Bu yorum ve varılan sonuç aynı maddedeki “bu ücret iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez” biçimindeki düzenleme ile de doğrulanmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle taraf sıfatı bulunmayan vekil yararına vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN : Davalılar vekili 

    HUKUK GENEL KURULU KARARI 

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

    Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairesince yukarda belirtilen gerekçe ile bozulmuş, yerel mahkemece önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

    1-Bozma ilamının (2) numaralı bendi yönünden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

    2-Özel Daire bozma kararının (4) bendinde, taraf sıfatı bulunmayan vekil yararına vekalet ücretine hükmedildiği belirtilip bu yön bozma nedeni yapılmışsa da direnme kararında taraf vekilleri yararına değil, taraflar yararına vekalet ücretine hükmedildiğinden, bu husustaki bozma kararı yerinde değildir. Ne var ki kabul ve reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği hususunda duraksama bulunmamaktadır. Direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul ve red edilen miktar üzerinden, taraflar yararına 1.120.000.000 TL. vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.200.000.000 TL. vekâlet ücretine hükmedilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden “...Davacı vekili için takdir olunan 1.200.000.000 TL. ücreti vekaletin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, Red edilen kısım üzerinden davalılar vekili için takdir olunan 1.200.000.000 TL. ücreti vekâletin davacılardan alınıp davalılara verilmesine...” şeklindeki ibarenin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...Davacı ve davalı yararına nisbî tarifeye göre 1.120.000.000 TL. vekâlet ücreti takdirine...” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerekir.

    S O N U Ç: Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ( 528.80 YTL. ) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.12.2005 gününde oyçokluğuyla ile karar verildi.

    Hemen Ara