Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/19-727 Esas 2005/717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/19-727
Karar No: 2005/717
Karar Tarihi: 14.12.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/19-727 Esas 2005/717 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/19-727 E.  ,  2005/717 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi

    Günü : 10.05.2005

    Sayısı : 2005/108 E- 157 K. 

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.06.2003 gün ve 2000/331-2003/265 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 08.07.2004 gün ve 2003/11602-2004/8131 sayılı ilamı ile;,(...Davacı vekili müvekkili banka ile davalı K... A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların da sözleşmeye kefil olduklarını ödenmiş akreditif taahhütlerinden doğan alacakları ile ödenmemiş akreditiften ve mer’i teminat mektubundan doğan riskleri bulunduğunu; alacağın tahsili ve akreditif taahhüdü ile teminat mektubu riskinin depo edilmesi için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalılar hesap kat ihtarnamesi ekinde gönderilen cari hesap ekstresine itiraz ettiklerini, borç üzerinde mutabakat sağlanmadığını; ayrıca imzalanan kredi sözleşmesinde kefillerin sorumlu oldukları miktarın belirtilmediğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre; asıl borçlu Kavala AŞ.nin 26.03.1996 tarihinde iflas etmesi nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın husumetten reddine; temerrüd faizinin %112,5 üzerinden hesaplanması ile davalı kefiller N... ve O...ın ayrı ayrı 17.932.306.262 TL. diğer davalı kefil P... A.Ş.nin 17.982.394.553 TL. miktarla alacaktan ve 705.000.000 TL. teminat mektubu ile 41.850 USD. (1.422.900.000) akreditif bedeli üzerinden sorumlu oldukları gerekçesiyle, bu miktarlar üzerinden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden hesaplanacak yıllık %112,5 oranında temerrüt faizi ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili akreditife ilişkin hükmün müphem olduğundan bahisle tavzih talebinde bulunmuş, mahkemenin bu konudaki red kararı da yine davacı tarafça temyiz edilmiştir.

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

    2-Davacı banka takip talebinde kur farkından doğacak alacak haklarını saklı tutarak 41.850,- Amerikan Doları"nın Türk Lirası karşılığı olan 1.456.562.000,- TL. akreditif bedelinin depo edilmesini ve tazmin edildiği takdirde tahsilini istediğinden, taleple bağlı kalınarak yabancı paranın Türk Lirası karşılığından hüküm kurulması gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde, alacağın yabancı para ve Türk Lirası karşılığı belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, sözleşme hükümleri ve bilirkişi raporu gözetilmeden eksik faize hükmedilmesi de isabetsizdir...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

    HUKUK GENEL KURULU KARARI  

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle kredi borçlusu ve kefiller hakkında yapılan ilamsız icra takibinde, itirazın iptali istemine ilişkindir.

    A-DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:

    Davacı Müflis Türkiye İthalat ve İhracat Bankası (İMPEKSBANK) A.Ş. vekili, davacı Bankanın, davalılardan K... Dış Ticaret ve Madencilik A.Ş. ne 14.10.1993 tarihli genel kredi sözleşmesiyle 500.000 USD kredi kullandırdığını, ayrıca 705.000.000 TL. bedelli teminat mektubu ve akreditif hesabının mevcut olduğunu, kredi borçlusu davalı ile sözleşmeyi kefil olarak imzalayan diğer davalılara ihtarname gönderilerek hesabın kat edildiğinin bildirildiğini, verilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine, tümü hakkında icra takibi yapıldığını, tüm davalıların borcun tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazlarının iptaline, asgari %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

    B-DAVALI CEVABININ ÖZETİ:

    Davalı P... Elektrik Mühendislik San. A.Ş. vekili yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin cevap hakkının saklı tutulmasını istemiş, aşamalardaki beyanlarında davanın esas yönünden de reddi gerektiğini savunmuştur.

    Davalılar K... Dış Ticaret ve Madencilik A.Ş.; N.. K... ve O... K... vekili süresi içerisinde cevap dilekçesi vermemiş, aşamalardaki muhtelif beyanlarında davanın reddini istemiştir.

    C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:

    Yerel Mahkeme, takip talebinde %750 oranında temerrüt faizi istenilmiş ise de; sözleşme hükümleri, temerrüt tarihindeki ekonomik durum ve genel uygulama objektif iyiniyet/dürüstlük kuralları gereği yıllık %112.5 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğinin bilirkişi raporlarından anlaşıldığı gerekçesiyle, davalı K... Dış Ticaret Madencilik Sanayi A.Ş.hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, diğer üç davalı yönünden davanın kısmen kabulü ile, bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda bu davalıların itirazlarının kısmen iptaline, asıl alacağa %112,5 oranında yıllık temerrüt faizi yürütülmesine karar vermiştir.

    D-TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME:

    Davacı vekilince temyiz edilen karar, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme, 41.850 USD’ nin TL. karşılığı üzerinden hüküm kurulması gereğine işaret eden bozma bölümüne uymuş; faiz miktarına ilişkin bozmaya karşı ise, gerekçesini tekrarlayarak önceki kararında direnmiş; direnme kararını da davacı vekili temyiz etmiştir.

    E-MADDİ OLAY:

    Davacı Banka ile, davalılardan K.. Dış Ticaret ve Madencilik A.Ş. arasında düzenlenip, diğer davalılarca müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan 14.10.1993 tarihli Genel Kredi Sözleşmesiyle, 500.000 USD kredi kullandırılmıştır. Ayrıca, İzmir Giriş Gümrük Müdürlüğüne hitaben 705.000.000 TL. tutarlı teminat mektubu verilmiştir. Davacı Banka, tüm davalılara gönderdiği 07.08.1994 tarihli ihtarnamede, sözleşmeye dayalı olarak açılan kredi hesabının, sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle 29.07.1994 tarihi itibariyle kat edildiğini hesap özetinin ekte gönderildiğini belirtmiş, ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç gün içinde borçların ödeme tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte ödenmesini istemiş, teminat mektubu ve akreditif kredi borcu için depo talebinde bulunduğunu da açıklamıştır. İhtarname ekindeki hesap özetinde, asıl alacak 13.845.552.358 TL, faiz oranı %500, 14.04.1994-15.08.1994 arasındaki dönemde işlemiş faiz borcu da 23.090.743.743 TL. olarak gösterilmiştir. Davalılar, cevabi ihtarlarında, ihtarnamede gösterilen miktarlar ile ekteki hesap ekstresinde açıklanan hesaplamayı kabul etmediklerini, uygulanan faiz oranları ile Dolar kuruna da itiraz ettiklerini bildirmişlerdir. Cevabi İhtarname davacıya 02.09.1994 günü tebliğ edilmiştir.

    Davacı Banka vekilince, Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğünün 1995/3404 esas sayılı dosyası üzerinden davalılar hakkında 10.11.1995 tarihli takip talebiyle başlatılan ilamsız icra takibinde, 14.10.1993 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak; 39.476.277.913-TL. kredi alacağı, 705.000.000-TL doğması muhtemel meri teminat mektubu alacağı, 41.850 USD akreditif bedeli alacağının deposu ile, doğmuş alacağın temerrüt tarihi 15.08.1994’den itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek %750 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte; 41.850 USD karşılığı 1.422.900.000-TL. akreditif bedelinin, deposu istenen akreditif bedelinin Muhabir bankanın talep ettiği tarihten, deposu istenen teminat mektubunun takip sırasında tazmin edildiği taktirde tazmin tarihinden tahsil tarihine kadar yukarıdaki şartlarla %750 temerrüt faizi, %5 Gelir Vergisi ile birlikte tahsili istenilmiştir. Tüm davalılar süresi içerisinde borcun miktarına, faize ve diğer ferilere itiraz etmişler, bunun üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.

    F-GEREKÇE:

    1- Direnme kararı yönünden:

    Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, Yerel Mahkemece yıllık %112,5 oranı üzerinden hüküm altına alınan faiz miktarının, sözleşme hükümleri ve bilirkişi raporu karşısında eksik olup, olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    Taraflar arasındaki 14.10.1993 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 6.2.maddesinde, yetkili mercilerin, faiz ve komisyon oranlarının Banka ile Müşteri arasında serbestçe tayin edilmesini kararlaştırdığı hallerde, Ban­kanın, sözleşmeye konu krediye, her türlü hesaplara ve teminatlara, müşteriye ihbarda bulunmaksızın, bu konulardaki kararnameler hükümleri çerçevesinde, serbestçe saptayacağı oranlarda ana para faizi ve temerrüt faizi uygulayacağı, müşterinin bu hususta dahi hiçbir iddia ve itirazda bulunmaya hakkı olmadığını kabul ve beyan etmekte olduğu belirtilmiştir. Sözleşmenin 38.2.maddesinde ise, Müşteri ve kefillerin bu sözleşmeden doğan borçların ödenmesinde temerrüde düşmeleri halinde, Türk Lirası borçlarına, temerrüt tarihindeki Bankanın kısa, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası nispetinde temerrüt faizi uygulanmasını kabul ettikleri açıklanmıştır.

    Davacı taraf %500 faiz oranının %50 fazlası itibariyle, %750 oranında faiz isteminde bulunmuş, Mahkeme, bazı bilirkişi raporlarında yer alan; ancak dayanakları gösterilmeyen, temerrüt faizi oranının %112 olması gerektiği yönündeki değerlendirmeyi benimseyerek bu doğrultuda hüküm kurmuştur.

    Oysa, yine bilirkişi raporlarındaki açıklamalardan, söz konusu dönemde, Bankalarca uygulanan faiz oranının %250 olduğu anlaşılmaktadır.

    Sözleşmenin 38.2.maddesindeki hükme göre, bu oranın %50 fazlası %375 olup, hesaplamalarda bu oranın esas alınması, sözleşmenin bağlayıcı hükmü gereğidir.

    Her ne kadar, Özel Daire bozma ilamında açıkça bu orandan söz edilmemiş ise de, sözleşmenin anılan hükmüne ve bilirkişi raporlarına atıf yapılmak suretiyle, aynı sonuca işaret edilmiş olduğu ortadadır.

    Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda faiz yönünden direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

    2-Uyulan kısım yönünden: Yerel Mahkemece, davacının talebi doğrultusunda TL. üzerinden hüküm kurulması gereğine ilişkin bozma bölümüne uyulmuş olmakla, bu konuda verilen yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

    S O N U Ç :

    1.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının direnmeye ilişkin bölümünün, yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

    2.Bozmanın bir bölümüne uyulmak suretiyle kurulan yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, İstek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara