Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/21-665 Esas 2005/712 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/21-665
Karar No: 2005/712
Karar Tarihi: 7.12.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/21-665 Esas 2005/712 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/21-665 E.  ,  2005/712 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 6.İş Mahkemesi

    Günü : 26.5.2005

    Sayısı :163-302 

    Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminatıdavasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.6.2004 gün ve 1999/185-2004/610 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 14.12.2004 gün ve 10933-11110 sayılı ilamı ile;

    (...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, temyizin kapsamına ve nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,

    2-Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu 21.9.1998 tarihinde öldüğü anlaşılan V.. K...’ın kanuni mirasçılarına maddi ve manevi zararlarına karşılık davacı tarafça da itiraz olunmayan 15.1.1999 tarihli makbuzla 6.439.000.000 TL. ödendiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Makbuz içeriğinde yapılan ödemenin ne kadarının maddi tazminata ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğu açıklanmadığı gibi yargılama sırasında da bu yolda bir açıklama yoktur. Bu durumda yapılan ödemede maddi ve manevi tazminatlara karşılık gelen bölümlerin eşit olduğunun yani makbuz bedelinin yarısının manevi tazminata yarısının da maddi tazminat karşılık miras payları oranında ölenin mirasçılarına ödendiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca uyuşmazlık 15.1.1999 tarihli makbuzla manevi tazminatlarına karşılık ödeme yapılan davacıların yeniden manevi tazminat istemelerinin mümkün olup olmadığı konusunda diğer bir değişle manevi tazminatın bölünüp bölünemeyeceği hususunda toplanmaktadır.

    Gerçekten, hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-648-818 sayılı kararda bu doğrultudadır.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle manevi tazminatın bölünmezliği nazara alınarak manevi tazminata yönelik talebin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kabul ve uygulamaya göre de; B.K’nun 83. maddesinin olayda uygulama yeri olmadığı gözetilmeksizin memleket parası yerine yabancı para birimi ile manevi tazminata karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.

    Yukarıda açıklandığı üzere;

    3-Davacılar murisinin ölümü nedeniyle işverence 15.1.1999 tarihli makbuzla yapılan ödemenin yarısının miras payları oranında maddi tazminata ilişkin olduğu açıktır. Uyuşmazlık kazadan sonra mirasçılara yapılan ödemenin en son hesaplanan tazminattan hangi kıstaslar nazara alınarak indirileceği konusunda toplanmaktadır. Kural olarak hak sahiplerine yapılmış ödemenin bu miktar ile sınırlı olmak üzere bağlayıcılığı asıldır. Gerçek anlamda ödemeden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, ödemenin yapıldığı tarihteki verilerle hesaplanan tazminat ile ödenen miktar arasında açık oransızlığın bulunduğu durumlarda, yapılan ödeme makbuz niteliğinde kabul edilebilir. Bu durumun, ödemenin yapıldığı tarih gözönünde tutularak davacının gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır. Oysa, yukarıda açıklandığı biçimde inceleme ve araştırma yapılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

    Yapılacak iş; ödemenin yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak hak sahiplerinin gerçek zararını saptamak, böylece tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığını denetlemek, açık oransızlığın bulunması durumunda ödemeleri “kısmi ifayı içeren makbuz” niteliğinde kabul etmek ve önceki hesaba göre belirlenen ödeme oranında tespit edilecek miktarı son verilere göre belirlenen tazminattan indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)

    Gerekçesiyle bozularak dosya mahalline geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonucunda, mahkemece direnme kararı verilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN :Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI 

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.’un 2494 sayılı Kanun ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

    Davanın kısmen kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararı, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

    Bozma sonrasında; davacı vekilince dosyaya sunulan Emek Sigorta Anonim Şirketince düzenlenmiş olan makbuz ve ibraname ile davalı vekilinin 26.5.2005 tarihli oturumdaki beyanları dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda mahkemece direnme kararı verildiği belirtilmektedir.

    Bu durumda, usul ve yasaya uygun bir direnme kararı mevcut olmayıp, bozma çerçevesinde yapılan araştırma sonucu oluşturulan yeni bir hükmün varlığının kabulü gerekecektir.

    Belirtilen nedenlerle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 21. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 7.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara