Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1009 Esas 2020/5606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1009
Karar No: 2020/5606
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1009 Esas 2020/5606 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1009 E.  ,  2020/5606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 17.07.2018 tarih ve 2017/425 E- 2018/288 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12.12.2019 tarih ve 2018/1757 E- 2019/1303 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 25. sınıfta yer alan emtiayı da kapsayan "TUBACİTY Diyarbakır+şekil" markası için başvuruda bulunduğunu, davalı şirket tarafından 95/011385 ve 2010/16398 sayılı “TUĞBA” markalarına dayanılarak itiraz edildiğini, 25. sınıf emtia bakımından itirazın kabul edildiğini, müvekkilinin bu karara itirazının 2017-M-7817 sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu zira itiraza mesnet gösterilen davalı markalarının müvekkilinin markaları ile benzer olmadığını, görsel, işitsel ve kavramsal benzerliğe tek tek değil bir bütün halinde bakılması gerektiğini, müvekkilinin uzun süredir kullandığı için markaya ayırt edicilik kazandırdığını ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2017-M-7817 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, müvekkili markalarının ayırt ediciliği bulunan ve tanınmış bir markalar olduğunu, ortalama tüketicinin markaları karıştıracaklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, “TUBACITY” markası ile “TUĞBA” ibareli davacı başvurusu arasında görsel, açıdan benzerlik bulunmadığını, markaların bütünsel algı itibariyle birbirlerinden farklı ve uzak marka işaretleri olduğu, aralarındaki farklılıkların kolaylıkla ayırt edileceği gerekçesi ile davanın kabulüne TPMK YİDK’nın 2017-M-7817 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı şirket vekilince ve davalı TPMK vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalının "TUĞBA" esas ibaresinden oluşan markaları ile davacının başvurusuna konu “TUBACITY Diyarbakır+şekil" ibaresi arasında, kavramsal görsel ve işitsel benzerlik olduğu, esasen “TUĞBA/TUBA” ibarelerinden oluşan esas unsurların okunuşlarının da aynı bulunduğu, iki esas unsur arasında kavramsal olarak da iltibas oluştuğu, başvuru kapsamındaki malların itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer oldukları, dava konusu markanın davalının itirazına mesnet markalarının uzantısı, yeni bir versiyonu olarak algılanma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle başvuru markasının, kapsadığı ürün ve hizmetler itibariyle davalıya ait markalar ile 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğundan İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olmadığı gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının marka başvurusunun 556 sayılı KHK’nın 8/1-b uyarınca reddine dair verilen TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının marka başvurusunun esas ve ayırt edici unsurunun “TUBA” ibaresi olduğu, davalının redde mesnet markalarının esas ve ayırt edici unsurunun “TUĞBA” ibaresi olduğu değerlendirilerek başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, dolayısıyla kurum kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, “TUBA” ve “TUĞBA” ibaresi arasında düşük derecede bir benzerlik bulunsa da davacının marka başvurusunun “TUBACİTY Diyarbakır +şekil” olduğu ve “Diyarbakır” ibaresinin coğrafi bir yeri belirtmesi nedeniyle ayırt ediciliğe katkısının bulunmadığı, şekil unsurunun da yazılı unsurlara göre daha zayıf olması karşısında marka başvurusunun esas ve ayırt edici unsurunun “TUBACİTY” ibaresi olduğu, “TUBACİTY” ibaresinin de tüketici algısında bir bütün olarak algılanacak olması karşısında, “TUBACİTY” ibareli marka başvuru ile “TUĞBA” ibareli redde mesnet markalar arasında kavramsal, görsel ve işitsel benzerlik bulunmadığı, dolayısıyla 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı değerlendirilere karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara