Esas No: 2005/19-510
Karar No: 2005/586
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/19-510 Esas 2005/586 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesi
Günü : 31.3.2005
Sayısı : 56-192
Taraflar arasındaki “Senet İptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1. TicaretMahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.1.2003 gün ve 2002/213-2003/32 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 30.1.2004 gün ve 2003/6351-2004/777 sayılı ilamı ile,
(...Dava tehdit ile alındığı iddia edilen bono ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde bononun bedeli gösterilmemiş ve dava maktu harç ödenerek açılmıştır.
Harçlar Kanununun 15 .maddesinde "Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nisbi harç üzerinden alınacağı öngörülmüştür. Aynı yasanın 16.maddesinde ise değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olacağı belirtildikten sonra 3. fıkrada değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesinin mecburi olduğu, gösterilmemiş ise davacıya tespit ettirileceği, tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesinin muameleye konmayacağı, son fıkrasında da noksan tespit edilen değerler hakkında 30. madde hükmünün uygulanacağı öngörülmüştür.Harçlar Kanununun 30.maddesi ise "muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için mahkemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 ncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır" hükmünü taşımaktadır.Davalı tarafından ibraz edilen bono fotokopisinden ve tehditle senet alma suçundan dolayı M. Ç..hakkında açılan ceza davası içeriğinden dava konusu bononun 15.000.000 Dolar olduğu anlaşılmaktadır.Nitekim mahkemece oluşturulan 11.10.2002 tarihli ara kararında "iptali istenen 11.1.2002 tarih ve 15.000.000 ABD miktarlı, dava tarihi itibariyle 20.467.530.000.000.-TL. değer üzerinden hesaplanan 1 / 4 oranında nisbi harcın davacı tarafından yatırılması için 30 gün kesin süre verilmesine, aksi takdirde müteakip muamelelerin yapılmamasına" karar verilmiş ve 11.11.2002 tarihli ara kararı ile de bu ara kararından dönülmesine ilişkin davacı talebi oy çokluğuyla reddedilmiştir.
Bu durumda nisbi harç ikmal edilmediğinden yukarıda açıklanan ara kararı gereğince işlem yapılması gerekirken, mahkemece 21.11.2002 tarihli ara kararı ile önceki ara kararından dönülerek 15.000.000 Dolar bedelli davaya maktu harçla devam edilerek sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır...) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara,bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 19.10.2005 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.