Günü : 11.5.2005

Sayısı : 1407-218 

Taraflar arasındaki “fark kıdem tazminatının ödetilmesi ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.2.2004 gün ve 2001/421 E. 2004/44 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 20.10.2004 gün ve 2004/6393 E. 23635 K. sayılı ilamı ile;

(...Davacı, 1475 sayılı yasanın 14/4 maddesi gereğince diğer kamu kuruluşlarında geçen hizmetlerin kıdem tazminatı hesabında nazara alınmadığını bu nedenle kıdem tazminatının eksik ödendiğini iddia ederek fark kıdem tazminatı istemiştir.

Davalı davacının iş aktinin 1475 sayılı İş Kanununun 13 .maddesi uyarınca ihbar ve kıdem tazminatı ödenmek suretiyle feshedildiğini, hizmet birleştirilmesinden yararlanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece istek gibi hüküm kurulmuştur.

Dosya içeriğinde davacının hizmet aktinin davalı tarafından 1475 sayılı İş Kanununun 13.maddesi uyarınca feshedildiği, ancak feshin önelli yapılmadığı ihbar tazminatının ise hangi tarihte ödendiğinin anlaşılamadığı görülmüştür. Fesih yazısı 21.12.2000 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş, davacı 26.12.2000 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması için Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne başvurmuş ve kendisine 15.1.2001 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmıştır.

Dairemizin istikrar kazanmış kararlarına göre ihbar tazminatı peşin ödenerek yapılan fesihlerin gerçekleşmesi için önel süresi içerisinde ihbar tazminatının da peşin olarak ödenmesi gerekir. Davacının SSK Genel Müdürlüğüne başvurduğu 26.12.2000 tarihinden sonra ihbar tazminatının ödendiği belirlenirse şimdiki gibi davanın kabul edilmesi ihbar tazminatının 26.12.2000 tarihinden önce ödendiği belirlenirse hizmet aktinin 1475 sayılı yasanın 13 .maddesi gereğince işveren tarafından feshedildiği kabul edilerek davacının fark kıdem tazminatı isteği reddedilmelidir.

İhbar tazminatının ödendiği tarih belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

TEMYİZ EDEN :Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, kıdem tazminatının ödetilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece; “Davacının 10.589.550.000 TL. fark kıdem tazminatı alacağı bulunduğunun kabulü ile, talep olunan 10.000.000 TL.nin emeklilik tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.

Taraf vekillerinin temyizi üzerine bu karar Özel Daire’ce “ihbar tazminatının davacının yaşlılık aylığı bağlanması için SSK.Genel Müdürlüğü’ne başvurduğu 26.12.2000 tarihinden sonra ödendiği belirlenirse davanın kabul edilmesi; ihbar tazminatının 26.12.2000 tarihinden önce ödendiği belirlenirse, hizmet aktinin 1475 sayılı Yasanın 13.maddesi gereğince işveren tarafından feshedildiği kabul edilerek davacının fark kıdem tazminatı isteği reddedilmelidir. İhbar tazminatının ödendiği tarih belirlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

Yerel mahkeme bozma ilamına uyup uymama konusunda karar vermeden önce, bozmadan esinlenerek, davacının Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne başvuru tarihi ile ihbar tazminatının ödendiği tarihleri gösterir belgeleri getirterek incelemiş ve sözü edilen belgelere dayanarak direnme kararı oluşturmuştur.

Bu durumda ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp, bozma ilamından esinlenerek yapılan araştırma sonucu oluşturulan yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü gerekir.

O halde dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daire’ye gönderilmelidir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.