Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/8162 Esas 2015/2295 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8162
Karar No: 2015/2295
Karar Tarihi: 22.06.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/8162 Esas 2015/2295 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2015/8162 E.  ,  2015/2295 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi

    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Sanık ...hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesi:
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin, kanuni süresinden sonra olması nedeniyle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
    CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama", şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610 - 2014/512 - 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda, istihbari bilgiler sonrasında yapılan iletişimin tespiti nedeniyle faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, 26.12.2013 tarihinde sanığın uyuşturucu maddeyi sattığı tespit edilenlerden ... üstünde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
    Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, 26.12.2013 tarihinde işlenen suçun maddi konusunun da bulunmadığı kabul edilmelidir.
    14.12.2013 ve 31.12.2013 tarihinde yapılan operasyonlarda ise, yakalanan uyuşturucu maddeler açısından arama kararının gerekmediği anlaşılmakla hükme esas alınmalarında kanuna aykırılık görülmemiştir.

    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Net 0,05 gr MDMA içeren 4 tablet ve net 196,15 gram esrardan ibaret suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı ile suçun işleniş biçiminde bir ağırlık bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nın 3/1. maddesindeki “orantılılık” ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere aykırı olarak, temel hapis cezasının 8 yıl olarak fazla tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    B) Sanık Mazlum hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık hakkında 31.12.2013 tarihinde işlediği ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan.... Ağır Ağır Ceza Mahkemesi"nde 2014/142 esas 2014/96 karar sayılı dosyada yargılama yapıldığı anlaşıldığından; belirtilen dava derdest ise aralarındaki bağlantı nedeniyle her iki davanın birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyasının getirtilerek bu dosya içine konması; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama", şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610 - 2014/512 - 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda, istihbari bilgiler sonrasında yapılan iletişimin tespiti nedeniyle faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, 22.12.2013 tarihinde esrar içerken yakalanan sanık üzerinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup, "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
    Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, 22.12.2013 tarihinde işlenen suçun maddi konusunun da bulunmadığı kabul edilmesi gerekirken sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanarak fazla ceza tayini,
    Kabule göre;
    1-Net 22.6 gram esrardan ibaret suç konusu uyuşturucu maddenin miktarı ile suçun işleniş biçiminde bir ağırlık bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nın 3/1. maddesindeki “orantılılık” ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere aykırı olarak, temel hapis cezasının 8 yıl olarak fazla tayin edilmesi,
    2- 22.12.2013 tarihinde esrar maddesi içerken yakalanan sanığın uyuşturucu maddeyi, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ceza tayini,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, sanık hakkında hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süreye göre sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
    22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara