Esas No: 2005/16-276
Karar No: 2005/336
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/16-276 Esas 2005/336 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Yedisu Kadastro Mahkemesi
Günü : 23.3.2004
Sayısı : 7-1
Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yedisu Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.2002 gün ve 2000/177 E. 2002/140 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16.Hukuk Dairesinin 22.12.2003 gün ve 12740-11197 sayılı ilamı ile;
(.....Çekişmeli taşınmaza davalıların zilyet olduğu, taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalılar tarafından yapıldığı tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık zilyetliğin niteliğine ilişkindir. Davalılar taşınmaz üzerine ev inşa etmeleri ve ağaç dikmiş olmaları, uzun süreli ve eylemli olarak taşınmazı kullanmaları, onların malik sıfatıyla taşınmaza zilyetlik ettiklerinin karinesini oluşturmaktadır. Bu karinenin aksini ispat yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Dinlenen bilirkişi ve tanıklar, kira tarihini, kira şartlarını ve kira bedeli ödendiğini ayrıntılı şekilde açıklayamamışlardır. Bu nedenlerle zilyetlikle iktisap şartları davalılar yararına gerçekleşmiş olup, tutanağın aksi de kanıtlanamamıştır. Bu gerekçelerle kararın bozulması gerekirken yanlışlıkla onandığı anlaşıldığından davalıların karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 18.4.2003 gün ve 2003/3330-3212 sayılı onama kararını kaldırarak hükmün bozulmasına...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 11.5.2005 gününde, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava yapılan kadastro tespitine itiraz davasıdır. Davacılar kazanmayı sağlayan zilyetliğe, muristen intikal ve vergi kaydı gibi hukuksal sebeplere dayanarak kadastro tespitine itiraz davasını açmışlardır. Davacılar iradeleri dışında oturdukları köylerinden ayrılmak zorunda kalmışlardır. Ortaya çıkan bu zorunlu ayrılık nedeniyle uyuşmazlık konusu taşınmazını davalılara kiraya verdiklerini ileri sürmüşlerdir. Bu yaşanan olayın doğal sonucu olup samimi bir beyandır. Dinlenen davacıların tanıkları, davacılardan yana,davalı taraf tanıkları ise davalılardan yana ifade verdikleri anlaşılmıştır. Tarafların dinlettikleri tanık anlatımları arasında açık bir çelişki bulunduğu halde mahkemece,HUMK.nun 265.maddesi uyarınca bu çelişki giderilmemiştir. Tanıkların ve tutanak tespit bilirkişilerin ifade vermekte çekingen davrandıkları da gözetilerek, mahkemece, kendilerine soru yöneltilerek ve gerekirse yüzleştirilerek somut olayın aydınlığa kavuşturulması, hakkın teslimi bakımından önem taşımaktadır. O halde, Direnme Kararının bu gerekçeyle araştırmaya yönelik olarak Bozulması gerektiği halde Yüksek Hukuk Genel Kurulunun sayın çoğunluğunca davanın reddine karar verilmek üzere direnme kararının bozulması şeklinde gerçekleşen görüşlerine açıklanan nedenlerle katılmıyorum.