Esas No: 2005/6-316
Karar No: 2005/335
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/6-316 Esas 2005/335 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Kartal 1.Sulh Hukuk Mahkemesi
Günü : 30.12.2004
Sayısı : 3027-2908
Taraflar arasındaki “izalei şuyu ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.5.2004 gün ve 2003/1341 E., 2004/633 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 26.10.2004 gün ve 2004/6791 E. 7326 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkeme satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Satış yoluyla paylaştırılması istenilen taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça bulunuyorsa ve bunların da bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin olarak tapu da şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve bütünleyici parça ana taşınmazın değerinde bir artış öngörüyorsa o takdirde oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken arzın ve bütünleyici parçaların değeri ayrı ayrı belirlenir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan bu toplam değerin yüzde ne kadarının arza, ne kadarının bütünleyici parçaya isabet ettiği hesap edilir. Satış sırasında elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu esaslara göre yapılır. Bütünleyici parçalara isabet eden kısmın sadece bütünleyici parça sahiplerine, arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Olayımızda:Dava konusu edilen taşınmaz üzerindeki binanın davacıya ait olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu nedenle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılırken tarafların itirazı üzerine mahallinde iki kez keşif yapılmıştır.Bu keşifler sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları arasında değerlendirmeler ve tesbit edilen oranlar bakımından farklılıklar bulunduğu görülmektedir.Davalı tarafça ikinci bilirkişi raporuna da itiraz edildiği gözetilerek hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ilk bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, hasıl olacak duruma göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 11.5.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.