Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak
1-Sanığın aşamalarda değişmeyen şekilde suça konu esrarı ...li olduğunu bildiği Ahmet isimli şahsın bıraktığını söylediği, sanık müdafinin 13.11.2014 tarihli dilekçesinde ...li ...l"in adresini ve şahsa ait fotoğrafı ibraz ettiği, sanığın temyiz aşamasında bu şahsa ait telefonu bildirdiği ve 25.09.2014 tarihli ..Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme birimi tarafından hazırlanan rapora göre aramada ele geçen poşetlerde avuç ve parmak izlerinin bulunması karşısında, söz konusu ...l"in araştırılarak bulunması halinde çağırılıp tanık sıfatıyla dinlenmesi, gerektiğinde anılan kişinin parmak ve avuç izleri alınıp esrar poşetleri üzerinde elde edilen parmak ve avuç izleri ile karşılaştırılarak bu konuda uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, sonuca göre sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suç konusu 11.291,99 gram esrar miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hapis cezasının 10 yıl ve adlî para cezasının 5 gün olarak eksik tayin edilmesi,
3-Sanık hakkında hükmedilen gün adli para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi
4-... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin dikkate alınmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin bu nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabülüyle, hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.