Esas No: 2020/7667
Karar No: 2020/5602
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7667 Esas 2020/5602 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15/01/2019 tarih ve 2017/646 E. - 2019/32 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/06/2020 tarih ve 2019/620 E. - 2020/504 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten istenildiği anda geri alınabileceği ve yüksek oranda faiz verileceği vaadi karşılığında makbuz karşılığı mevduat aldığını, SPK’nın şirket temsilcileri hakkında yasal işlemler başlattığını, davalının SPK’nın yaptığı işlemler sebebiyle mudilerden tahsilat anında verdikleri makbuzları geri alıp “Ortaklık Durum Belgesi” başlıklı belge verdiğini, müvekkilinin parasının tamamını davalı şirketten alamadığını ileri sürerek 31.300 DM karşılığı 16.400 Euro’nun fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 Euro’sunun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24/10/2018 tarihli ıslan dilekçesi ile talebini 13.380 Euro’ya yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 12.099 Euro’nun temerrüt tarihi olan 15/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Kanun"un 4/A maddesi gereğince T.C. Devlet Bankalarının bir yıl vadeli Euro cinsindeki dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Kararı, davalı şirket vekili tarafından istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin istinaf talebinin kabulü ile Konya Asliye 3. Ticaret Mahkemesi"nin 15/01/2019 tarih 2017/646 E. 2019/32 K. sayılı kararının kaldırılmasına, açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 15/06/2020 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK"nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, davacının 02/10/2017 dava tarihi itibarıyla ıslah ile birlikte toplam talep ettiği 13.380 Euro’nun (1 EURO Efektif satış: 4,2131 TL) karşılığı 56.371,28 TL’nin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.