Günü : 22.9.2004
Sayısı : 53-482
Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.12.2002 gün ve 2001/679 E, 2002/681 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 26.6.2003 gün ve 3832 E, 8486 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı, Gözcü gazetesinde “bu kez Laleli’deki bir otelde yakalanan K.G..e vatandaş sordu: Yine mi çiçek suladın K. B..?” başlığı altında yayımlanan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davacının bir otelde görüntülendiği yazılan haberin gerçek olduğunu ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacıya ait olan “çiçek sulama” ibaresinin Meclis koridorlarına yansıyan diyaloglara konu olduğu, otelden çıkarken görüntülenen davacıya mizahi açıdan yaklaşmak amacıyla verilen haberin doğrudan doğruya davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı benimsenerek istem reddedilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dava konusu edilen haberde; “Geçen yıl oğlunun evinden bir bayanla çıkarken gazetecilere yakalanan DYP Tunceli Milletvekili K.G.., “çiçekleri suladım” şeklinde açıklama yapmıştı. G..n bir süre önce de Laleli’deki bir otelde görülmesi “yine mi çiçek suluyordu” esprilerine yol açtı.Geçtiğimiz Aralık ayında Ankara Oran Sitesinde oğlunun evinden çıkarken karşısında gazetecileri gören K. G.., “oğlum tatilde, bu yüzden çiçekleri sulamaya geldim” diye konuşmuştu. Bir süre önce Tunceliler Derneğinin gecesine katılmak üzere İstanbul’a gelen G.., bu kez de Laleli’de yabancı uyruklu hayat kadınlarının kaldığı lüks bir otelde yakalanınca hem paniğe kapıldı, hem de sinirlendi.Önceki gün bir programda kendini savunan K.G.., “Dernek gecesi bazı aksaklıklar nedeniyle iptal edildi. Ben de söz konusu otelin sahibi olan arkadaşımla dışarıda yemek yedim ve sonra da otele gittim” diye konuştu. Ancak G..’in otele gitme gerekçesini tam açıklık getirmediğini söyleyen vatandaşlar, “yine çiçek sulamaya mı gittin K.. Bey?” demekten kendilerini alamadılar” biçiminde değerlendirmeye yer verilmiştir.
Politikacı olan davacının davranışları kamuoyunun ilgisini çekecek nitelikte olmakla birlikte, hiç gerekmediği halde, davacının yayın konusu eylemi ile önceki olayın ilişkilendirilerek o olayla bağlantı kurulması kişilik haklarına saldırı oluşturur. Şu durumda, davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, somut olaya uymayan gerekçelerle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmişti...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç :Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.3.2005 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.