Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/9-117 Esas 2005/151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2005/9-117
Karar No: 2005/151
Karar Tarihi: 16.03.2005

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/9-117 Esas 2005/151 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2005/9-117 E.  ,  2005/151 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 1.İş Mahkemesi

    Günü : 10.09.2004

    Sayısı : 2004/963 E- 1297 K.

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.03.2003 gün ve 2001/621-2003/318 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 24.05.2004 gün ve 2004/12134-12504 sayılı ilamı ile;

    (...1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

    2-Mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda ücret bordrolarının ihtirazi kayıtsız imzalanmış olduğu gerekçesiyle davacının hafta tatili ücreti hakkında hesaplama yapılmamıştır. İmzalı bordroların hafta tatili yönünden işçiyi bağlaması ­ancak o bordroda hafta tatili ücretine ilişkin tahakkuka yer verilmiş olması halinde mümkündür. Dosyada mevcut ücret bordolarında anılan şekilde bir tahakkuka yer verilmiş değildir. Bu nedenle tanık anlatımları bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının hafta tatili çalışma süresi belirlenmeli ve sonucuna göre alacak hakkında hüküm kurulmalıdır.

    3-Davacının fazla mesai ücret talebi mahkemece kabul edildiğine göre hizmet aktinin, feshine dayanak 28.4.2001 tarihinde fiili olarak işi bırakmasına gerekçe gösterdiği olgular gerçekleşmiş bulunduğundan 30.4.2001 tarihli fesih iradesinin 1475 Sayılı İş Kanununun 16/II-d maddesi uyarınca haklı olarak kabul edilerek kıdem tazminatı isteminin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır...)

    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. 

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili 

    HUKUK GENEL KURULU KARARI  

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, işçilik alacaklarının ödetilmesi istemine ilişkindir.

    A-DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı M. A. vekili, 08.06.2004 günlü dava dilekçesinde özetle, davacının davalıya ait işyerinde 02.11.1998 tarihinde elektrik tesisatçısı olarak asgari ücretle çalışmaya başladığını, davalının kendisine hakaret ve küfür etmesi, son 4 ayda maaşını düzenli olarak ödememesi sebebiyle davacının işyerini terk etmek zorunda kaldığını; söz konusu dönemde davacının her gün 12 saatin üzerinde çalıştığını, bu nedenle fazla çalışma alacağı bulunduğunu, hafta sonu tatillerinde, resmi ve dini bayramlarda, yıllık izinlerde de çalıştırıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, hak kazanıldığı halde ödenmeyen, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta sonu çalışma ücreti, yıllık izin ala­cağı, resmi bayramlar çalışması alacağı ve dini bayramlar çalışması alacağı ve ücret alacağı olmak üzere toplam 774.000.000. TL.nin faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

    B-DAVALI CEVABININ ÖZETİ: Davalı M.T. Ç. vekili,13.07.2001 günlü cevap dilekçesinde özetle, davacının kendisine verilen görevi yerine getirmek üzere 27.04.2001 tarihinde işyerinden ayrıldığını, daha sonra işyerleri görevlilerinden birini telefonla arayarak işten ayrıldığına dair

    beyanda bulunduğunu; iş başı yapmaması üzerine 01.05.2000 tarihli ihtarnameyle, işe gelmeme mazeretini belgelendirmesinin istenildiğini, aksi takdirde iş akdinin feshedileceği ihtar edildiğini; davacının buna icabet etmemesi nedeniyle iş akdinin kendi haksız eylemi ile son bulduğunu, çalışma süresine ilişkin tüm haklarının kendisine ödendiğini, ihbar tazminatı ödemekten kurtulmak için eldeki davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Yerel Mahkeme; kendisine verilen görevi yapmak üzere 27.04.2001 tarihinde işyerinden ayrılan ve daha sonra işyerini telefonla arayarak işten ayrıldığını bildiren davacının, ihtarnameye rağmen işe gelmeme mazeretini belgelememesi üzerine, iş akdinin davalı işveren tarafından 1475 sayılı kanunun 17/II-f maddesi gereğince haklı olarak feshedildiği, feshin haklı olması nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteyemeyeceği, ücretlerinin dört aydır geç ödendiğine dair davacı iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının kanıtlanan 92.132.640 TL. ücret alacağı, 33.217.688 TL. resmi bayram çalışması, taleple bağlı kalınarak 12.000.000 TL. izin ücreti ve 130.000.000 TL. fazla mesai alacağı olmak üzere toplam 267.350.328 TL. nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile fazlaya ilişkin ücret ve bayram çalışması alacağı istemlerinin reddine karar vermiştir.

    D-TEMYİZ EVRESİ BOZMA VE DİRENME: Davacı vekilince temyiz edilen karar Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme gerekçesini tekrar ederek önceki kararında direnmiş, direnme kararını davacı vekili temyiz etmiştir.

    E-MADDİ OLAY: Davacı, davalıya ait işyerinde 02.11.1998 tarihinde işe başlamış, davalıya gönderdiği 30.04.2001 günlü ihtarnamede, işyerinde tedirgin edilmesi nedeniyle kendi isteğiyle 28.04.2001 tarihinde iş akdini feshettiğini bildirip, tüm yasal alacaklarının ödenmesini istemiş; davalının 01.05.2001 tarihli ihtarnamesine rağmen devamsızlığının haklı bir sebebe dayandığını belgelendirmemiş, davalı, buna dayanarak 08.05.2001 tarihli ihtarnameyle, 1475 sayılı İş Kanununun 13. maddesi gereğince işin ihbarsız olarak terk edilmesinden dolayı, davacıdan ihbar tazminatı istemiştir.

    F.GEREKÇE:

    a-Ön Sorun Yönünden:

    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında öncelikle, direnme kararının miktar itibariyletemyizinin mümkün olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir.

    Ön sorun yönünden belirtilmelidir ki; dava, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, çeşitli kalemlerden oluşan toplam 774.000.000 TL. işçilik alacağının ödetilmesi istemiyle açılmış, davacının hak kazandığı toplam alacak tutarı bilirkişice959.320.792 TL. olarak hesaplanmış, Yerel Mahkeme toplam alacağın bu miktarda olduğunu benimsemiş, bazı kalemler yönünden taleple bağlı kalarak davanın kısmen kabulüne, 267.350.328 TL.nin tahsiline, bir kısım kalemler yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, bazı kalemler bakımından ise fazla hakkın saklı tutulmasına karar vermiştir. Bozma ve direnme kararlarının kapsamına göre, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, sadece reddedilen kıdem tazminatı ve hafta tatili çalışma ücretine ilişkin olup, davacının, bu kalemlerle ilgili istemi, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, toplam 125.000.000 TL. den ibarettir.

    Bilindiği üzere, 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/2.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL. olarak değiştirmiştir.

    Eldeki davada direnme kararı 10.09.2004 tarihinde verildiğinden, temyizinin mümkün olup olmadığı belirlenirken, anılan Kanun hükmü ve oradaki parasal sınır esas alınmalıdır.

    Açıklandığı üzere, davacının, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu iki kalem yönünden toplam istemi 125.000.000 TL.den ibaret ise de; Yerel Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının her iki isteğinin de yerinde bulunmadığı gerekçesiyle bir hesaplama yapılmamış, eş söyleyişle, hak kazanmış olması halinde davacının isteyebileceği kıdem tazminatı ve hafta tatili çalışma ücretlerinin hangi miktarlarda olacağı yargılama sırasında belirlenmemiştir.

    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/3.maddesine göre, alacağın bir kısmının dava edildiği

    durumlarda kesinlik sınırı, alacağın tamamına göre belirlenir. Dolayısıyla, böylesi (kısmi) bir davada verilen hükmün kesin olup olmadığı (temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı) konusunda değerlendirme yapılabilmesi için, alacağın tamamının ne miktarda olduğunun, ya doğrudan davacıdan sadır olmuş açık ve bağlayıcı bir beyana dayalı olarak bilinmesi ya da mahkemece bu yönde bir belirleme yapılmış olması gerekir. Somut olayda olduğu gibi, davacının alacak miktarının tamamı konusunda bu nitelikte bir beyanının bulunmadığı, mahkemenin de bu yönde bir belirlemesinin mevcut olmadığı hallerde, toplam alacak miktarı tam olarak bilinmeyeceğinden, anılan Kanun hükmü çerçevesinde, o kararın temyizinin olanaklı olup olmadığı yönünde sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesine olanak yoktur. Dolayısıyla, bu türden bir belirsizliğin bulunduğu durumlarda hükmün temyizinin mümkün olduğu kabul edilmelidir. Çünkü, Usul Hukukumuz kural olarak yerel mahkemelerin nihai hükümlerini temyize tabi tutmuş; bunun dışında bıraktığı nihai hükümleri çeşitli ölçütlere bağlı olarak, ayrık şekilde ve açıkça göstermiştir. Ayrık hallere açıkça girmeyen bir hükmün temyizinin olanaklı bulunduğu, ilke olarak kabul edilmelidir.

    Bu nedenle, somut olayda direnme kararının temyizinin olanaklı olduğu kabul edilmiş, ön sorun bu şekilde oybirliğiyle aşıldıktan sonra işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

    b-Esas Yönünden:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. 

    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan gerekçeyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Hemen Ara