Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3061 Esas 2021/5326 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3061
Karar No: 2021/5326

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3061 Esas 2021/5326 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/3061 E.  ,  2021/5326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakan ...’nın mirasçısı olduklarını, mirasbırakanın adına kayıtlı tüm taşınmazlarını (... ada ... parsel ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel) mirasçı torunu davalıya 2/4/2007 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, davalı ve mirasbırakan ..."nın bu sözleşmeyi diğer mirasçılardan gizlediklerini, aslında temlik amacının bağış olduğunu, murisin ölünceye kadar sırasıyla davacı ..., diğer davacı mirasçıların annesi, gelini ile davalının eşi tarafından bakıldığını, davalının mirasbırakana bakma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek, davalının adına tescilini sağladığı ... ada ... parsel ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini, halen davalı tescili sağlanmamış ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden 2/4/2007 tarihli sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tapuda davalı adına kayıt yapılmamasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı, 12/4/2007 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereği üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, murisin tüm mallarını ölünceye kadar bakma akdine konu etmediğini, mallarının bir kısmını davacılardan ...’ya devrettiğini, bir kısmının da hâlen muris üzerinde olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; muris muvazaası yerine mutlak muvazaa gibi değerlendirme yapılarak davalı adına olan tüm payın iptaline karar verilmiş ise de, talebi aşar şekilde değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, taraflar dışında mirasçıların da bulunması karşısında dava açmayan mirasçılar yönünden davalının kazanımının korunması gerektiği gerekçesi ile kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 12/04/2007 tarihli düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptaline, davalı adına olan tapu kayıtlarının davacıların veraset ilamındaki miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’nun raporu okundu, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Hemen belirtilmelidir ki, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
    Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen payın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedileceği kuşkusuzdur.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazlardaki mirasbırakan hissesinin dava tarihi itibarıyle keşfen saptanan toplam değeri 379.726,34 TL, davacıların toplam miras hisselerine düşen miktar ise 189.863,17 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
    Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04/03/2020 tarihli hükmünün 5. ve 7. fıkralarının hükümden tamamen çıkarılarak yerine 5. fıkra olarak “Peşin alınan 16.002,76 TL harçtan 12.969,55 TL karar - ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 3.033,21 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine” cümlesinin, 7. fıkra olarak “Davacı tarafından yatırılan 12.969,55 TL harç, 2.867,40 TL posta, tebligat, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 15.836,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine” cümlesinin yazılmasına hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara