Esas No: 2004/4-764
Karar No: 2005/75
Karar Tarihi: 16.02.2005
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2004/4-764 Esas 2005/75 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi: Uşak Asliye 1.Hukuk Mahkemesi
Günü : 21.09.2004
Sayısı: 2004/263 E- 302 K.
Taraflar arasındaki “tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 24.06.2003 gün ve 2003/432 E,- 569 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 04.11.2003 gün ve 2003/1228-12728 sayılı ilamiyle;
(...Dava, izinsiz kum ve çakıl alınması nedeniyle uğranılan bakiye zararın tazmini istemine ilişkindir.Yerel mahkemece dava zamanaşımından reddedilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazdan davalı şirket tarafından kum çakıl alınıp, arazi yapısının bozulduğunu belirterek, zararın ilk kısmına ilişkin aynı mahkemenin 2002/845 Esas sayılı dava dosyasında alınan 27.9.2001 tarihli rapora dayanmak suretiyle istemde bulunmuştur.Zarar devletin hüküm ve tasarrufundaki taşınmazın bozulması ve malzeme alınması nedeniyle bedelinin tazminine ilişkindir.Diğer bir anlatımla davacının zararı, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına dayanılarak istenilmektedir. Mülkiyet hakkı ayni hakların en önemlisi ve en geniş yetkileri kapsayanıdır.Dolayısıyla devamlıdır.Bu özelliği nedeniyle Anayasa’da da “temel haklar ve ödevler” başlığında 35.maddede düzenlenmiştir. Bu nedenle her tür müdahaleye karşı korunmuştur.Böyle bir eylemden dolayı davacı, davalının haksız elatmasının önlenmesini, bozulan taşınmazın eski hale getirilmesini ve tazminat isteyebileceği gibi, bu haklarından bazılarını birlikte de kullanabilir.Davacı, eski hale getirme yerine tazminat istemeyi tercih etmiştir.Yerdeki bozulma, eski hale getirilmediğine göre, zamanaşımı işlemeye başlamaz.Kaldı ki davacı Hazinedir. 4353 sayılı Yasanın 26.m. hükmü uyarınca, yetkili makamın oluru bulunmadan dava açılamayacağına, somut olayda da böyle bir olur alınmasına göre zamanaşımı işlemeye başlamaz. Şu durumda davacının gerek seçimlik hakkını kullanması ve gerekse yetkili organın dava açılması için olurunun bulunmaması nedeniyle tazminat istemesi zamanaşımını kesmez. Zarar taşınmazla ilgili bulunmasına göre işin esasına girilerek varılacak sonuca göre hüküm kurmak gerekirken, yazılı gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Harçlar Kanunun değişik 13.maddenin “J” bendi gereğince harç alınmamasına, 16.02.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.