Esas No: 2005/4-17
Karar No: 2005/70
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/4-17 Esas 2005/70 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi
Günü : 29.09.2004
Sayısı : 727-786
Taraflar arasındaki “Hile nedeniyle satış işleminin iptali“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bismil Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 27.03.2003 gün ve 2003/7 E, 2003/217 K. sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 9.3.2004 gün ve 2003/7788 E, 2004/2937 K. sayılı ilamiyle;
(...Dava, hile nedeniyle davacılar vekili tarafından davalıya yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden davacıların murisi adına kayıtlı bulunan ticari minibüsü davalıya satması için dava dışı Medeni’nin davacılar tarafından 11/1/2001 tarihinde noterden vekil tayin edildiği, davacılar vekili Medeni’nin 13/9/2001 tarihinde minibüsü davalıya noterden satmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı; epilepsi hastası ve cahil olduğunu belirterek davalının “minibüsü adınıza naklettireceğim” diye kendisini kandırıp notere götürdüğünü ve 11/1/2001 tarihli vekaleti düzenlettirdiğini, noterde davalıya direkt satış yapma olanağı varken davalıya satması için Medeni’yi vekil tayin etmesinin anlamsız olduğunu ve hileyi gösterdiğini ileri sürmüştür.
Dinlenen davacı tanıkları davalı ile davacı E.’nin babası arasındaki konuşmayı ve davalı ile Emine’nin notere minibüsü davacı adına nakletmek için gittikleri hakkında anlatımda bulunmuşlardır.
Dosyadaki bilgi, belge ve anlatımlar incelenip değerlendirildiğinde; iddia edildiği gibi davalının davacıyı notere götürdüğü (11/1/2001 tarihinde) açık olmadığı gibi, 11/1/2001 tarihli vekaletnamede parmak izi yerine imza kullanması nedeniyle davacı E.nin okur yazar olduğu ve imzaladığı bu belgenin Medeni isimli kişiyi vekil tayin eden bir belge olduğunu rahatlıkla anlayabileceği, resmi bir yer olan noterlikte düzenlenen resmi belgelerde yazılanların aksinin ileri sürülerek geçersizliğinin ve hile iddiasının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Şu durum karşısında davanın reddedilmesi gerekirken mahkemece soyut gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, hile nedeniyle davacılar vekili tarafından davalıya yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir.
A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili; Muris M.Ç.’in 3.4.2000 tarihinde vefatından sonra geride kalan mirasçıları davacı Emine ve reşit olmayan üç çocuğunun destek ve yardıma muhtaç olmasını fırsat bilen murisin kardeşleri davalı M. ile dava dışı Medeni’nin, davacıların mallarını ele geçirme çabasına giriştiklerini; Bu amaçla davalının, muris adına kayıtlı bulunan minibüsü “adınıza naklettireceğim” diye kandırıp, davacı E.’yi notere götürdüğünü; ancak hile ile düzenlenen 11.1.2001 tarihli vekaletnamede, muris adına kayıtlı minibüsü davalıya satması için dava dışı Medeni’nin davacılar tarafından vekil tayin edildiğini, bu vekaletnameye istinaden dava konusu minibüsün vekil eliyle 13.9.2001 tarihinde noterden davalıya satıldığını; Davacının satış iradesi bulunmayıp, satış bedelini de almadığını, dolayısıyla vekaletin ve satış sözleşmesinin hileye dayalı olduğunu ileri sürerek, davalıya yapılan satış işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
B-DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili; Davacının noterde düzenlenen özel vekaletname ile vekil tayin ettiği dava dışı Medeni Ç. ile müvekkili arasında yapılan satış sözleşmesinin geçerli olduğunu ve satış bedelini satış sözleşmesinden önce davacı E.’ye ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
Yerel mahkeme; “Davacıların bizzat daha kolay ve masrafsız olarak davalı ile doğrudan satış sözleşmesi yapmak imkanı var iken, daha dolambaçlı ve masraflı bir yol olan vekaletname tanzimi ve satışın vekil eliyle gerçekleştirilmesi, vekaletname tanzim tarihi ile satış tarihi arasında uzun sayılabilecek bir sürenin geçmiş olması ve murise ait eşyaların davacılar vekili ile davalı tarafından zorla götürülmesi karşısında davacının hile ile kandırıldığının anlaşıldığı” gerekçesiyle “Davanın kabulü ile, 21 DE 494 plakalı araca ilişkin 13.9.2001 tarihli satışın iptaline ve satıştan önceki malikler adına tesciline”karar vermiştir.
D-TEMYİZ EVRESİ,BOZMA VE DİRENME:
Davalı vekilince temyiz edilen karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel mahkeme önceki gerekçesini tekrarlayarak direnme kararı vermiştir.
E-MADDİ OLAY;
Dosya içeriğine göre, davacı E. Ç.’in eşi M.Ç.’in 3.4.2000 tarihinde öldüğü ve geride davacı E. ile diğer davacılar reşit olmayan üç çocuğunu bıraktığı; 11.1.2001 tarihli özel vekaletname ile davacı E.’nin muris adına kayıtlı bulunan dava konusu minibüsü davalıya satması için, dava dışı Medeni Ç.’i vekil tayin ettiği; Davacılar vekili Medeni’nin, bu vekaletnameye dayanarak minibüsü davacılara vekaleten 13.9.2001 tarihinde davalıya sattığı anlaşılmaktadır.
Vekil tayin edilen Medeni Ç., davalı M. Ç.ve davacıların miras bırakanı M.Ç. kardeştir.
F-GEREKÇE:
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; Davacı tarafça, vekaletin ve buna dayalı satış sözleşmesinin hileye dayalı olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasındadır.
Dinlenen davacı tanıkları; davacı E.’nin babasının yanına gelen davalının, “arabayı E.’nin üzerine geçireceklerini” söyleyerek, babasından E.’yi sorduğunu, daha sonra E.’nin gelmesi üzerine, birlikte notere gittiklerini beyan etmişlerdir.
Bismil Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2003/1 D.iş sayılı dosyasında; davacıların miras bırakanına ait eşyalar, vekil Medeni Ç.’in evinde tespit edilmiş; o dosyada dinlenen davacı tanığı murise ait eşyaların ablaları tarafından vekil Medeni’nin evine götürüldüğünü, davacı E.’nin de üç çocuğuyla birlikte babasının evine gittiğini, ifade etmiştir.
Tüm bu delillerin ışığında maddi olgu değerlendirildiğinde; Mirasbırakan adına kayıtlı minibüsün davacı Emine tarafından 11.1.2001 tarihli vekaletnamenin tanzimi sırasında noterde bulunan davalıya satışının doğrudan yapılması yerine, davacının Medeni isimli kişiyi vekil tayin etmesi ve davalıya satışın vekil eliyle gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, satış akdinde satış bedelinin hemen alındığı belirtilmesine karşın, davalının satış bedelini satış tarihinden önce ödediğini savunmasının çelişki oluşturduğu, tanık anlatımlarına göre, davalının davacıyı, muris adına kayıtlı bulunan minibüsü davacı adına naklettireceğine inandırıp, kandırarak notere götürdüğü, bu haliyle vekaletin ve buna dayalı satış sözleşmesinin hileye dayalı olduğunun kanıtlandığı sonucuna varılmıştır.
1-Açıklanan bu olgular itibariyle, bozma kararındaki saptamada isabet bulunmamaktadır; Yerel mahkemenin bu yöne ilişkin direnme gerekçesi ve aracın satışının iptaline dair direnme kararı yerindedir. Bu nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Ne varki, araç sahiplerinin araçlarını yetkili kuruluşa tescil ettirmesi idari işlem niteliğinde bulunduğundan, mahkemece “aracın davacılara ait olduğunun tespitine” hükmedilmesi gerekirken, açıklanan yön gözden kaçırılarak, yazılı şekilde “aracın satıştan önceki malikler adına tesçiline” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrası açıklanan şekilde değiştirilmek ve hüküm fıkrasının ikinci bendinde yazılı, “satıştan önceki malikler adına tesciline” kelimelerinin çıkarılarak, yerine “dava konusu aracın davacılara ait olduğunun tespitine” yazılmak suretiyle düzeltilerek onanması, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7.maddesi gereği görülmüştür.
SONUÇ: Açıklanan gerekçeyle; (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz olunan 29.9.2004 gün ve 2004/727-786 sayılı direnme kararının hüküm fıkrasının yukarıdaki şekilde değiştirilmesine; hüküm fıkrasının (2) nolu bendinde yazılı “satıştan önceki malikler adına tesciline” kelimeleri çıkarılarak, yerine “dava konusu aracın davacılara ait olduğunun tespitine” kelimelerinin yazılmasına; direnme kararının hüküm fıkrası değiştirilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıdadökümü yazılı (518,79 YTL) ilam harcının temyiz edenden alınmasına 16.2.2005 günündeoyçokluğu ile karar verildi.