Esas No: 2006/20-814
Karar No: 2006/822
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/20-814 Esas 2006/822 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dörtler Köyü'nde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı için kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia eden davacılar, adlarına tapuya tescilini istemişlerdir. Ancak, taşınmazın bulunduğu yerde, orman kadastrosu yapıldığı tarihten önce, taşınmazın orman olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle davacıların kazanıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmazı edinmeleri mümkün değildir ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 6831 Sayılı Orman Yasası'nın 17/2 maddesi ve Medeni Kanunun 713. maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15.06.2006
NUMARASI : 2005/241 -2006/549 K.
Taraflar arasındaki “tescil“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.04.2003 gün ve 2002/181 E-, 2003/133 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Orman İdaresi ve Hazine vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 08.02.2005 gün ve 2004/14317-785 sayılı ilamı ile; (...Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Dörtler Köyü Topalak ve Ziyaret mevkiilerinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713.maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı 2483 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713.maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 01.10.1999 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi de 1955 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dava konusu taşınmaz, 1955 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, paftasına çalılık olduğu yazılarak 766 Sayılı Tapulama Yasasının 2.maddesi hükmünce tapulama dışı bırakılmıştır.
Taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Orman Yasasının hükümleri uyarınca 1999 yılında orman kadastro çalışmaları yapılmış ve dava konusu yer, orman sınırları dışında bırakılmıştır. 10.01.1999 tarihinde kesinleşmiş orman sınır haritası ve tutanaklarına göre, dava konusu taşınmaz orman sayılmayan bir yerdir. Ancak, 1955 yılında yapılan tapulama tespitinde çalılık olarak tespit dışı bırakılan bu yerin orman kadastrosunun yapıldığı ve kesinleştiği 1999 yılına kadar orman olarak kabulü gerekir. Orman sınırlandırılmasının yapılmasından sonra orman sınırlandırma hattının dışında kalan bir yer yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edildiği taktirde kazanılabilir. Kaldı ki; Hukuk Genel Kurulunun 13.10.1999 gün ve 1999/8-689-1999/822 sayılı kararında da belirtildiği gibi, kesinleşen Orman sınırı dışında kalan ve orman sayılmayan, ancak orman içi açıklığı niteliğinde olan taşınmazların orman bütünlüğünü bozması nedeniyle 6831 Sayılı Yasanın 17/2.maddesi gereğince zilyetlikle kazanılması da mümkün bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırıdır…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılardan Orman İdaresi ve Hazine vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, imar ihya ve zilyetliğe dayalı tesçil isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, Adana İli,Karaisalı İlçesi, Dörtler Köyü, Kargı Deresi Mevkiinde kain, doğusu çalılık, batısı Kargı Deresi, kuzeyi çalılık ile çevrili taşınmazın davacıların miras bırakanları Osman Çadırlı ve ölümünden sonra da kendileri tarafından, imar ihya edilerek zilyet ve tasarruf edildiğini ileri sürerek, miras payları oranında davacılar adlarına tesçiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı hazine ve orman idaresi vekili davanın reddini savunmuşlar; yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar Özel Dairenin bozma ilamında, taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Orman Yasasının hükümleri uyarınca 1999 yılında orman kadastro çalışmaları yapıldığı, dava konusu yerin orman sınırları dışında bırakıldığı, 10.1.1999 tarihinde kesinleşmiş orman sınır haritası ve tutanaklarına göre dava konusu taşınmazın orman sayılmayan bir yer olduğu; ancak 1955 yılında yapılan tapulama tespitinde çalılık olarak tespit dışı bırakılan bu yerin orman kadastrosunun yapıldığı ve kesinleştiği 1999 yılına kadar orman olarak kabulü gerektiği, orman sınırlandırılmasının yapılmasından sonra orman sınırlandırma hattının dışında kalan bir yerin, yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edildiği takdirde kazanılabileceği gerekçesi yer almışsa da Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, orman kadastrosunun yapıldığı 10.1.1999 tarihinden önce taşınmazın orman olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda gerekçenin yukarıda belirtilen, taşınmazın orman kadastro tespitinden önce, orman olarak kabulü gerektiği yönündeki bölümünün çıkartılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara göre, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 17/2 maddesi anlamında orman içi açıklık olduğu anlaşıldığından, Özel Dairenin bozması, belirtilen gerekçeyle yerinde olup, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalılardan Orman İdaresi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının Orman İşletme Müdürlüğüne geri verilmesine, 27.12.2006 gününde, bozmada oybirliği ile sebebinde oyçokluğu ile ikinci görüşmede karar verildi.