Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.10.2005 gün ve 2004/357-2005/445 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 20.2.2006 gün ve 2006/45-1137 sayılı ilamı ile, (...Dava, ek emeklilik aylığının faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık, vakıftan yararlanan ile vakıf arasındadır. Davalı vakıf 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası uyarınca kurulmuş bulunan bir sosyal güvenlik vakfıdır. Anılan Yasanın 128., Geçici 20., ve 134. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmalığın iş mahkemesince çözümlenmesi gerektiği düşünülerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken genel hükümler çerçevesinde davaya bakılıp karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, davalı Vakfın üyesi olan davacıya, Vakıf Ana Statüsü uyarınca ödenmesi gereken ek emeklilik ikramiyesinin ödenmediği iddiasına dayalı, alacak istemine ilişkindir.
Davacı S... E... vekili, T.C. Ziraat Bankası personeli tarafından Türk Medeni Kanunu’ nun 101. ve müteakip maddelerine göre kurulmuş bulunan T.C. Ziraat Bankası Personeli Vakfı ile Zerbank Personeli Yardımlaşma Vakfının 30.3.1983 tarihinde mahkeme kararı ile birleştirilmesi sonucunda davalı Vakfın oluştuğunu; davacının 16.1.1976 tarihinde Ziraat Bankasında çalışmaya başladığını, o tarihten itibaren de anılan vakfın üyesi olduğunu, 29.3.2002 tarihinde emekliye ayrıldığını, ancak, Vakıftan alacağı parasal haklarından önemli bir kısmını tahsil edemediğini; davalı Vakıf Ana Statüsünün 31/A-e Maddesi uyarınca, emekli olduğu 29.3.2002 tarihinden itibaren üç ay içinde alması gereken ek emeklilik ikramiyesinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500.000.000 TL. ek emeklilik ikramiyesinin 29.6.2002 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ziraat Bankası Personeli Vakfı vekili, Vakıf Resmi Senedinin 31/A-e maddesi hükmü uyarınca, ek emeklilik yardımının Vakıf kaynaklarından değil, çalışan üyelerin emekli olan üyelere aktarılmak üzere her ay yaptığı bağışlardan karşılandığını, Vakfın ek emeklilik yardımı konusundaki görevinin, üyelerin bu amaçla yapacakları bağışı tahsil etmek ve tahsil edilen bu parayı emekli olan üyeye ödemekten ibaret bulunduğunu, 2001 yılına kadar emekli olan kişi sayısının az, bağışta bulunan üye sayısının fazla olması nedeniyle ek emeklilik yardımlarının çok kısa bir süre içerisinde ödendiğini, ancak, 2001 yılında T.C. Ziraat Bankasının yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak çıkarılan yasaların uygulamaya konulması sonucunda, çok sayıda üyenin emekli olması veya başka kurumlara atanmasından dolayı ek emeklilik yardımı yapılacak kişi sayısının arttığını, bağış yapan kişi sayısının ise azaldığını, bu nedenle ödemelerin hemen yapılamadığını, ilgililerin emekli oluş tarihlerine göre belirlenen bir sıra dahilinde ödemelerin yapılmakta olduğunu, davacının gerekli kaynağın oluşmasını beklemeden eldeki davayı açtığını bildirmiş ve davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkemece verilen; davanın kabulüne, 2.500.000.000 TL. nin 29.6.2002’den itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair karar, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle, bozulmuş, Yerel Mahkeme gerekçesini tekrarlayarak ve genişleterek önceki kararında direnmiştir.
Davacının 16.1.1976 tarihinde T.C. Ziraat Bankasında çalışmaya başladığı, davalı vakfın üyesi iken, Emekli Sandığı’na tabi müdür yardımcısı unvanıyla 29.3.2002 tarihinde emekli olduğu; S.S.K. ile herhangi bir ilişiğinin bulunmadığı çekişmesizdir.
Davalı Vakfın, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 73. ve sonraki maddeleri hükümlerine tabi olarak, üyelerine ek yardımlar sağlamak amacıyla kurulduğu Vakıf Senedi’nin 1. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 29.6.2000 gün ve 24094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Uygulanmasına İlişkin 2 Nolu Tebliği ekindeki “506 Sayılı Kanunun Geçici 20. Maddesine Tabi Özel Emekli Sandıkları” başlıklı listede de, davalı Vakfın adı geçmemektedir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Yardımlaşma Sandıkları” başlıklı 128/1. maddesi “Sigortalı çalıştırılan her türlü işlerde ve iş yerlerinde, herhangi ad altında kurulmuş veya kurulacak olan borç verme, emekli ve yardım sandıkları ve benzerleri, faaliyetlerine ve kuruluş amaçlarına göre ilgililere menfaatler sağlamaya devam edebilir.” Şeklindedir.
Görüldüğü üzere bu hüküm, açıkça ve sadece; sigortalı çalıştırılan işlerde ve işyerlerinde kurulan sandık ve benzerleriyle sınırlı bir düzenlemeyi içermektedir.
Somut olayda; davalı Vakıf bu nitelikte olmadığı gibi, Vakıf üyesi durumundaki davacı da, T.C. Ziraat Bankası’nda atama tasarrufuyla ve Emekli Sandığı’na tabi olarak çalışmıştır. Dolayısıyla, taraflar arasında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında bir sosyal güvenlik ilişkisi mevcut değildir. Ortada, iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.
Bu durumda, görülmekte olan davaya bakma görevi iş mahkemesine değil, uyuşmazlığın niteliği, tarafların sıfatı, müddeabbih ve dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup; Yerel Mahkemenin direnme kararı bu nedenle yerindedir.
Ne varki, işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yerel Mahkemenin direnmesi yerinde bulunduğundan, davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.