Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/2-793 Esas 2006/804 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/2-793
Karar No: 2006/804
Karar Tarihi: 13.12.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/2-793 Esas 2006/804 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/2-793 E.  ,  2006/804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 1. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 21/02/2006
    NUMARASI : 2005/981 E-2006/131 K.

    Taraflar arasındaki “babalık“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.12.2004 gün ve 2003/262-2004/1630 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 05.05.2005 gün ve 2005/4330-7348 sayılı ilamı ile bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 14.09.2005 gün ve 2005/10746-12006 sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin kabulüne, bozma kararının kaldırılmasına, ("…Davalı küçük E..’ın kendisinden olmadığını ileri sürmüştür. Gerekli testlerin yapılarak tüm delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir...”) gerekçesi ile hükmün değişik gerekçeyle bozularak dosya geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda ; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı vekili; davacının davalı ile annesi M.. Ş..in Bulgaristan’daki birlikteliğinden dünyaya geldiğini, davalının seneler önce oğlunu ve annesini Bulgaristan’da bırakarak Türkiye’ye geldiğini ve Türkiye’de başka bir evlilik yaptığını ve halen ikamet tezkeresi ile Türkiye’de bulunduğunu, Bursa Asliye Hukuk Mahkemelerinden verilen hükümle davalıdan nafaka aldığını, baba ismi olmadığından vatandaşlık hükümlerine sahip olamadığını, bu nedenle davacının baba isminin M..M..olarak hükmen karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı M..M.. vekili, davayı kabul etmediklerini, dava hakkının TMK. md.301/1 uyarınca bir yıl geçmekle düştüğünü, babalık davasını ancak evlilik harici doğan çocuğun anası ve çocuğun kendisi tarafından açılabildiğini, oysa E..’ın evlilik içinde doğan bir çocuk olduğunu, davacı ve davalının 1989 yılında Bulgaristan’da evlendiğini, davacının bu davayı açmakta herhangi bir menfaati olmadığını, kaldı ki E..’ın annesi ile davalının çok kısa bir süre birlikte olduklarını, davalının evlendikten kısa süre sonra askere gittiğini davacının da evi terk ederek meçhule gittiğini tarafların bir daha bir araya gelmediklerini, boşanma davasının Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde tenfiz edildiğini, bu nedenle E..’ın davalının çocuğu olmama ihtimalinin kuvvetli olduğunu, bu durumun belirlenmesi açısından DNA testi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemenin ”Her ne kadar davacı tarafça davalı aleyhine açılan davada küçük E.. M..’in babasının davalı olarak hükmen karar altına alınması şeklinde dava açılmış ise de küçüğün annesi ile babası olduğu ileri sürülen davalının Türk vatandaşlığına alınmadan önce Bulgaristan’da resmen evli bulundukları, Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.1997 tarihinde kesinleşen 31.10.1997 tarih, 1995/1201 Esas, 1997/973 Karar sayılı tenfiz kararında belirtilen tarafların, mahkememizde görülen davada davacı küçüğün annesi ile davalı kişiler olduğu kararda yer alan (tarafların müşterek çocuklarının velayetinin davalı anneye bırakılmasına) şeklinde kesinleşen karardaki açıklamaya göre tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararında küçük Eray’ın tarafların müşterek çocukları olduğu açıkça belirtilmiş bulunduğundan, mahkememizce davacı tarafından açılan dava babalık davası olarak değil davalının küçüğün babasının olduğunun tesbitine ilişkin bir dava olarak vasıflandırılarak, davacının davasının kabulü suretiyle aşağıda hüküm kısmında belirtilen şekilde arar verilmesi gerekeceği sonucuna varılmıştır.”gerekçesi ile E..K..’un babasının M.. M.. olduğunun tespitine dair verdiği karar, Özel Dairece karar düzelme talebi üzerine yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece aynı nedenle önceki kararda direnilmiştir.
    Somut olayda ne babalık ne de nesebin reddi davası söz konusudur. Davacının nüfus kaydında bulunan ve Bulgarca olan baba adının Türkçe olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.10.1997 tarih, 1995/1201 Esas, 1997/973 Karar sayılı tenfiz kararı ile nafaka davalarında davacının evlilik birliği içinde doğduğu ve babasının davalı M..M.. olduğu anlaşıldığına, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 13.12.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara