Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/7-764 Esas 2006/772 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/7-764
Karar No: 2006/772
Karar Tarihi: 6.12.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/7-764 Esas 2006/772 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı taraf, polietilen borularına zarar verildiği gerekçesiyle tazminat talep eden davacının yaptığı davada, zamanaşımı süresinin dolduğunu öne sürüp davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, davacının dava açma hakkının zamanaşımı süresi içinde olduğunu kabul etmiş ancak davalının temyizi sonucu, Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmiştir. Hukuk Genel Kurulu, davacının dava açma hakkının zaman aşımı süresi içinde olduğuna karar vermiştir. Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi, haksız fiillerle ilgili üç tür zamanaşımı öngörmektedir: bir yıllık kısa zamanaşımı, on yıllık uzun zamanaşımı ve olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımıdır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat için bir yıllık kısa zamanaşımı süresi geçerlidir ve bu süre, zarar görenin zararını ve failini öğrendiği tarihte başlar. Borçlar Kanunu'nun 60/1 maddesi gereğince, davacının dava açma hakkı, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık süre içinde kullanılmalıdır.
Hukuk Genel Kurulu         2006/7-764 E.  ,  2006/772 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/07/2006
    NUMARASI : 2006/78-340

    Taraflar arasındaki "hasar bedeli tazmini" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın  kısmen kabulüne  dair verilen  9.2.2005       gün ve 2003/1310-2005/29 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.11.2005  gün ve 3521-3686 sayılı ilamı ile, (...Dava ve temyize konu alacağın temelini oluşturan haksız eylemin ilk kez 23.6.2001 gününde meydana geldiği daha sonra 25.6.2001 günlerinde haksız eylemin temadi ettiği davanın ise 5.2.2003 gününde açıldığı, davalı tarafın süresinde zamanaşımı def"inde bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır., Gerçekten haksız eylemin meydana geldiği günler ile davanın açıldığı günler arasında yasada belirtilen 1 yıllık süre geçmiştir.Mahkemece bu olgular dikkate alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalı tarafın temyiz itirazlaranın kabulü ile hükmün davalı taraf yararına bozulmasına...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
      Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili, idarenin sorumluluğunda bulunan polietilen borularına, davalı tarafından zarar verildiğini ileri sürerek hasar bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TEDAŞ vekili, sorumluluğun müteahhit firmaya ait olduğunu, 23.02.2001 ve 25.06.2001 tarihlerinde meydana gelen hasar nedeniyle alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın reddini cevaben bildirmiştir.
    Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    Borçlar Kanununun 60.maddesinde haksız fiillerle ilgili üç tür zamanaşımı öngörülmektedir. Bunlar, bir yıllık kısa zamanaşımı; on yıllık uzun zamanaşımı ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımıdır.
    Haksız fiil nedeniyle tazminat alacakları bir yıllık kısa zamanaşımına tabi tutulmuş olup, bu süre “mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ıttıla tarihinden itibaren” işlemeye başlayacaktır.
    Zamanaşımı süresinin başlaması için zarar görenin hem zararı hem de failini öğrenmesi, gerekmektedir. Bunlardan sadece birinin öğrenilmesi kısa zamanaşımı süresinin işlemesi için  yeterli değildir.
    Zarar, zarar verici fiil veya olayın zarar görenin hukuki varlık ve değerleri üzerindeki olumsuz etki ve sonuçları olarak tanımlanabilir. Zamanaşımının işlemeye başlaması için zararın öğrenilmesinden amaç, zarar verici olayı değil, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında dava açmaya, bu davayı objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli, yeterli hak ve koşulların öğrenilmesi demektir. Bunlar öğrenilmedikçe, zarar gören dava yoluyla talep edebileceği tazminatın sebep ve şartlarını değerlendiremez. Zarar veya zarar verici fiil devam ettiği sürece zarar görenin zararı öğrendiği kabul edilemez.
    Zarar görenin tüzel kişi olması durumunda zamanaşımı, tüzel kişinin dava açamaya emir vermeye yetkili organının, başka bir deyişle, o makamı işgal eden kişi yada kurulun durum hakkında bilgilenmesi ile başlar.
    Somut olayda davacı İSKİ Genel Müdürlüğünün dava açmaya emir vermeye yetkili organı genel müdür ve onun yardımcısıdır. Dava konusu zarar 23.06.2001 ve 25.06.2001 tarihlerinde oluşmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı kuruluş içerisinde yer alan Ümraniye Şube Müdürlüğünce, hasar bedelinin yasal yollardan tahsili amacıyla Genel Müdürlüğe yazılan yazıya genel müdür yardımcısı tarafından 19.03.2002 tarihinde “olur” verildiği anlaşılmaktadır. Davacı idare tarafından zararın ve failin öğrenildiği 19.03.2002 tarihinden sonra dava, 05.02.2003 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davanın Borçlar Kanununun 60/1.maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı sonucuna varılmıştır. Nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 16.02.2005 gün, 2004/4-764 E, 2005/75 K; 12.07.2006 gün, 2006/4-518 E, 2006/526 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir.
    Ne var ki, Özel Dairece davalı vekilinin, işin esasına yönelik temyizi bozma nedenine göre incelenmemiş olup, dosyanın davalı vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
     S O N U Ç :Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın işin esasına yönelik temyiz itirazların incelenmesi için 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 6.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

                                                     

    Hemen Ara