Esas No: 2006/11-753
Karar No: 2006/752
Karar Tarihi: 29.11.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-753 Esas 2006/752 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2006
NUMARASI : 2004/1057 E- 2005/247 K.
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.03.2003 gün ve 2001/1726-2003/236 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10.05.2004 gün ve 2003/11382-2004/5132 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvkkilinin davalı bankanın Zeytinburnu Şubesinde mevduat hesabı bulunduğunu, davacı şirket yetkililerinin bilgisi dışında şirkette muhasebe elemanı olarak çalışan B..V.."ın 2.008.000.000 TL."lik ödeme belgesi düzenleyerek bankadan çektiğini, belgedeki şirket kaşesi üzerindeki imzaların sahte olmasına rağmen durumu incelemeyerek, ağır kusurlu davranan banka görevlilerinin yüksek miktarda ödeme yaparak müvekkilini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, 2.008.000.000 TL.nın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sahte olduğu iddia edilen belge ile ödeme yapılmasında müvekkilinin ağır bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, imzaların ilk bakışta ayırt edilemeyecek şekilde birbirine benzediğini, davcının güvenilir kişi olarak tanıttığı B.. V.."ın uzun süre şirket adına bankadan para çekip yatırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kabulüne dair kararın, davalı vekili tarfından temyizi üzerine, Dairemizin 11.06.2001 gün ve 2001/3232-5312 sayılı kararı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak ve alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafa yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sahte imzalı talimata dayanılarak, davacı hesabından ödenen bedelin davalı bankadan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2001 tarih ve 2001/3232-5312 sayılı kararı ile muhasebe elemanının yaklaşık bir yıldır yaptığı işlemlerin davacı şirket tarafından benimsenip benimsenmediği ve bu hususun davacı tarafın müterafık kusurunu oluşturup oluşturmayacağı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulmak suretiyle, alınan bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, alınan bilirkişi raporunda da tesbit edildiği üzere, davacı şirketin muhasebe bölümünde çalışan B.. V.."ın dava konusu olaydan yaklaşık bir yıl öncesinden beri, davacı adına ve davacı hesabından davalı Bankanın Zeytinburnu şubesinden para çektiği, ancak, 11.09.1998 tarihinde davalı bankadan davacı şirketin talimatı olmaksızın 424.000.000.TL. çekmek istediği fakat, davalı bankanın gerekli özen ve ihtimamı göstermesi sonucu davacının zararını önlemiştir. Davacı şirket buna rağmen yaklaşık bir buçuk ay sonra yeniden dava dışı şahsa işlemler yaptırmaya devam etmiştir.
Bu itibarla, somut olayda taraflar müterafık kusurludur. Mahkemece davalının tam kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna da davalı bu yönde itiraz etmiştir. O halde, mahkemece, yapılan açıklamalar ışığında tarafların müterafık kusurlarının tesbiti için uzman bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verme gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, davalı bankanın teftiş kurulunca yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen 18.11.1998 tarihli idari soruşturma raporunda ve yargılama sırasında mahkemece alınan 28.09.2000 ve 05.08.2002 günlü bilirkişi raporlarında yapılan açıklamalardan; davacı şirketin yardımcı muhasebe elemanı olarak çalıştırdığı ve 29.04.1998 tarihinden itibaren davalı banka şubesindeki hesabından kendisine ödeme yapılması için şubeye muhtelif yazılı talimatlar verdiği dava dışı B.. V..’ın; davaya konu alacak isteminin dayandırıldığı, sahte talimat üzerine yapılmış 30.10.1998 tarihli ödemeden daha önce 11.09.1998 tarihinde, davacı hesabından 424.000.000 TL. nin EFT yapıldığını gösteren sahte bir dekont düzenlemiş olduğunun ve bu hususun, davacı şirket ortaklarından Ö.. S..’in davalı banka şubesine sahte dekontu fakslaması sonucunda saptandığının açıkça anlaşılmasına, bu durumda, davacı şirketin anılan sahtecilikten haberdar olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmasına; davacı şirketin buna rağmen, dava konusu ödemenin yapıldığı 30.10.1998 tarihine kadar B..V..’ın iş akdini feshetmeyip çalıştırmaya devam etmesinin, üstelik, anılan olaydan sonra dahi, kendisine ait hesaptan bu kişiye para ödenmesi yolunda, davalıya 6.10.1998 ve 16.10.1998 tarihlerinde yazılı talimatlar vermesinin, davaya konu paranın sahte talimatla ödenmesi şeklinde cereyan eden maddi olayda kendisinin de müterafık kusuru bulunduğunun kabulünü zorunlu kılmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.