Esas No: 2006/17-749
Karar No: 2006/742
Karar Tarihi: 22.11.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/17-749 Esas 2006/742 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2006
NUMARASI : 2006/167 E- 256 K.
Taraflar arasındaki “tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.06.2005 gün ve 2001/335 E- 2005/300 K.sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 29.09.2005 gün ve 2005/9454-9159 sayılı ilamı ile; (...Davacılar, tapu kaydı, irsen intikal ve kadastro öncesi sebebe dayanarak genel kadastro sonucu davalı adına oluşan tapu kaydının iptal ve tescili isteği ile dava açmışlardır. Mahkemece, ...parsel yönünden parselin dava konusu olarak gösterilen yerde bulunmaması gerekçesiyle, ...parsel yönünden davacı tarafın dayandığı tapu kaydının bu parsele uymaması yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacı, dava ettiği taşınmazların tapulu yeri olduğunu bildirerek iptal ve tescil isteğiyle dava açmıştır. Dava edilen taşınmazlardan .. nolu parsel üzerinde keşif yapılmamış ve kayıt uygulaması yoluna gidilmemiş, ... nolu parselle ilgili yerel bilirkişi sözleri de soyut içerikli gerekçeye dayanmamaktadır. Kaldı ki yerel bilirkişilerin doğum tarihleri itibariyle tapu kaydını uygulamaya yeterli bilgiye de sahip olduğu düşünülemez. Ayrıca, komşu parsellerin tutanakları ve dayanakları kayıtlar getirtilip uygulanarak bilirkişi sözlerinin denetlenmesi yoluna gidilmemiş, bilirkişi ve tanıklardan davalının taşınmazdaki zilyetliğinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi sorulmamış, 1053 nolu parselin tespitine esas alınan vergi kaydı da getirtilip mahalline uygulanmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, davacının dayandığı tapu kayıt örneği eklenerek ilk tesisinden itibaren varsa intikalleri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, önceki keşifte dinlenen taraf tanıkları ile tüm tespit bilirkişileri eşliğinde her iki taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılmalı, öncelikle davacıdan dayandığı tapu kaydının dava ettiği parsellerden birisine mi yoksa her ikisine mi ait olduğu sorulup açıklığa kavuşturulmalı, daha sonra söz konusu Eylül 1328 tarih 5 nolu tapu kaydı ile ...nolu parsele revizyon gören vergi kaydının taşınmazları ve öncesini iyi bilen elverdiğince yaşlı ve yansız kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla uygulamaları yapılarak taşınmazlardan hangisine uyduğu ve kapsamı kesin olarak saptanmalı, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar yönünden tanıkların bilgisine başvurulmalı, bilirkişilere tapu kaydında okunan Ç..., A..ve K.. tarlalarının nereleri olduğu arazi üzerinde göstertilip düzenlenecek krokiye aksettirilmeli, komşu parsel kayıtlarının uygulaması yapılarak taşınmaz yönünü ne şekilde sınır okudukları belirlenmeli, bilirkişi ve tanıklardan her iki taşınmazın kimden kaldığı, davacı yada davalı tarafından hangisinin zilyet olduğu, zilyetliklerinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, davalı tarafın zilyet olması halinde zilyetliğinin süresi ve sürdürülüş biçimine ve kayıt maliki C...’in ölüm tarihine nazaran tapunun hukuki kıymetini yitirip yitirmediğinin karar yerinde tartışılması yapılmalı, Doç.Dr.A.. E.. tarafından çıkarılan kayıt ile Tapu Sicil müdürlüğünden gelen tapu kaydındaki kısmi farklılıkların nereden kaynaklandığı üzerinde durulup gerektiğinde kayıt örnekleri eklenerek bu konuda Genel Müdürlükten açıklama istenmeli, fen bilirkişisine yapılan uygulamayı ve keşfi izlemeye olanak verir biçimde geniş kapsamlı raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.