Esas No: 2018/3484
Karar No: 2021/4111
Karar Tarihi: 16.06.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3484 Esas 2021/4111 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/05/2013 gününde verilen dilekçe ile mecra irtifakı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanunun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının Sarıyahşi"de bulunan arsalarının 3/4 lük kısmına havuz ve 200 civarında ağaç dikildiğini, ağaç ve havuz için gerekli suyun davacıya ait 1809 parsel sayılı taşınmazdan kuyu açılarak toprak altından boru ile getirildiğini, boruların komşu parsel tarlaların tarımsal olarak işletilmesine zarar vermeden toprağın 1,5 metre kadar altından geçirildiğini, ağaçların büyümesi nedeniyle suyun yeterli olmadığını, bu nedenle davacının 2012 yılında davalının taşınmazının küçük bir kısmının altından boru geçirdiğini ancak davalının Kaymakamlığa başvurarak men talebinde bulunduğunu ve alınan karar üzerine suyun kesildiğini, bir süredir ağaçlara su verilemediğini, ağaçların kurumak üzere olduğunu belirterek davalıya ait 1810 parsel sayılı taşınmazın altından su borusu geçirilmesi konusunda irtifak hakkı tesis edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ile dahili davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, "Davanın kabulü ile, 1810 parsel numaralı taşınmazdan (davacının aynı yerde kain 1809 parseldeki su kaynağından 271 ada 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmaza götürmek istediği su için) dosya arasında mevcut fen bilirkişisi Recep Ünal imzalı 26.03.2014 tarihli rapor ve ekindeki krokide kırmızı renk ile gösterilen yerden 178,92 metre uzunluğunda (1810 parselin sınırı boyunca) toprağın en az 1 metre altından 60 mm çapında boru ile (kapalı sistem) suyun geçirilmesine, bu doğrultuda davacı lehine mecra irtifak hakkı tesis edilmesine ve tesis edilen irtifak hakkının tapuya tesciline" karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; yapılan incelemede aleyhine mecra irtifakı tesis edilen 1810 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden "Ali kızı Zarife Bozkurt’un" mirasçılık belgesi temin edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekirken Süleyman kızı Zarife Bozkurt’un mirasçılık belgesi getirtilerek mirasçıların davaya dahil edildiği anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmaksızın kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.