Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/4-732 Esas 2006/732 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/4-732
Karar No: 2006/732
Karar Tarihi: 22.11.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/4-732 Esas 2006/732 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tazminat davasında davacılar, davalıların İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanık olarak yargılanırken tarafsız olmadıklarını ve kasıtlı davrandıklarını iddia ederek manevi tazminat istemişlerdir. Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davalıların yargılama yetkisi içinde kalan kararlarının usul hukuku ilkelerine uygun olduğunu ve hukuka aykırılık oluşturmadığını belirterek tazminat isteğini reddetmiştir. Ayrıca davalıların lehine 2.000 TL manevi tazminat ve davacıların ödemesi gereken 150 TL para cezası verilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise HUMK'nun 573, 576/2 maddeleridir.
Hukuk Genel Kurulu         2006/4-732 E.  ,  2006/732 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 4.Hukuk Dairesi (İlk Derece)
    TARİHİ : 04/07/2006
    NUMARASI : 2005/8012 E- 2006/8067 K.

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince ;
    “Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalıların yargıç olarak görev yaptıkları İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/6 Esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılandıklarını, daha önce yargılandıkları 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmış olmasına rağmen yeniden yurt dışına çıkış yasağı karar verdiklerini, lehe olan bilirkişi raporunu yetersiz bularak yeni bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiklerini, bilirkişilerden birine karşı yapılan itirazlarını kabul etmediklerini, tarafsız olmadıklarını, kasıtlı davrandıklarını, savunma tanığını dinlemediklerini ileri sürerek 25.000 YTL manevi tazminat istemişlerdir.
    Davalılar cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın son aşamasında açılan bu davanın kötü niyetle açıldığını, hakimleri red gerekçesi oluşturulduğunu, yasalara uygun olarak yargılama faaliyeti yürütüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Eldeki bu davanın 20.06.2005 günü açıldığı, davacıların sanık oldukları ceza mahkemesi dosyasının ekli belgelerinden; 23.06.2005 günlü oturumda davacıların bu davayı gerekçe göstererek reddi hakim isteminde bulundukları, aynı oturumda esas hakkında mütalaa açıklanmasından sonraki oturumda (21.07.2005 tarihinde) kamu davasının sonuçlandırılarak davacıların cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın 28.06.2006 tarihinde Yargıtay 7.Ceza Dairesi tarafından bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Dinlenen davacı tanıkları; ceza mahkemesinin duruşmaları sırasındaki hususlar hakkında açıklamalarda bulunmuşlardır.
    Dosyadaki bilgi, belge ve anlatımlar, iddia, savunma ve tüm dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde; sanıkların yurtdışına çıkış yasağı konulması, bilirkişi heyeti oluşturulması,bilirkişi incelemesi yapılması,bilirkişi raporunun değerlendirilmesi, tanıkların dinlenmesi, itirazların karara bağlanması gibi tamamen yargılama yetkisi içinde bulunan konularla ilgili olarak aldıkları kararlar ileri sürülerek tazminat isteminde bulunulmuşsa da; yargılama yetkisi içinde kalan dava konusu olaylara ilişkin alınan kararların usul hukuku ilkelerine uygun olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı, usul hukukuna ilişkin yargılama işlemlerini gerekçeli ve nedenlerini açıklayarak ara kararları biçiminde hükme bağladıkları, esas hakkında mütalaa verilmesinden hemen önce bu davanın açıldığı gözetildiğinde zamanlama açısından ileri sürülen iddiaların tarihi ile dava tarihinin kıyaslanmasında davalıların savunmasının kabulü gerektiği, dinlenen tanıkların kendi kişisel değerlendirmelerini belirttikleri, bu anlatımların davalıların kasıtlı olduklarını göstermeyeceği, aynı şekilde Yargıtay bozma kararının da usuli konulara ilişkin olup davalıların kastını göstermediği, yargılama yetkisi içinde kalan konulardaki usul hukuku aykırılıklarının kasıtlı olduğunun kanıtlanamadığı, tamamen yargılama yetkisinin kullanılmasındaki takdiri ve hukuki sınırlar içinde bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Şu durum karşısında HUMK.nun 573.maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın reddedilmesi gerekmiştir.
    H Ü K Ü M : Yukarıda yazılı bulunan gerekçelerle;
    1-Davalıların, davacılara karşı varlığı iddia edilen eylem ve işlemlerinin HUMK’nun 573.maddesinde belirtilenlerden hiçbir ilkeye aykırılık oluşturmadığından davanın REDDINE,
    2-Aynı yasanın 576.maddesi gereğince takdiren her bir davalı yararına 2.000’er YTL. manevi tazminatın davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
    3-Ret kararının eklentisi olarak HUMK.nun 576/2.maddesi gereğince 150,00 YTL para cezasının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
    4-Davacılar aleyhine hükmedilen tazminat miktarı için 216,00 YTL nisbi ilam harcı ile davanın reddi dolayısıyla alınması gereken 12,20 YTL red karar harcı olmak üzere toplam 228,20 YTL harcın peşin alınan 337,50 YTL’den mahsubu ile bakiye 109,30 YTL’nin istek halinde davacılara geri verilmesine,
    5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
    6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 900,00 YTL. avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine”
    dair oybirliği ile verilen 04.07.2006 gün ve 2005/8012-2006/8067 sayılı kararın Davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, süresinde temyiz edildiğinin anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin hükmüne yönelik temyiz itirazları incelendi:
    Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4.Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 324,00 YTL. ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 22.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara