Esas No: 2006/15-735
Karar No: 2006/731
Karar Tarihi: asım2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/15-735 Esas 2006/731 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/07/2006
NUMARASI : 2006/361 E- 408 K.
Taraflar arasındaki “ayıplı mal-alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3.Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 01.04.2004 gün ve 2003/414 -2004/196 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 11.04.2006 gün ve 2006/2630-2135 sayılı ilamı ile; (...Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davalıya ödenen bedel, imalatın hatalı yapılması nedeniyle geri istenmiş, mahkemce verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2)Mahkemece, yükleniciye ödendiği kabul edilerek, 1.450.000.000 TL.nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiş ise de dosyada mevcut 17.07.2002 tarihli ihtarnamede davacı, 350.000.000 TL.yi hatalı imalat nedeniyle yükleniciye ödemediğini belirtmektedir. Bu durumda mahkemece davalıya ödenen 1.100.000.000 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken fazlaya hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması uygun bulunmuştur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı/iş sahibi, imalatın hatalı yapıldığı iddiasıyla akdi feshederek davalı/yükleniciden ödediği bedelin tamamını talep etmektedir.
Davalı/yüklenici, davacı yanca bedelin ödendiği hususuna karşı çıkmamış; akdin haksız feshedildiği, önce bedel tenziline gidilmişken bundan dönülerek akdin feshedilemeyeceği, savunmasını getirmiştir.
Taraflar arasında sipariş belgesinde vasıfları, bedeli ve ödeme şekli yazılı koltuk imal ve teslimi konusunda eser sözleşmesinin-temel ilişkinin-varlığı ve bedelin 1.450.000.000 TL olarak kararlaştırıldığı, hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Ayrıca sözleşmeye konu malın (koltukların) ayıplı imal edildiği mahkemenin kabulünde olduğu gibi Özel Dairece de davalının sair temyiz itirazları (ki burada davacının bedel tenzili istediği, bundan dönerek akdi feshinin yerinde olmadığı yönünde direnme kararını temyiz ederken de tekrarlanan itirazlar) da reddedilmekle imal edilen malın ayıplı olduğu ve akdin iş sahibince haklı nedenle feshedildiği, bu ayıplı malın yükleniciye iadesi karşılığı ödenen bedelin de iş sahibine iade edilmesi gerektiği hususu uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iadesine karar verilen ayıplı mal bedelinden davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye ödenmeyen kısım bulunup bulunmadığı, iadesi gereken miktarın ne kadar olduğu, noktasında toplanmaktadır.
Taraflarca iş bedeli 1.450.000.000 TL olarak kararlaştırılmış; davacı tarafça bunun 450.000.000 TL.si sipariş tarihinde yükleniciye nakden, kalan miktarın 500.000.000 TL si 02.07.2002 tarihinde ; 30.07.2002 tarihinde ödenmesi gereken 500.000.000 TL nin de 15.000.000 TL ve 135.000.000 TL olmak üzere 150.000.000 TL.si ise 17.07.2002 tarihinde davalının banka hesabına havale yoluyla ödenmiştir. Bu ödemeler tarafların kabulünde olduğu gibi dosya kapsamı ile de belirgindir.
Davacı tarafça davalıya gönderilen 17.07.2002 tarihli ihtarname ile iş bedelinin kalan 350.000.000 TL sinin tenzil edilerek ödenmeyeceği ifade edilmiş ise de, daha sonra davacı tarafından bu bedelin Türkiye İş Bankası Çankaya Ankara şubesine 26.08.2002 tarihli makbuz ile “30.07.2002 tarihli 500.000.000.TL lik borcundan kalan miktar karşılığıdır. Ayıplı maldan dolayı dava haklarım saklı kalmak kaydıyla” ihtirazi kaydı da konularak ödendiği; bu hususun davalıya gönderilen 29.08.2002 tarihli ihtarname ile bildirildiği ve dava dilekçesinde de belirtilerek iş bedelinin tamamının iadesinin istendiği; buna karşılık davalı yanın bedelin ödenmediği yönünde bir savunma getirmediği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, iş bedelinin tamamının açıklanan belgeler kapsamı ile iş sahibince yükleniciye ödendiğinde kuşku bulunmamaktadır.
O halde, davacı iş sahibince teslim alınan ve bedeli tümüyle ödenmiş olan koltukların yüklenici tarafından sözleşmeye uygun yapılmadığı ve hem açık hem de gizli ayıbı bulunduğu, iş sahibinin bu ayıplı malı kabule zorlanamayacağı, süresi içinde yapılan fesih ihbarının haklı olduğu ve ayıplı malın yükleniciye iadesi karşılığı davacı tarafından davalıya ödenen iş bedelinin davalıdan tahsili gerektiği, iadesi gereken miktarın ise, iş bedelinin tamamı olan 1.450.000.000 TL olduğu, ödenmeyen kısım bulunmadığı açıktır.
Mahkemece de açıklanan bu gerekçelerle talebin kabulü yoluna gidilmiştir.
Yukarıda ayrıntısıyla açıklandığı üzere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararındaki gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 22 Kasım 2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yerel mahkeme ile Dairemiz arasında eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafça imal edilip davacıya teslim edilen koltuk takımının BK.nun 360/1.maddesine göre kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu, iş bedeli, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, davacının sözleşmeyi feshedip ayıplı eseri iade ile ödediği bedeli istemekte haklı bulunduğu konularında görüş ayrılığı yoktur. Görüş ayrılığı davacının ödediği ve istirdadı gereken miktar konusundadır.
Davacı 17.07.2002 tarihli ihtarnameden sonra kalan 350.000.000 TL.yı İş Bankası Ali Ağa Şubesinden sözleşmede belirtilen banka hesabına ihtirazi kayıtla havale ettiğini ileri sürerek dekont fotokopisini ibraz etmiştir. Davalı yanca bu ödemenin yapılmadığı savunulmuştur.
Dekont aslı ibraz edilmediği ve ibraz edilen fotokopiler okunaksız olup davalı tarafça kabul edilmediğinden bu belge tek başına ödemenin ispatına yeterli değildir. Mahkemece sözkonusu dekonttaki miktarın sipariş sözleşmesinde yazılı şahsın hesabına ödenip ödenmediğinin ilgili banka şubesinden araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirdi.
Yerel mahkeme kararının eksik inceleme nedeniyle ve bu değişik gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz. 23.11.2006