Esas No: 2006/19-718
Karar No: 2006/718
Karar Tarihi: 15.11.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-718 Esas 2006/718 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2006
NUMARASI : 2005/197-345
Taraflar arasındaki “menfi tesbit, teminat mektubunun iadesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.03.2001 gün ve 2001/726-278 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 03.02.2005 gün ve 2004/7560-646 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 14.8.2000 tarihinde et alım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin gereği olarak müvekkilinin 160.000.000.000 TL.lik teminat mektubu verdiğini, müvekkilinin ayrıca davalı ile dava dışı ... Gıda A.Ş.arasında 11.8.2000 tarihinde yapılan sözleşmede ...A.Ş.ye kefil olduğunu, davalının bu sözleşmede tahrifatlar yaparak verilen teminatı, dava dışı şirketle yapılan sözleşmenin teminatı yapmaya çalıştığını, bu arada davalının müvekkili ile olan sözleşmeyi askıya alarak müvekkiline satış yapmadığını, ..Gıda A.Ş. için verildiğini iddia ettiği teminat mektubunu tazmine çalıştığını, kendilerinin söz konusu mektubun paraya çevrilmesinin önlenmesi için tedbir kararı aldıklarını belirterek taraflar arasındaki sözleşmenin iptaline, sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, teminat mektubunun iptal ve iadesine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin, müvekkili ile dava dışı ..Gıda A.Ş.arasında yapılan protokolde .. Gıda A.Ş.nın kefili olarak yer aldığını, davaya konu teminat mektubunun bu iş için verildiğini, borçlu firmanın borcunu ödememesi üzerine müvekkillinin teminat mektubunu paraya çevirmeyi düşündüğünü, teminat mektubunun davacı ile müvekkili arasındaki sözleşme için verilmediğini, bu sözleşmenin 1.9.2000 tarihinde feshedildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre teminat mektubunun taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin olarak verildiği, teminat mektubunda ..Gıda A.Ş.nın borcundan bahsedilmediği, teminat mektubunun davacının kefaleti olan protokol gereği tazmin etmek istemesi nedeniyle çıkardığı muarazanın yerinde olmadığı, taraflar arasındaki 14.8.2000 tarihli sözleşmenin zaten feshedilmiş olduğu, davalı vekilinin yargılamada davacıdan alacaklarının olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın kabulüyle, davacı lehine davalıya verilen teminat mektubu konusunda davalının çıkarmış olduğu muarazanın men’ine, fazla isteminin reddine, yanlar arasında sözleşme feshedildiğinden teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki protokolde değişiklik yapıldığının mahkemece gözlendiği belirtilmiş ve fakat bu konuda tam bir denetim olanağı bulunamamıştır.O nedenle belirtilen yönden bilirkişi incelemesi gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Taraf vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, sözleşme nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile sözleşmenin iptali, teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasında 11.08.2000 tarihinde düzenlenen “Protokol” başlıklı belge ile dava dışı ..Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’nin Et ve Balık Ürünleri AŞ kombinasından aldığı et ve mamullerinden kaynaklanan borcuna karşılık çeşitli firmalardan teminat mektupları aldığı, bu arada protokolün 3 numaralı bendinin ilk düzenlenen halinde sadece “MENZİL” ibaresinin bulunduğu, daha sonra Menzil ibaresinin arkasına değişik bir daktilo ile “ET MAMÜLLERİ İMALAT İTHALAT VE İHRACAT LTD.ŞTİ” ile “14.08.2000 tarih ve 39 nolu 160.000.000.000 TL. Bedelli Mektup” ibarelerinin ilave edildiği protokolün tarih kısmında yazılı, 11.08.2000 rakamının gün hanesinin 14’e benzetildiği, hususlarının çıplak gözle yapılan incelemede dahi anlaşılabilecek kadar açık olduğu, kaldı ki, her iki taraf vekilinin, 06.12.2000 günlü oturumda sözü edilen ibarenin sonradan ilave edildiğini ittifakla ve imzalı beyanları ile belirtip, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığını ifade ettikleri anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, protokole sonradan ilave yapılıp yapılmadığı konusunda bilirkişi incelemesine gerek olmadığı yolundaki yerel mahkemenin direnme kararı doğrudur.
Ne var ki, işin esasına yönelik olan taraf vekillerinin temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O NU Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı yolundaki direnme kararı doğru olmakla birlikte, işin esasına yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.