Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-710 Esas 2006/715 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/11-710
Karar No: 2006/715

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/11-710 Esas 2006/715 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/11-710 E.  ,  2006/715 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2006
    NUMARASI : 2006/166-213

    Taraflar arasındaki “yargılamanın yenilenmesi“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk  Mahkemesince davanın  kabulüne   dair verilen   11.5.2004  gün ve 2002/598  E. 2004/387  K.  sayılı kararın incelenmesi  Davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay    11.Hukuk Dairesinin  29.9.2005  gün ve  2004/10217 E. 2005/8962  K. sayılı ilamı ile, (...Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğunu, şirketin ortaklarından olan diğer davalılardan 6 kişinin kötüniyetli davranışları nedeniyle ortaklık amacına ulaşılmasının engellendiğini, bu meyanda diğer şirket ortaklarına şirketin gelir-giderlerini,faaliyetleri,yönetimi, öğrenci kayıt işlemleri, bankadaki hesapları ile ilgili bilgi verilmediğini, şirkete ait dershaneye diğer ortakların sokulmadığını, şirketi idare eden bir kısım ortakların kendi ortaklarını şirkette çalışıyormuş gibi gösterdiklerini, şirket paralarının, şahsi hesaplar aktarıldığını, ortaklıktan çıkmak isteyenlerin bu işlemlerinin yerine getirilmediğini, şirket adına yapılan tahsilatlar ve ödemeler için belge düzenlenmediğini, adı geçen ortakların kendilerini yüksek ücretle dersahanede öğretmen olarak çalışıyor gösterdiklerini, bütün bu gelişmelerin diğer ortaklarda huzursuzluk yarattığını ileri sürerek, mevcut haklı  nedenlere dayalı olarak şirketin feshi ile müvekkilinin kar payı alacağının tespiti ve  iskonto faizi ile birlikte tahsilini istemiş, birleşen 2003/817 sayılı dosyada davalılar N.. Ç.., H.. Çetinkaya ve Gülser Özoğul hakkındaki davasından vazgeçmiştir.
    Davalı şirket vekili, davacının açtığı iş bu davanın iyiniyetli olmadığını, davalı şirketin ortağı olan bir kısım ortakla birlikte davacının ...Fen Dershanesi adında dershane kurup müvekkilince işletilen dershanenin 20-30 metre uzağında faaliyete başladığını, davadaki amacın davalı şirkete ait dershaneyi ortadan kaldırmaya dönük olduğunu, haksız rekabet nedeniyle davacı aleyhine tazminat davası açıldığını, dava dilekçesindeki savların tümünün gerçek dışı olduğunu, bugüne kadar şirketten çıkma talebinde bulunulmadığını, şirkete ve ortaklara karşı kusurlu olan ortağın fesih davası açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davaların  davalılardan D.. Ş.., A.. K..,A..D.. davayı kabul ettiklerini, ortaklar arasında geçimsizlik bulunduğunu bildirmişlerdir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar, tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna göre; 11 ortaklı şirketin 6 ortağının diledikleri gibi şirketi idare ettikleri defter ve kayıtları doğru tutmadıkları, bir kısım ortakların şirketten çıkmak için dava açtıkları, şirket ortaklarına taahhütlü mektupla toplantıya çağrı yapılmadığı, şirket hesaplarının şahıslar adına açılan hesaplarında toplandığı, pay defterinin tutulmadığı, bu hali ile şirketin devamının azınlıkta kalan ortaklar için önemi ve yararı kalmadığı  gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin feshine, mevcut yönetimin tasfiye kurulu olarak  görevlendirilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı şirket ve bir kısım ortağı Z.., N.., K.., M.., M.. ve A.. vekili  temyiz etmiştir.
    Dava, TTK.nun 549/4.maddesine dayalı olarak açılmış haklı nedenlerle limited şirketin feshi  istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın  kabul gerekçesi olarak 11 ortaklı şirkette 6 ortağın  şirketi dilediği gibi yönelttikleri şirketin ortaklarının uygun yöntemle  toplantıya çağrılmadıkları ve benzer  nedenlerin haklı neden olduğu gösterilmiştir.
    Sermaye şirketi olan limited şirketlerde paydaşlar arasında şirket çıkarlarını olumsuz surette etkilememek kaydıyla gruplaşma olması doğal ve grupların şirket yönetiminde yarışmaları olağan bir haldir. Organ seçimlerinde  ve alınan kararlarda yasa ve anasözleşmeye aykırılıklar  bulunduğunda ise  alınan kararların iptalini istemek yasada aranan koşullar çerçevesinde mümkün olup, bu durumun ve  toplantıya çağrıdaki usulsüzlüklerin  varlığı, şirketin feshi için başlı başına haklı neden olarak kabul  edilmez.Yasada haklı nedenler açıkca belirtilmemiş ise de, ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen, ortaklar arasında kişisel ve grupsal çıkarların ön plana çıktığı ve ortaklık amacının gerçekleşmesinin olanağının bulunmadığı durumların varlığı halinde haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü  gerekir. Ancak, haklı nedenlerle fesih davası açılabilmesi için ,davacı ortağı/ortakların, haklı nedenlerin ortaya   çıkmasında kendilerinin eylem ve işlemlerinin katkısının bulunmaması, diğer bir anlatımla feshe dayanak gösterilen haklı nedenlerin diğer ortaklardan kaynaklandığının kanıtlanması gerekir.Hiç kimse kendi eylem ve işlemlerine dayanarak kendi lehine sonuç çıkaramaz ilkesi de bunu gerektirmektedir.
     O halde somut olay açısından, davacılara, şirketin feshini gerektiren haklı nedenlerin neler olduğu açıklattırarak bu konudaki delilleri ibraz ettirilmeli ve gerektiğinde uzman bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, davalıların şirketin feshini gerektirecek eylem ve işlemlerinin varlığı belirlenmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalılar  vekili
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: 
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici  nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ:Davalılar  vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.11.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara