Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-737 Esas 2006/685 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/19-737
Karar No: 2006/685
Karar Tarihi: 08.11.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-737 Esas 2006/685 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verdiği bir menfi tespit davası sonucunda, davalı İş Bankası ve Bayram Kısa'nın avukatları Yargıtay'a başvurmuş ve başvuruları sonucunda dosya geri çevrilmiştir. Yeniden yapılan yargılamada, önceki karar onanmıştır. Ancak davalı Bayram Kısa'nın avukatları tarafından verilen temyiz dilekçesi yasal süre geçtikten sonra verildiği için reddedilmiştir. Davanın görüldüğü mahkeme, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla çalıştığı için, 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 23. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulandı. Bu usule göre, dava ve işler adli ara vermede de görülür ve HUMK'nun 177. maddesi uygulanmaz. Kanunun adlı ara vermede görülebilecek veya basit yargılama usulüne bağlı tutulan başka dava ve işleri düzenleyen 176. maddesinin 11. fıkrasında belirtildiği gibi, tüm yasal süreler adli ara vermede devam eder.
Hukuk Genel Kurulu         2006/19-737 E.  ,  2006/685 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 06/06/2006
    NUMARASI : 2006/28-214

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.12.2004 gün ve 2003/415-984 sayılı kararın incelenmesi davalı İş Bankası ve B.. K..vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05.10.2005 gün ve 2005/4430-9594 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN:  Davalı Bayram Kısa vekili      
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, bonoya dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
    Mahkemece 21.03.2006 tarihli celsede verilen ara kararı ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak; sonuçlandırılmıştır.
    Direnme kararını davalı B. K. temyize getirmektedir.
    İşin esasının görüşülmesine geçilmezden evvel, bu temyiz isteminin yasal sürede verilip verilmediği ön sorun olarak ele alınmıştır.
    Öncelikle belirtmekte yarar vardır ki, Tüketici Mahkemelerinde uygulanacak yargılama usulü 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23.maddesinde düzenlenmiş olup; “Tüketici Mahkemeleri” başlıklı bu maddenin 2.fıkrasının son cümlesinde aynen;
    “Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Yedinci Babı, Dördüncü Faslı hükümlerine göre yürütülür.”
    Hükmü yer almaktadır.
    Maddede atıf yapılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun Yedinci bap Dördüncü faslı “Basit Usulü Muhakeme” ana başlığı ile 507 ila 511 maddelerinde basit yargılama usulünü düzenlemiştir.
    Yine aynı Kanunun adli ara vermede görülecek dava ve işleri düzenleyen 176. maddesinin 11.fıkrasında “Kanunlarda ivedi olduğu veya adli ara vermede de bakılabileceği belirtilen veya basit yargılama usulüne bağlı tutulan başka dava ve işler”  hükmü yer almaktadır.
    Bu nedenledir ki, bu davalarda süre yönünden HUMK.nun 177.maddesi uygulanmaz ve adli ara vermede geçen günler de süreye dahildir.
    Anılan yasal düzenlemeler ortaya koymaktadır ki, Tüketici Mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanmakta olup; bu yargılama usulüne göre bakılan dava ve işler adli ara vermede de görülür. Dolayısıyla temyiz süresi dahil tüm yasal süreler de adli ara vermede işlemeye devam eder.
    Somut olayda;
    Dava, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp, sonuçlandırılmış ve mahkemenin 06.06.2006 tarih ve 2006/28-214 sayılı kararı temyiz eden davalı B..K..vekiline Bizzat 24.07.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Adli tatil içinde işlemeye devam eden temyiz süresi 08.08.2006 mesai saati bitiminde sona erdiği halde B... K.. vekili Av.N.K.. G.. imzalı temyiz dilekçesi 12.09.2006 tarihinde havale ettirilerek aynı tarihte harcı yatırılmış ve temyiz defterine kaydedilmiştir.
    Durum böyle olunca ; ön sorunun kabulü ile davalı B.. K.. vekili tarafından adli aravermede de işlemekte olan 15 günlük temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yasal süre geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine 08.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

     

    Hemen Ara