Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/4-678 Esas 2006/667 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/4-678
Karar No: 2006/667

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/4-678 Esas 2006/667 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasında, mahkeme hangi sürücünün ışık ihlali yaptığının belirlenemediği için ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir. Ancak bilirkişi raporunda her iki sürücü de kusurlu bulunarak davacı ve davalının %50 şer oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz etmemiş olmasına rağmen, mahkeme rapora itibar etmeyerek davayı reddetmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise bilirkişi raporunun dosyada saptanan olgulara ve olaya uygun bulunduğunu belirterek önceki kararda direnme kararı veren mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi olarak belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2006/4-678 E.  ,  2006/667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/04/2006
    NUMARASI : 2006/86-113

    Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 9.3.2004 gün ve 2001/851 E. 2004/63 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 19.10.2005 gün ve 2004/14858-2005/11133 sayılı ilamı ile; (... Dava, trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, hangi sürücünün ışık ihlali yaptığının belirlenemediği, tarafların bu konuda yeterli delil ibraz edemediklerinden dolayı ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava dilekçesinde, trafik kaza tutanağına dayanılmış ancak olayın meydana geldiği sırada trafik ışıklarının durumundan bahsedilmemiştir. Yine davalı tarafın savunmalarında da ışık durumundan hiç söz edilmemiştir.
    Dava konusu olayda, davalının sevk ve idaresindeki kamyonla seyir halinde iken ışık kontrollü dörtlü kavşağa geldiğinde sağındaki yoldan kavşağa giren davacının kullandığı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Trafik kaza tutanağında, olayın meydana geldiği kavşakta trafik lambası mevcut olduğu gösterilmiş olmasına rağmen kaza sırasında ışık durumunun nasıl olduğu, hangi sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığı konusunda bir açıklama yapılmamış olup olay yeri kontrolsüz kavşak olarak değerlendirilerek geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal eden davalı sürücünün asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda, trafik kaza tutanağının yukarıda açıklanan biçimi ile ciddi bir kanıt özelliğini taşımadığı kabul edilerek ışık ihlalinin hangi sürücü tarafından yapıldığı belirlenememiş olsa dahi, her iki sürücünün de kavşağa girerken hızlarını azaltmadıkları kendilerine yeşil ışık yanmış olsa bile kavşakta daha dikkatli olmaları gerektiğinden, her iki sürücünün de %50 şer oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.Davalı taraf, bu bilirkişi raporuna itiraz etmeyerek “mahkemeyi daha fazla meşgul etmemek için kusura ilişkin raporda belirtilen hususları mahkemenin takdirlerine bırakıyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporunda çözüm üretmek amacıyla taraflara kusur izafesi yapıldığından bahisle anılan bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Trafik kaza tutanağında, trafik lambasının gösterilmiş olması olay sırasında bu lambaların faal durumda olduğu anlamına gelmez.Kaldı ki ışık ihlalinin kimin tarafından yapıldığı hususu uzman bilirkişi mütalaası ile de çözümlenemez.Yine yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda taraflara eşit oranda kusur izafe edilmiş olup, davalı bu bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir. Tüm bu olgular gözetildiğinde meydana gelen olayda davalı yanın sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan nedenlere ve özellikle, bilirkişiler A..C.. ve Ö.. T.. tarafından düzenlenen 5.5.2003 tarihli kusur raporunda belirlenen ve taraflara %50’şer oranda kusur yükleyen raporun dosyada saptanan olgulara ve olaya uygun bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.10.2006 gününde, oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara