Esas No: 2006/6-646
Karar No: 2006/660
Karar Tarihi: 18.10.2006
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/6-646 Esas 2006/660 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kadıköy 6.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2006
NUMARASI : 2006/7 E- 54 K.
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy Asliye 6.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.12.2004 gün ve 2002/1553-2004/1058 sayılı karar, taraflar vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 16.05.2005 gün ve 2005/3667-5015 sayılı ilamı ile onanmış; yine taraflar vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine ise; ("…Davacı vekili, davalı ile aralarında yazılı sözleşmede aylık kira bedeli 2000 USD yazdığı halde gerçekte 5000 USD olarak ödendiğini, bu miktar üzerinden artırılarak ödenmediğinden kira farkları ile iki aylık kira alacağı aylık 6350 USD olan 12.700 USD" nin tahsili için yapılan takibe itiraz eden borçlunun itirazının iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece kira farkı alacaklarına ilişkin istemin reddine, iki aylık kira alacağı 10.000.000.000.-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, bu hüküm Dairemizce onanmış ise de, taraflar arasındaki 01.12.1996 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 2000 USD olarak belirlendiği özel şartlar 5.maddede kira müddetinin üç yılı aşması halinde müteakip yıllar % 7,5 artış uygulanacağı ve 12.maddesinde de kiracının otuz aydan sonra akdi altı ay evvel ihbar göndererek tek taraflı olarak feshedebileceği kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme geçerlidir ve tarafları bağlar. Davalı temsilcisinin yemini de dikkate alındığında aylık kira bedelinin sözleşmede kararlaştırılan 2000 USD olduğu ve sözleşmeye göre artırılması gerektiği, davacının bunun aksini kanıtlamadığı yolundaki mahkemenin kabulü doğru olup, takip talepnamesinin 1 ve 2.bentlerinde yazılı kira farkı alacağı yönünden davanın reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Ne var ki, mahkemece 01.01.2002"den itibaren iki aylık kira alacağına yönelik itirazın, aylık kira bedeli aylık 5.000.000.000.-TL kabul edilerek, 10.000.000.000 -TL üzerinden iptali doğru değildir. Yukarıda açıklandığı şekilde 1.12.1996 başlangıç tarihli sözleşme ve davacı tarafından teklif olunup, davacının eda ettiği yemin sonucu aylık kiranın 2000 USD olduğunun kabulü gerekir. Yeminden dönülmesi de mümkün olmadığına göre bu miktar üzerinden sözleşmenin özel şartlar 6. maddesi ve 4531 Sayılı Yasa hükümleri nazara alınarak istenen aylar kira bedeline hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmıştır. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi bu nedenle yerindedir…”) gerekçesiyle; ‘Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, onama ilamının boş kalan aylar kirasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, mahkeme kararının birinci paragrafındaki kira farkı ve kira farkından kaynaklanan alacak yönünden itirazın iptali isteminin reddine ilişkin hüküm kısmının onanmasına, kararın ikinci paragrafındaki iki aylık kira bedeli 10.000.000.000.-TL"lık kısma yönelik borçlu itirazının iptaline ilişkin kısmının bozulmasına’ karar verilerek, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Taraflar vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1-Davacı vekilinin önceki hükme yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri Özel Dairece reddedilmiştir. Bu durumda, davacı vekilinin direnme kararını temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Yukarıdaki (1) nolu bent gereğince davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harçlarının geri verilmesine, 18.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.