Taraflar arasındaki “ maddi ve manevi tazminat ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 9.Hukuk Mahkemesince asıl davanın davalı S. A.yönünden feragat nedeniyle reddine, bir kısım davalılar yönünden de açılmamış sayılmasına, karşı davanın ise kısmen kabulüne dair verilen 11.03.2004 gün ve 2000/132 E. 2004/107 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 18.04.2005 gün ve 2004/9170 E. 2005/4037 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı, aleyhine açılan ticari davada bilirkişilik yapan davalıların usulsüz rapor düzenlemeleri nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek tazminat istemiş, davalılardan C..Y.., N.. T.. ve S.. B.. ise davacının bu haksız suçlamaları nedeniyle karşı dava ile manevi tazminat istemişlerdir. Mahkemece, davacının açtığı davada bir kısım davalılar yönünden açılmamış sayılmasına, bir davalı yönünden feragat nedeniyle reddine, karşı davacıların davalarının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirket eldeki davayı açarken dilekçesinde, daha önce görülen Ticaret Mahkemesinde gelişen olayları anlatmıştır. Davalı bilirkişilerin verdikleri raporlar konusunda iddialarını anlatmak için eleştirel bazı ibareler kullanmıştır. Davacının bu anlatımlarının savunma sınırları içinde kaldığının kabulü ile karşılık davaların reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı-karışı davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı-karışı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.