Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/21-608 Esas 2006/652 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2006/21-608
Karar No: 2006/652
Karar Tarihi: 11.10.2006

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/21-608 Esas 2006/652 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2006/21-608 E.  ,  2006/652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 4.İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/07/2006
    NUMARASI : 2006/326 E- 516 K.

    Taraflar arasındaki “tesbit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 04.11.2004 gün ve 2003/182 E-2004/963 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 06.12.2005 gün ve 2005/8644-12568 sayılı ilamı ile; (...Davacı, 26.08.1984-31.04.1993 tarihleri arasında Türk Ticaret Bankasında çalıştığını, çalışma sırasında TTB Emekli Sandığı Vakfı ve TTB Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfına prim ödediğini 01.03.2001 tarihi itibariyle de TTB Emekli Sandığı Vakfından emekli aylığı almaya hak kazandığını vakıf senedinin 4.maddesi uyarınca emeklilik ve malûllük aylığı alanların munzam sandığın tabi üyeleri olduğunu munzam vakıftan yapılan kesenek iadesinin usulsüzlüğünün tesbiti ile 26.08.2001 tarihinden itibaren munzam vakıftan emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitini istemiştir.
    Mahkemece Vakıf Yönetmeliğinin 5.maddesi ve kesenek iadesine ilişkin herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç doğru değildir.
    Davacı 26.08.1984-31.04.1993 tarihleri arasında davalı TTB’de çalışmış ve iş akdi fes edilerek 31.04.1993 tarihi itibariyle bankadan ayrılmıştır. Davacının vakıftaki hizmeti 8 yıl 8 ay 5 gündür. Davacı iş akdi fesih olunduktan sonra munzam vakıf keseneklerini herhangi bir ihtirazı kayıt koymaksızın geri almıştır.
    Türk Ticaret Bankası munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf senedinin 30.maddesi uyarınca hazırlanan gelir kaynakları yönetmeliğinin 9.maddesi “munzam vakıfça emeklilik malûllük ve sürekli iş göremezlik aylık veya gelir bağlanmasına veya toptan emeklilik malûllük tazminatı ödenmesine hak kazanmadan ayrılan üyelerin kesenekleri geri verilir.
    Ancak Emekli Sandığı Vakıf Senedinin 74.maddesinin hükümlerinden faydalanmaları halinde munzam vakıfça da aynı şekilde ve esaslar dairesinde faydalandırılır” hükmünü içermektedir. Keseneklerin geri verilmesine ilişkin 74.madde ise bu senet hükümlerine göre iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri veya malûllük veya emeklilik aylığı bağlanmasının veya toptan ödemesini gerektiren haller haricinde her ne suretle olursa olsun bankadan ayrılanların sandıkta birikmiş kesenekleri %5 faiziyle geri verilir. Şu kadarki 15 yıl veya daha fazla olup ta keseneklerini geri almak istemeyenlerin bankadan ayrıldıkları tarihten itibaren bir yıl içerisinde yazılı müracaat ve muvafakatleri halinde kesenekleri geri verilmez.
    Somut olayda davacının kabul edilen hizmeti 15 yılın altındadır. Ayrıca kesenekleri geri almak istemediğine ilişkin bankayla ilişiğinin kesilmesinden itibaren bir yıl içerisinde herhangi bir başvurusu yoktur. Öte yandan munzam vakıf senedinde keseneklerin iadesi yoluyla hizmetlerin ihyası müessesesi de olmadığından davanın reddi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, davalı Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından yapılan prim iade işleminin geçersiz olduğunun, davacıya Türk Ticaret Bankası Emeklilik Sandığı Vakfından emekli olduğu 26.08.2001 tarihinden itibaren, davalı Vakıftan da munzam sabit iyileştirme yardımı ve emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Davalı Vakıf, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 128.maddesinde ifade edilen “yardımlaşma sandığı” niteliğinde kurulmuş, uygulamada munzam sandık olarak da adlandırılan tesislerden olup, kuruluş amacına uygun olarak, ilgililere borç verme, konut edindirme ve munzam sosyal güvenlik yardımları sağlamayı amaçlamaktadır.
    İş akdinin feshedilmesi üzerine, 506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesi uyarınca kurulmuş TTB. Emeklilik Sandığı Vakfına isteğe bağlı üyelik konumunda prim ödemeye devam eden, aynı Yasanın 128. maddesi kapsamında bulunan TTB. Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından, iş akdinin feshinden önce ödemiş olduğu primleri isteği üzerine iade edilen davacının, TTB. Emeklilik Sandığı Vakfından yaşlılık aylığına hak kazandığı tarih itibariyle Munzam Sandıktan da yaşlılık aylığı bağlanması ve sabit iyileştirme yardımı yapılması isteminin kabulü üzerine, yukarıda metni yazılı bozma kararına karşı yerel mahkemece; munzam emekli aylığından yararlanabilmek için üyenin, Bankanın zorunlu sandığından aylık bağlanmasına hak kazanmış olması koşulunun gerekli ve yeterli bulunduğu, vakıf mevzuatında prim iadesi ile ilgili bir düzenlenmenin bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Davacı, Türk Ticaret Bankası A.Ş.’nde çalışmış olup, hizmet akdi (31.04.1993) tarihinde işveren Bankaca feshedilmiştir. Geçici 20.maddesine göre kurulmuş bulunan TTB.Emeklilik Sandığı Vakfı’na isteğe bağlı sigortalılık primi ödemek suretiyle Mart 2001 tarihinde anılan Emeklilik Sandığı Vakfı’ndan emekliliğe hak kazanmış olup kendisine 01.03.2001 tarihinden itibaren emekli maaşı bağlanmış ve halen bu Vakıftan emeklilik aylığı almaktadır.
    Davacının TTB.Emeklilik Sandığı Vakfı’na yaptığı isteğe bağlı olarak ilgilenme başvurusunun kabul edildiği ve bu konumdaki prim ödemeleriyle yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğu dosya içeriğindeki belgelerle sabit olup taraflar arasında bu yönde bir çekişme de yoktur.
    Davacının iş akdinin feshedilmesi üzerine “Munzam Vakıf keseneklerinin tarafına ödenmesi” konusunda dilekçesi üzerine Munzam Vakıf keseneklerinin anılan Vakıfça ödendiği, somut uyuşmazlıkta, davalı Munzam Vakıfça davacıya yapılan kesenek iadesi işleminin baskı ve yanıltma ile olduğu iddia edilmekte ise de; 2003 yılına kadar bu iddialara dayalı açılmış bir dava ya da defide bulunulmadığı görülmekte olup, dosyadaki bilgi ve belgeler de gözetildiğinde, bu iddianın kabulüne olanak bulunmamaktadır. Aynı şekilde davalı Vakfa isteğe bağlı sigorta prim ödemesi başvurusunda bulunulduğu, ancak davalı Vakıfça kabul edilmediği iddiası da kanıtlanabilmiş değildir.
    Bu maddi olgular dikkate alındığında uyuşmazlık; yapılan kesenek iadesi işleminin usulsüz olup olmadığı, davacının yaşlılık aylığı ile sabit iyileştirme yardımına hak kazanıp kazanmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
    Yasal dayanağını oluşturan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, “Çalıştırılanlara ve işçilere yardım vakfı” başlığını taşıyan 110/4.maddesi; “Yararlananların, vakfın edimlerinin yerine getirilmesini dava yoluyla isteyebilmeleri, ödenti vermiş olmalarına veya vakfı düzenleyen hükümlerin kendilerine bu hakkı tanımış bulunmasına bağlıdır” hükmünü içermektedir. Değerlendirmenin, anılan yasa hükmü ve vakıf mevzuatı çerçevesinde irdelenmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Davalı TTB. Munzam Sosyal Güvenlik, Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf Senedinin 3.maddesinde vakfın amacının; üyelerine ve diğer hak sahiplerine yardım ve ödemeleri, düzenlenecek yönetmeliklerde öngörülen şartlarda yapmak şeklinde açıklandığı; emeklilik halinde munzam sosyal güvenlik yardımlarının, emeklilik aylığı veya toptan ödeme şeklinde yapılacağı, 30.maddesinde; Vakıf senedinde öngörülen yardımların yapılması halinde alınacak aidat, giriş aylıklarından yapılacak kesintiler, aylıkları artan üyelerin ilk aylık zamları ve bankanın paylarının bir yönetmelikle tespit edileceği belirtilmektedir.
    TTB. Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakıf Senedi’nin 30.maddesi uyarınca hazırlanan Gelir Kaynakları Yönetmeliği’nin 1.maddesi, Sandığın gelir kaynaklarının üyelerden alınacak (aidat) kesenekler, banka iştirak payları ve tahsislerden oluşacağını, 3.maddesinde, çalışan banka mensuplarının gerçek aylık brüt kazanç tutarları üzerinden her ay %14 oranında aidat kesileceği belirtilmektedir.
    Gelir Kaynakları Yönetmeliği’nin 9.maddesi, “Munzam Vakıfça emeklilik, malullük ve sürekli iş göremezlik aylık veya gelir bağlanmasına veya toptan emeklilik, malullük tazminatı ödenmesine hak kazanmadan Bankadan ayrılan üyelerin kesenekleri geri verilir.
    Ancak Emekli Sandığı Vakıf Senedinin 74.maddesinin hükümlerinden faydalanmaları halinde Munzam Vakıfça da aynı şekilde ve esaslar dairesinde faydalandırılırlar.” Hükmünü içermektedir.
    Davacıya yapılan kesenek iadesi anılan Yönetmeliğin 9.maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmaktadır.
    Anılan maddede atıfta bulunulan ve keseneklerin geri verilmesini düzenleyen TTB. Emeklilik Sandığı Vakıf Senedinin 74.maddesi ise; iş kazaları ve meslek hastalığı sebebiyle sürekli iş göremezlik geliri veya malullük veya emeklilik aylığı bağlanmasını veya toptan ödeme yapılmasını gerektiren haller haricinde her ne suretle olursa olsun bankadan ayrılanların sandıkta birikmiş keseneklerin %5 faizi ile geri verilerek Sandıkla ilgilerinin kesileceği, fiili hizmet süreleri 15 yıl ve daha fazla olup da keseneklerini geri almak istemeyenlerden bankadan ayrıldıkları tarihten itibaren bir yıl içinde yazılı müracaat ve muvafakatleri halinde kesenekleri geri verilmeyip, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurduktan sonra ve 50 yaşını doldurup da erken yaşlanmış oldukları tespit edilen üyelerin yazılı talepleri üzerine ve talep tarihinden itibaren senet hükümlerine göre emekli muamelesine tabi tutularak kendilerine ve ölümleri halinde hak sahiplerine aylık bağlanacağı, isteğe bağlı ilgilenme hakkındaki talebi kabul olunan üyelere kesenekleri geri verilmeyip, isteğe bağlı olarak sandıkla ilgileri sona erenlerin gerek fiili hizmet süresince gerekse isteğe bağlı ilgilenme süresince ödediği keseneklerin geri verileceğini hükme bağlanmıştır.
    Keseneklerin geri verilmesinin istisnaları anılan maddede belirtilmekte olup, fiili hizmet süresi 15 yıl ve üzerinde olanlar için bir yıl içinde müracaat ve muvafakat ile isteğe bağlı ilgilenme hakkında bir talebin varlığı aranmaktadır.
    Her iki vakfın ayrı tüzel kişiliklerinin ve buna bağlı olarak farklı mevzuatlarının bulunması karşısında, TTB.Emeklilik Sandığı Vakfına yapılmış bulunan isteğe bağlı ilgilenme talebinin, davalı Munzam Vakfa da yapılmış, aynı içerikte bir talep olduğu kabul edilemez.
    Davacının iş akdine banka tarafından son verildikten sonra davalı Vakfa müracaat ederek Munzam Vakıf keseneklerinin geri verilmesini talep etmesi, davacının serbest iradesinin bir sonucudur. İş akdinin feshinden sonra Munzam Vakıf üyeliğinden çıkmak için keseneklerinin iadesi dilekçe veren kişinin Vakıfla bir ilişkisi kalmadığından kendisine Munzam Vakıf emekli maaşı da bağlanamayacaktır. Bu itibarla, kesenek iadesinin Vakıf yönetiminin hatası, yanıltması sonucu yapıldığını iddia etmek, belirtilen maddi olgular gözetildiğinde mümkün değildir.
    Davacı, Munzam Vakıftan keseneklerini geri aldığı tarihten itibaren Munzam Vakıf üyesi olmadığı gibi bu tarihten sonra da Munzam Vakfa prim ödemiş değildir.
    Munzam Vakıftan emekli maaşı alabilmek için TTB.Emeklilik Sandığı Vakfından emekli maaşı bağlanması yeterli olmayıp, aynı zamanda Munzam Vakıf keseneklerini geri almamış bulunmak koşulu da arandığından, davacıya Munzam Vakıftan emekli maaşı bağlanması söz konusu olamaz. Munzam Vakıf tesis senedinde prim iadesine ilişkin ihya müessesesi yer almadığından, davacının aldığı primleri iade etme yolundaki istemi de tesis senedi hükümlerine aykırı bulunmaktadır.
    Diğer yandan, Munzam Vakfın 05.11.2000 tarihli Genel Kurulunda, hizmeti 15 yılın üzerindeki kişilerle ilgili almış olduğu karar üzerine Vakıf Yönetim Kurulunun 13.12.2000 tarih ve 497 sayılı kararı ile 15 yıldan fazla hizmeti olan kişilerin durumları hakkında TTB. Emeklilik Sandığı Vakfı tesis senedinin 74.maddesi gereğince fiil hizmet süreleri 15 yıl ve daha fazla olup da keseneklerini geri alanlardan kesenekleri döviz bazında faizi ile beraber, belirlenen süre içinde iade edenlere Munzam Vakıftan emeklilik maaşı bağlanması yolu açılmıştır. Genel Kurul Kararı doğrultusunda verilen Yönetim Kurulu kararı ile sağlanan ihya olanağından yararlanılmadığı, fiili hizmet süreleri belirtilen yıldan az olanlar yönünden ise bu olanağın tanınmamış olduğu anlaşılmaktadır. Genel Kurul Kararının iptali yönünde bir karar bulunmaması karşısında ise, fiili hizmet süresi yönünden getirilen bu düzenlemenin bağlayıcı olacağı dikkate alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve yasal olgular dikkate alındığında Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara