Esas No: 2006/19-587
Karar No: 2006/631
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2006/19-587 Esas 2006/631 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2006
NUMARASI : 2005/503 E- 2006/107 K.
Taraflar arasındaki "kayıt kabul" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 9.Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.04.2004 gün ve 2002/1542-2004/426 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 17.03.2005 gün ve 2005/12164-2790 sayılı ilamı ile ; (“...Davacı vekili, müvekkili banka ile İmpexbank A.Ş. arasında muhabirlik ilişkisi bulunduğunu, İmpexbank A.Ş.den müvekkili bankanın iflas tarihi itibariyle mevcut 782.529.051.023.-TL. alacağı olduğunu, iflas masasına bildirilen alacağın İflas İdaresince kabul edilmediğini, prefinansman kredisi ve akreditif işleminden kaynaklanan alacağın kabul edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek 4.969.006.49 NLG ve 5.294.014.86 Dolar alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İflas İdaresinin kararının haklı ve yerinde olduğunu, müflis bankaya borçlu olan firmaların ödeme amacıyla gönderdikleri paraların davacı tarafından ödenmediğini, yapılan işlemde usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı bankanın iflas tarihi itibariyle 779.033.605.510.-TL. alacağı bulunduğu, kredi borçlusu firmaların davacı bankaya yaptığı ödemelerin geçersizliğinin mahkeme kararlarıyla sabit olduğu, bu nedenle davacının talebinde haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı İflas İdaresi prefinansman kredisi ve akreditif işleminden kaynaklanan alacağın borçlular tarafından davacıya havale yoluyla ödendiğini, bu nedenle talebin haksız olduğunu savunmuştur. Borçlular tarafından havale yoluyla davacıya ödeme yapılmışsa borç sona ereceğinden davacının talebinin haklı olduğu kabul edilemez. Ancak, havaleler iptal edilmişse veya ödenen paralar borçlulara iade edilmişse, davacı prefinansman kredisi ve akreditif işleminden doğan alacağın masaya kaydını isteyebilir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine dayalı kayıt kabul (sıra cetveline kayıt) istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili banka ile İmpexbank A.Ş. arasında muhabirlik ilişkisi bulunduğunu, İmpexbank A.Ş.den müvekkili bankanın iflas tarihi itibariyle mevcut 782.529.051.023.-TL. alacağı olduğunu, iflas masasına bildirilen alacağın İflas İdaresince açılmış davalar nedeniyle nizalı olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini, söz konusu davaları müvekkili bankanın İhbar olunan sıfatıyla izlediğini, şayet bu davalar nedeniyle alacakları nizalı olarak görülüyorsa iflas idare memurlarının yapacakları işlemin, alacağı sıra cetveline nizalı alacak olarak kayıt etmekten ibaret olduğunu, iflas idare memurlarının alacak kayıt talebini ret gerekçelerinin hiç bir maddi temeli bulunmadığını, prefinansman kredisi ve akreditif işleminden kaynaklanan alacağın kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, ifadeyle; Müflis Banka İflas İdaresi Memurluğu tarafından İstanbul 3. İflas Müdürlüğü’nün 1996/16 Esas sayılı dosyasından Kanuna açıkça aykırı olarak reddedilen, Müflis bankadan 22.10.1996 iflas tarihi itibariyle ana para ve işlemiş faizi olmak üzere alacakları olan 4.969.006.49 NLG ve 5.294.014.86 USD nin müvekkili banka adına iflas masasına alacak kaydına (sıra cetveline kaydına) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İflas İdaresinin kararının haklı ve yerinde olduğunu, müflis bankaya borçlu olan firmaların ödeme amacıyla gönderdikleri paraların davacı tarafından davalı borcuna mahsupla ödenmediğini, yapılan işlemde usulsüzlük bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı bankanın iflas tarihi itibariyle 779.033.605.510.-TL. alacağı bulunduğu, kredi borçlusu firmaların davacı bankaya yaptığı ödemelerin geçersizliğinin mahkeme kararlarıyla sabit olduğu, bu nedenle davacının talebinde haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Özel Dairece karar; “Davalı İflas İdaresi prefinansman kredisi ve akreditif işleminden kaynaklanan alacağın borçlular tarafından davacıya havale yoluyla ödendiğini, bu nedenle talebin haksız olduğunu savunmuştur. Borçlular tarafından havale yoluyla davacıya ödeme yapılmışsa borç sona ereceğinden davacının talebinin haklı olduğu kabul edilemez. Ancak, havaleler iptal edilmişse veya ödenen paralar borçlulara iade edilmişse, davacı prefinansman kredisi ve akreditif işleminden doğan alacağın masaya kaydını isteyebilir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece önceki kararda direnilmiş; hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olup olmadığı;
Bu cümleden olarak; davacının masaya kaydını istediği alacağın varlığını sürdürüp sürdürmediği, borçlular tarafından açılan menfi tespit ve müflis bankaca açılan itirazın iptali davalarında davacının ihbar olunan sıfatıyla yer aldığı da gözetilerek bu davaların sonuçlarının eldeki davaya etkisinin olup olmadığı ve özellikle “Borçlular tarafından havale yoluyla davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, havalelerin iptal edilip edilmediği veya ödenen paraların borçlulara iade edilip edilmediği” hususlarının dosya kapsamında belirgin olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 235.maddesi sıra cetveline dava yoluyla itirazı düzenlemektedir. İflas Masasına alacağının kaydını talep eden alacaklının talebinin reddedilmesi halinde alacaklı iflas idaresine karşı açacağı dava ile kabul edilmeyen alacağının iflas masasına kaydını isteyebilir. İş bu davaya uygulamada kayıt kabul davası denilmektedir.
Kayıt kabul davası basit yargılama usulüne tabi olup, bu davalarda ispat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacı alacaklıdadır. Alacaklı masaya kayıt talebinde bulunurken alacağının sebep ve delillerini bildirmeli; alacağını genel hükümlere göre ispat etmelidir. Davacı alacağının saptanması için bilirkişi incelemesi yaptırılması olanaklıdır.
Somut olaya gelince;
Davacı banka Hollanda’da kurulu olup, davalı müflis banka ile 13.01.1993 tarihinden başlayarak davalının bankacılık yapma izni kaldırılana kadar devam edegelen muhabirlik ilişkisi bulunduğu tarafların kabulündedir.
Davalı müflis bankanın bankacılık yapma ve mevduat toplama yetkisi Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılarak yönetimi de geçici olarak Emlak Bank A.Ş. ne devredilmiş; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından açılan ve İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1996/758-1996/1031 sayılı dosyasından verilen kararla da 22.10.1996 tarihinde iflasına karar verilmiş; 10.12.1997 tarihinde bu karar kesinleşmiştir. Davalı bankanın iflas tasfiye işlemleri İstanbul 3.İflas Müdürlüğünün 1996/16 esas sayılı dosyasında sürdürülmektedir. Sıra cetvelleri ...Gazetesinin 02.09.1998 ve ....Gazetesinin 10.08.2000, Milliyet Gazetesinin 23.09.2001 tarihli nüshalarında neşredilmiştir.
Davacı banka müflis bankadan alacaklı olduğu iddiasıyla ve bu alacağın kaydı için 01.02.2002 tarihinde 2601 no ile İflas masasına başvurmuş; İflas İdaresinin 10.10.2002 gün ve 1996/16- 2601 K.sayılı kararıyla aynen;“Talep edilen anapara+faiz NLG 4.969.006,49 ve anapara+faiz USD 5.294.014,86 alacağın; müflis Banka’nın bir kısım kredi borçlularının Demir-Halkbank (Nederland) N.V.’na yaptıkları havale ile borçlarını kapattıkları, Demir-Halkbank (Nederland) N.V.nin işbu havale meblağlarını müflis Banka’dan olan alacağına istinaden mahsup ettiğini bildirmeleri üzerine gerek kredi borçlularının açtığı “menfi tespit davaları” gerekse müflis Bankanın açtığı “itirazların iptali davaları” ile irtibatlı olması, alacak kaydı isteminde bulunan Demir-HalkBank (Nederland) N.V. ihbar olunan sıfatıyla davaları izlediği, söz konusu davalara ilişkin yargılamanın devam ettiği ve davalar sonuçlanmadan alacak talebi hakkında karar oluşturulması mümkün olmadığı hususları gözetilerek başka bir inceleme ve işlem yapılmaksızın reddine” karar verilmiştir.
Davacı ile ilgili ek sıra cetveli ... Gazetesinin 17.10.2002 tarihli nüshasında neşredilmiş; sıra cetveli ilanı ile red kararı davacı vekili Av.H.. D..’e 10.10.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir.
İflas İdaresinin kararında bahsi geçen ve ayrıca yargılama aşamasında davacının ihbar eden sıfatıyla takip ettiğini bildirdiği davaların eldeki dosyaya yansıyan bilgileri aşağıdaki gibidir.
İmpeksbank’ın kredi borçlularından ...Porselen Sanayi Ve Ticaret AŞ’nin Kredi borcunun havale yoluyla ödediği iddiasına karşı, İmpeksbank İflas İdaresinin İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1996/70 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu itirazın iptali davası kısmen müflis banka lehine sonuçlanmış; Y.19.H.D. nin 30.3.2003 gün ve 2002/5731-2003/2442 sayılı kararıyla onanmış; ihbar olunanın karar düzeltme istemi taraf olmadığından bahisle 24.2.2003 tarihinde reddedilmiş;
...Madencilik A.Ş.’nin İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/1030 Esas Sayılı dosyasından açmış olduğu menfi tespit davası 2001/1139 Karar sayılı kararı ile reddedilmiş, mahkeme kararı Y. 19. H.D. nin 24.1.2002 gün ve 2001/4840-2002/477 sayılı kararıyla onanmıştır.
...A.Ş.’ne karşı İflas İdaresi’nin İstanbul 2. Ticaret Mahkemesi’nin 1997/391 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu İtirazın iptali davasının akıbeti dosyada belli değildir.
...A.Ş.’nin ‘nin İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1997/387 Esas Sayılı dosyasından açmış olduğu menfi tespit davası 2001/227 karar sayılı kararı ile reddedilip, mahkeme kararı Y. 19. H.D. nin 11.4.2002 gün ve 2001/8625-2002/2776 sayılı kararıyla onanmış; ihbar olunanın karar düzeltme istemi taraf olmadığından bahisle 27.1.2003 tarihinde reddedilmiştir.
..A.Ş.’ne karşı İflas İdaresi’nin İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1996/396 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu İtirazın iptali davasının akıbeti dosyada belli değildir.
İflas İdaresinin .. İnşaat A.Ş.’ne karşı İstanbul 1 .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1996/78 Esas sayılı dosyasından açmış olduğu İtirazın iptali davası 9.4.2003 gün ve 2003/392 sayılı kararla kabul ile müflis banka lehine sonuçlanmış; taraf vekillerinin temyizi üzerine Y.19.H.D. nin 23.12.2004 gün ve 2004/126278-13011 sayılı kararıyla bozulmuştur. Bozma faiz oranına ilişkindir. Bu karara karşı taraf vekillerinin karar düzeltme istemi esastan reddedilmiştir.
Görüldüğü üzere, açıklanan itirazın iptali ve menfi tespit davalarının bir kısmının akıbeti belli değildir ve eldeki davaya etkisi mahkemece değerlendirilmemiştir.
Mahkemece ; taraflarca ibraz edilen deliller dosya arasına alınmış; iflas idaresinden davacı alacaklının kayıt talebi ile ilgili belgeler getirtilmiş; tarafların ticari defter kayıtlarında üç bilirkişiden oluşan heyetle 14.05.2003 günü inceleme yapılmış; 15.08.2003 havale tarihli rapor alınmıştır. Davalı yanın itirazı üzerine de bilirkişi kurulundan 29.01.2004 tarihli ek rapor alınmış; yargılama sonlandırılmıştır.
Ne var ki, gerek asıl rapor gerekse ek rapor kapsamları da hükme varmaya yeterli değildir.
Müflis bankaya kredi borçlularınca havale yoluyla ödeme yapılıp yapılmadığı ve varsa ödemelerin miktarları, takas-mahsuba yönelik taraf talepleri, derdest davaların eldeki davaya etkisi bilirkişilerce yeterince değerlendirilmiş değildir. Davacı ve davalı yan savunmalarında yer alan ve yukarıda açıklanan hususlar da cevaplandırılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle yukarıda açıklanan dava dosyalarının akıbetleri araştırılarak kesinleşmeleri de beklenerek sonuçlarının dosyaya yansıtılması ; ardından dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdii ile müflis bankaya kredi borçlularınca havale yoluyla ödeme yapılıp yapılmadığı, bu havalelerin iddia edildiği gibi iptalinin ve borçlarını ödeyenlere iadesinin söz konusu olup olmadığı ve takas mahsup yönünden taraf iddialarının da araştırılarak dayanakları ile ortaya konulması, davacı banka ya da davalı müflis bankaya yapılmış başkaca ödemeler bulunup bulunmadığının yeterli ve çelişkiden uzak şekilde belirlenmesi ve uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek olmalıdır. Bu gereklere uyulmadan ve hükme yeterli bulunmayan asıl ve ek raporlar dayanak alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.10.2006 gününde, oybirliğiyle karar verildi.