Taraflar arasındaki "genel kurul toplantısının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.2.2005 gün ve 2004/359-2005/33 sayılı kararın incelenmesi davalı vekilii tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün ve 2005/8401-13959 sayılı ilamı ile, (...Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Yetiştirme Genel Müdürlüğünden, genel kurulun 25.3.2004 tarihinde divan başkanlığına seçilen A.. K..’nun bu tarih itibariyle merkez birliği temsilcisi olup olmadığının sorularak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 4.10.2006 gününde bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava davalı birliğin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece divan başkanlığına seçilen kişinin bu göreve seçilme koşullarını taşımadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Yüksek Özel Dairece divan başkanlığına seçilen kişinin görevi konusunda yeterli araştırma yapılmadığına değinilerek hüküm bozulmuştur.
Ancak davalı birlik ana sözleşmesinin 40.maddesinde üyelerin genel kurul kararının iptali davası açabilmesi koşulu olarak toplantıda hazır bulunanların kararlara katılmayarak, karşı görüşlerini tutanağa geçirtme öngörülmüştür.
Somut olayda davacının karşı görüşünü tutanağa geçirtmediği anlaşıldığından, davanın dava şartının gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekçesiyle reddi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun Daire bozması doğrultusundaki görüşüne katılmıyoruz.